Enerji ihtiyacının karşılanmasında yaşanan sıkıntı, son yıllarda, ülkemizin ve bütün dünyanın çözmeye çalıştığı problemler arasında kendine üst sıralarda yer buluyor. Gelişen teknolojilerle birlikte enerjiye duyulan ihtiyaç giderek artmakta.Kesin olmayan verilere göre dünyada petrolün 40-50 , doğal gazın 70-80 ,kömürün ise 150-200 yıl arası ömrünün kaldığı tahmin ediliyor. Doğal gaz,kömür, petrol gibi kaynakların süratli bir şekilde ömürlerinin sonuna yaklaşmaları ülkeleri yeni kaynak arayışı içine soktu. Bu yüzden,ülkelerin özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talep ve destekleri giderek artmakta. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerjisi, dalga enerjisi ve biokütle enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklarının örnekleridir. Bu noktada benim sizlere açıklamaya çalışacağım enerji kaynağı, biokütle enerjisinin bir alt grubunda yer alan Çöp Gazı (LFG) olacak.

Peki Nedir Çöp Gazı (LFG)?

Çöpten enerji üretiminin de kendi içinde farklı yolları bulunmaktadır.İlk yol çöplerin tonar tonar fırına bırakılıp 850 dereceye kadarki sıcaklıkta yakılması sonucu elde edilen ısı, belirli bölgelere yerleştirilen su tanklarını kaynatıyor.Bu işlem sonucu çıkan buhar sayesinde çalışan türbinler elektrik üretirken, borularla taşınan kaynar su evlerin sıcak su ihtiyacını karşılıyor. Bir diğer yol ise, genellikle organik sulu atıkların bulunduğu çöp depolarında, çöpler çürüme aşamasına bırakılır. Bu aşamanın sonucunda metan gazı elde edilir. Geriye kalan çöpten ise, çöpü gerekli mikrobiyoloji ve rafineri teknolojileriyle yakıp singaz elde edilir. Sonuç olarak, elde edilen metan gazı ve singazdan yakma işlemi sayesinde elektrik üretimi gerçekleştirilebilir.

Asıl önemli noktaya gelecek olursak, çöp enerji ihtiyacının ne kadarını karşılayabilir ve ekonomiye katkısı nedir? Bunu açıklamak için Avrupa’da çöpten enerji üreten öncü ülkelerden örnekler vereceğim. Önümüzde en açık örnek olarak İsveç duruyor. 2013 yılında İsveç, çöpünün bitmesinden dolayı Norveç’ten çöp ithal etmek zorunda kaldı. Zorunda kaldı diyorum ama çöp almak için para ödemiyor. Hatta, Norveç çöplerini alması için İsveç’e para ödüyor.Bir başka Kuzey Avrupa ülkesi olan Norveç de, İsveç gibi çöpten enerji üretimi konusuna duyarsız kalmamış. Norveç’in başkenti Oslo’da bütün okulların ve tam 56 bin evin elektrik ve ısınma ihtiyacını çöpten ürettiği enerjiyle karşılıyor. Klemetsrud’da bulunan, ülkenin çöpten enerji üreten en büyük santralinin yetkilisi Pal Mikkelsen, “4 ton çöp 1 ton akaryakıta eşit” diyor. Bu bir ton akaryakıtın Oslo’daki bir evin 6 aylık ısınma ihtiyacını karşılayabildiğini söylersek işin boyutu daha iyi anlaşılabilir. Norveçliler de çöpü değerlendirmek konusunda sadece bununla yetinmemişler ve ithalatın mantığını değiştirerek ithal ettiği çöpten para kazanmaya başlamışlar. İngiltere’nin Leeds ve Bristol şehirlerinin çöplerinden kurtulmak için Norveç’e para ödemesi bunun en açık örneği. İşin ilginç başka bir tarafı ise, Kuzey Avrupa ülkelerinde yıllık üretilen çöp miktarı 150 milyon ton olmasına rağmen, çöpten enerji üreten tesislerinin yıllık toplam enerji üretme kapasiteleri 700 milyon ton. Bunun sebebi de, yukarıda da söylediğim gibi, İngiltere, İrlanda ve hatta Amerika’dan çöp ithal etmeleridir.

Ülkemizde Çöpten Enerji Üretimi Ne Durumda?

Dünyada yaklaşık 30 yıl önce ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde gelişim gösteren çöpten enerji üretimi konusu ülkemizde aynı hızda önem kazanmasa da son 5 yılda ciddi bir gelişim göstermiş durumda. 2009 yılına kadar yatırımcılar tarafından çok dikkat çekmeyen bir konu olan çöpten enerji üretimi, 2010 itibariyle büyük bir ivme kazanarak ciddi bir gelişim gösterdi. 2009 yılına kadar toplamda 8 tesis açılmıştı. 2014 yılına baktığımızda ise, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 11 farklı ilde,  tamamlanmış ve yapım aşamasında olan toplam 78 tesis bulunmaktadır. Yeni projelerin de tamamlanmasıyla birlikte bu tesislerin toplam gücü 203 MW olacak. Peki ülkemizin tüm kapasitesi bu kadar mı? Tabii ki hayır. Ülkemizde günlük ortalama 70 bin ton çöp üretiliyor, ancak bunun 40 bin tonuna ulaşılabiliyor. Şu anda kullanılan kısmı ise bunun neredeyse %10’u. Eğer bu kapasitenin tamamı kullanılırsa toplamda 2000 MW seviyelerinde bir enerji üretimi gerçekleştirebiliriz. Bu da ,ülkemizin  günlük ortalama 800 bin MW enerji tüketiminin %2.5’lik bir kısmına denk geliyor. Farklı bir açıdan bakarsak,ülkemizde bir evin günlük ortalama enerji tüketimi 10-12 kilowatt civarında. Yani çöpten elde edilen enerji ile ülkemizde yaklaşık 200 bin konutun enerji ihtiyacı karşılanabilir. Sadece elektrik ihtiyacını düşünürsek, 200 MW’lık bir santral 500 bine yakın evin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor.Yani, 2000 MW’lık enerji 5 milyon evin elektrik ihtiyacını karşılayabilir diyebiliriz.

Peki ekonomik olarak ne anlama geliyor bu %2.5 veya 2000 MW?

2013 yılının verilerine göre, 55.9 milyar dolarlık enerji ithalatı, ülkemizin  251 milyar dolarlık ithalatında %22.4 ile en büyük paya sahipti. Bu pay ülkemizin geçen yılki 99.8 milyar dolarlık dış ticaret açığının yarısından fazlasına tekabül ediyor.Yani bu %2.5’lik enerji üretimi, enerjisinin %72’sini dışarıdan karşılayan bir ülke için hiç küçümsenmeyecek bir pay.

Çöpten Enerji Üretiminin Diğer Yararları ve Bize Düşen Görevler

Çöpün çevreye yaydığı kötü koku ve oluşturduğu görüntü kirliliği düşünüldüğünde, katı atık tesislerinin kurulması, bunların önlenmesine büyük katkıda bulunuyor. Bunun dışında, yakma işlemi sonucu oluşan küller briket ve yol yapımı için kullanılabiliyor. Ayrıca, ortaya çıkan  ısıdan da faydalanabilmek için  farklı çözümler bulunmuş. Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan atık merkezi sahasına kurulan seralar sayesinde domates, çilek, orkide gibi ürünler yetiştirilebiliyor. Çöpten enerji üretmenin çevreye olan katkılarının yanı sıra, bize ekonomik anlamda da ekstra katkıları bulunabilir. Biz de elimizdeki çöplerle yetinmeyip, tıpkı İsveç ve Norveç gibi ülkelerde olduğu gibi diğer ülkeleri kendimize birer hedef olarak belirleyebiliriz. Bu sayede hem ithalattan para kazanabilir hem de kapasitemizi daha yüksek seviyelere çıkarabiliriz. Komşu ülkeleri ve ülkemizin konumunu düşündüğümüz zaman, bunun bizim için pek de zor bir şey olmayacağını tahmin ediyorum.

Yetkililer, çöpten enerji üretme aşamasında çekilen en büyük sıkıntının ve süreç sırasında en çok zaman harcanan aşamanın, gelen çöpleri ayrıştırmak olduğunu söylüyorlar. Bu noktada, bizim yapabileceğimiz en büyük katkı, çöplerin ayrıştırma aşamasında geçen süreyi azaltmak ve işi kolaylaştırmak için çöplerimizi atarken daha bilinçli bir şekilde davranmamız olacaktır. Şunu da bilmeliyiz ki, duyarsızca attığımız her çöp ve tutumsuzca harcadığımız bütün enerji, aslında cebimizden enerji için dışarıya ekstra para çıkması anlamına geliyor.

Ekstra Not: Tüketici İnisiyatifleri Derneği’nin hazırladığı sitedeki bilgilere göre, 1 kilogram ekmekten elde edilen enerjiyle 52 saat televizyon izlenebilir veya yaklaşık 11 saatlik otobüs yakıtı elde edilebilir. www.resterechner.de  sitesinden hangi gıdalardan ne kadar enerji elde edilebileceğini görmek mümkün.

 

MW: megawatt

Leave a Reply