2009 yılının sonlarında gündeme gelen ve 2010 yılında ciddileşen Avrupa’daki Euro Bölgesi ülkelerinde gerçekleşen borç kaynaklı ekonomik kriz, 2011’ in son günlerinde, başta Almanya ve Fransa’nın çabaları olmasına rağmen hala çözülemedi. Moody’s, Standard&Poor ve Fitch gibi kredi değerlendirme kuruluşları da borçlu Avrupa ülkelerinin borçlarını ödeme yeteneğini ve yatırımcıların alacağı riski gösteren kredi notlarını bir bir düşürdü. İtalya ve İspanya gibi Avrupa’nın 3. ve 4. büyük ekonomisi olan ülkelerin borçlanma maliyetleri rekor seviyelere ulaştı. Ayrıca Almanya tahvilleri, Avrupalı liderlerin, bölge borç krizi ile mücadele için ortak tahvil ihracı gibi tedbirler konusunda anlaşmaya yaklaştıkları yönündeki beklentilerin etkisi ile değer kaybetti. Ancak Euro’nun ayakta kalması ve Avrupa Birliği’nde bir çözülme olmaması için, Euro Bölgesi’nin iki büyük ekonomik gücünü elinde tutan liderler, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söylüyor. Çözüm olarak Euro kullanan 17 ülkeyi kapsayacak bir İstikrar Paktı üzerinde çalışıyorlar.
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble’ın kısa sürede hazırlanabileceğini öngördüğü İstikrar Paktı ülkeler arasında sıkı bütçe kuralları ve ulusal bütçeler için kontrol haklarını ayrıntılarıyla açıklayan bir anlaşma olacak. Credit Suisse Group AG’nin Zürih ofisinden kıdemli sabit getirili menkul kıymetler stratejisti Michael Markovic, “Hafta sonu gelen haberler, Avrupa’da istikrar paktının güçlendirilmesi konusunun görüşüldüğünü işaret ediyor. Bu durum, Almanya’nın Euro Bölgesi ortaklarıyla daha geniş çaplı taahhütler konusunda anlaşmaya varmasında yardımcı olabilir ve ortak Euro tahvili ihracını kolaylaştırabilir” değerlendirmesinde bulundu. İstikrar Paktı konusunda geciktirilmeden 2012’nin başında anlaşma sağlanması bekleniyor.