Geçtiğimiz yıl,özellikle son 2 ayda gelişen ülke ekonomileri dolar ve euro karşısında fazla direnç gösteremedi ve para birimlerinde azımsanmayacak ölçüde değer kaybı yaşandı.Bu süreçte, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin öncülerinden olan Türkiye’de bu kaybın diğerlerine oranla daha fazla olduğu inkar edilemez bir gerçek. Diğer gelişmekte olan ülkelerin verilerini göz önünde bulundurduğumuzda, para birimi cinsinden değer kayıpları, ortalama olarak %7-8 aralığında seyretti. Bu karşılaştırmayı Türk Lirası için yaptığımızdaysa değişimin çok daha fazla, yani %15 ile % 17 arasında seyrettiğini görüyoruz. Diğer ülkeler ile Türkiye arasındaki değişim farkının 17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk operasyonun bir getirisi olduğunu verilerden açıkça görüyoruz.

                                                                                

brezılya reali

Brezilya Reali/TL Paritesi

euro tl

Euro/TL Paritesi

hınt rupısı

Hint Rupisi/TL Paritesi

Yukarıdaki verilere göz attığımızda, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin  para birimleri dolar ve euro karsısında değer kaybettiği dönemlerde olmasına rağmen, TL’ye karşı, pozitif anlamda bir değişim göstermişler. Bu değişimin de kırılma noktasının 3 resimde de 17 Aralık tarihlerine gelmesi, yukarıda belirtmiş olduğum görüşü kanıtlar nitelikte.

2014 ‘ün başlarında da , Türk Lirası değer kaybetme inadından vazgeçmedi ve rekor üstüne rekor kırarak 27 Ocak 2014 itibariyle, dolar/TL ve euro/TL bazında, 2.39’luk ve 3.25’lik tarihin zirvesi olan noktalara ulaştı. Bu rakamlara ulaşana dek, Merkez Bankası birçok kez  büyük miktarlarda döviz satım ihalesi açmasına rağmen, bunların hiçbiri dövizin hızlı yükselişine engel olamadı.Bu satışların ciddi bir etki yapmamasıyla birlikte ,Merkez Bankası’nın rezervlerinde de ciddi oranda azalma meydana geldi.

 

döviz satım ihalesi

Bu noktadan sonra, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı,  Para Piyasası Kurulu(PPK)’nu olağanüstü hal toplantısına çağırdı ve biraz geç kalınmış ve de sert bir kararla 0,425 baz puan artışla faiz oranlarını yükselttiğini açıkladı.Bu tarihi kırılma noktası olarak görebiliriz; çünkü bu tarihten sonra, faizlerin sert etkisi ülkeden para çıkışının karşısında sert bir duvar oldu diyebiliriz. Bu tarihten sonra Türk Lirası’nı bekleyen birkaç eşik noktası daha vardı. Bunlardan en önemlisi, 30 Mart tarihinde gerçekleştirilecek olan yerel seçimlerdi. Seçimlere genel anlamda siyasi bir perspektifle bakılsa da bu seçimin önemi hem ülke için hem de yatırımcılar için biraz daha farklıydı. Bunun nedeni ise 17 Aralık operasyonunun etkilerinin tam kestirilemiyor olmasıydı. Seçimlerin sonuçlarıyla birlikte, yatırımcıların bir nebze de olsa içi rahatladı. Ancak Türk Lirası’nın önündeki engeller bunlarla da bitmiyordu.  Yatırımcıların büyük önem verdiği danışmanlık şirketleri olan Fitch ve Moody’s’in, sırasıyla 4 ve 11 Nisan’daki açıklamaları büyük bir önem teşkil ediyordu. Fitch,2014 yılı için büyüme beklentisini 3.2’den 2.5’e düşürse de kredi notunda ve görünümde bir değişiklik yapmaması piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Moody’s ise kredi görünümünü durağandan negatife indirdi. Bu açıklamayla birlikte, dolar ve euro, TL karşısında yaklaşık %1.5’lik bir artışa sebebiyet verdi. Ancak bu artış, sürekli bir hal almadı ve kurlardaki değişimin yönünü aşağıya doğru çevirdi.

 

 

 

 

-yazının devamı gelecektir-

Leave a Reply

4 comments

  1. yavuz

    cok faydali ve guzel bir yazi olmus tebrik ederim

  2. ali tezel

    öncelikle yazınızın içi boş ve şunu söylemeliyim ki ekonominin e sini bilmiyorsunuz. ayrıca türkiyenin milli değeri türk lirasına da “çocuk” diyemezsiniz. “yaramaz” hiç diyemezsiniz. bu saygısızlık. yazınızdan hiçbir şey anlamadım ve 3-5 grafikle anlayacağımı da sanmıyorum. lütfen bir daha ekonomi hakkında yazı yazmayın biz bu zulmü çekmek zorunda değiliz. gidin biraz karl marx kemal derviş adam smith yiğit bulut yaşar nuri öztürk gibi saygın ekonomistlerin yazılarını okuyun yazmadan önce de.

  3. hakiki yaramaz cocuk

    Ben çok şey anladım yazan kişininde kim oldugunu bilmiyorum ama kendisini çok geliştirmiş ..siz beğenmeyebilrisiniz Eğer siz ekonomiden anlıyorsanız birşeyler yazında yazınız iyi mi kötü mü biz okurlar değerlendirelim.