“Harcamalarınızdan kalanla yatırım yapmayın, yatırım yaptıktan sonraki kalan paranızla harcama yapın.” demiş 20.yy’ın dahi borsacısı ve yatırımcısı Warren Buffett.
85 yaşındaki Omaha kahini, cimrilik ile uzaktan yakından alakası olmayan mütevazi bir hayat yaşıyor. 75 milyar dolar serveti olmasına rağmen hala 50 yıl önce satın aldığı evde yaşıyor ve şoför kullanmıyor.
Piyasa tarihinin en büyük “bottom fisher”ı olarak adlandırılır. Parlak geleceğe sahip olduğunu tahmin ettiği veya mevcut zamanda kar marjı yüksek olup borsa tarafında yeterli kağıt değerine sahip olmayan firmaları belirleyip; kağıt değerleri daha düşükken alır, o şirketlerin değeri yükselince çok büyük karlarla hisse satışını gerçekleştirir. Borsacı jargonuyla konuşmak gerekirse; “value investing” denilen sistemi uygulamaktadır.
Nebraskalı iş adamı, hayırsever ve yatırımcı; 2008 yılında 62 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kişisi olarak kayıtlara geçti, şuan ise sıralamada üçüncü. Peki Buffet bu seviyeye gelmek için kaç yılını harcadı, neler yaptı da finans sektörüyle alakası olanlar, Buffett’ı konuşuyor ?
Bu iş yoğunluklu olarak insanın yetiştiği çevre ve aileyle alakalı, tabi doğuştan gelen yetenekleri yadsımamak gerek. Buffet, daha 10 yaşlarındayken evlerinin yakınındaki golf sahasına dağılan topları, mahalledeki çocuklara getirdiği top başı komisyon vererek toplatıp ertesi gün satıyordu. Büyük düşünmenin görüldüğü gibi yaşı yoktur. Buffet’ın babası da simsarlık yaptığı için çocukluğundan beri rakamları analiz edebileceği bir hayata sahip olmak istiyordu. Gazete dağıtımından ve golf topu satımıdan biriktirdikleriyle kendine çok küçük bir çiftlik aldı. 1956 yılında ilk yatırım ortaklığı olan BUFFETT ASSOCIATES, günbegün servetini artırdı. 1970’lerin başında artık milyoner olan Buffet, “Washington Post”‘un bir kısmını ve “Buffalo Evening News” gazetesini satın aldı. Buffet burada stratejik düşündü. Bir sonraki seviyeye atlaması gerektiğinin farkına varmıştı. Artık profesyonel ligde oynamak istiyordu çünkü. Bu hamleyle kendi gazetesinde kendi ismini duyurup, ünlü devlet ve iş adamlarıyla tanışacak böylelikle kendisi için gerekli olan iş ağına kavuşacaktı.
Herkesin böylesi bir hayırsever kişiden beklediği gibi; 2006 yılında Warren Buffet, yaklaşık 30 milyar USD değerindeki hisselerini Bill & Melinda Gates Vakfı’na bağışlayarak ABD’de şimdiye kadar yapılmış olan en büyük bağışı yaptı.
Buffett, tecrübelerine dayanarak özdeyiş niteliğine sahip bir takım sözler söylemiştir;
Gelir üzerine: Asla tek bir gelir kaynağın olmasın, ikinci bir kaynak için yatırım yap.
Harcama üzerine: İhtiyacın olmayan şeyleri satın alırsan bir gün ihtiyacın olanları satmak zorunda kalırsın.
Tasarruf üzerine: Harcamalarından kalanları tasarruf etme; tasarruflarından kalanları harca.
Risk üzerine: Bir nehrin derinliğini iki ayağınla ölçme.
Yatırım üzerine: Bütün yumurtaları tek sepete koyma.
Beklentiler üzerine: Dürüstlük pahalı bir hediyedir; bunu ucuz insanlardan bekleme.
Warren Buffet hayat felsefesi olarak bu genel mantığı benimsemiştir: “Fiyat ödediğiniz miktardır, değer ise onun karşılığında ne aldığınızdır. Hisse ya da çorap alıyor olmanız fark etmez, fiyatı düştüğü zaman kaliteli ürünleri satın almaya çalışırım.”