Borsa, kendi kuralları ve standartları olan, arz-talep ilişkisine göre fiyatları belirlenen çeşitli malların ve varlıkların alımının ve satımının gerçekleştiği piyasadır. Borsanın bünyesinde bulundurduğu bu değerli varlıklara menkul kıymetler denir. Menkul kıymetler; kıymetli evraklar, ticari mallar ve ham maddeler, hisse senetleri ve döviz olarak çeşitlenir. Bahsedilen bu kıymetlerin alımlarının ve satımlarının gerçekleşmesi ve arz-talep dengesi sonucu oluşan veriler borsanın verilerini oluşturur.
19.yy’da Avrupa ülkelerinde gerçekleşen Sanayi Devrimi sonucunda, önemli bir miktarda sermaye birikimi oluşmuştur ve insanlar sermayeleri ile birtakım aksiyonlara girişmişlerdir. Sermaye yatırımları, borç para alıp-verme ve para politikaları bu aksiyonlardan birkaçıdır.
Şirket ilk defa halka arz işlemi yaptığında bu işlem “primary market” yani birincil piyasada gerçekleşir. Bu satım işlemi, şirkete doğrudan kâr olarak döner. Daha sonrasında, bireylerin kendi aralarındaki hisse senedi alış verişi ise “secondary market” yani ikincil piyasa olarak adlandırılır. İkincil piyasadaki işlemler, halka arzını gerçekleştirmiş olan şirketin kasasına doğrudan etki etmez çünkü küçük yatırımcılar, şirketin piyasaya verdiği lotları kendi aralarında alıp satarlar. Küçük yatırımcılar, bir şirketin bir yıllık faaliyet dönemi sonucunda elde ettiği net dönem karı üzerinden sahip oldukları lot oranında paylarını alırlar. Bu işleme temettü (kar payı) ödemesi denir.
Borsa faaliyetleri Türkiye Cumhuriyeti’nde 1985 yılında kurulan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ile hayata geçmiştir. 2013 yılında ise İMKB, Borsa İstanbul (BİST) olarak adını değiştirmiştir. Borsa İstanbul, bünyesinde 426 şirketi bulunduran ve piyasa değeri yaklaşık 650 milyar TL’yi bulan bir piyasadır.
Peki şirketler nasıl ve neden borsaya girerler? Şirketler, halka arz yolu ile borsaya girerler. Halka açılmak isteyen şirket, öncelikle aracı kuruma başvurur. Aracı kurum, şirketi halka açar. Aracı kurumun görevi hisse senedi ticaretinde yatırımcı ile piyasa arasında aracılık işlemlerini yapmak ve yatırımcıyı bilgilendirmektir. Bu aracılık işlemleri için işlem başına komisyon alırlar. Halka açmak esas anlamda, açılma oranında (örneğin Arçelik %25.03 oranında açılmıştır), şirketi, diğer yatırımcılara satma işlemidir. Açılma oranının nakit karşılığı kadar para kasaya girer. Bu sayede şirket faizsiz şekilde ekonomik gelir kaynağı elde eder. Bu durumun şöyle bir avantajı vardır, şirket ihtiyacı olan miktarı bankadan kredi yolu ile edinseydi hem faiz ödeyecekti hem de belli bir süre sonra anaparayı geri ödeyecekti. Aynı zamanda borsada işlem gören şirketlerin prestiji artar çünkü aynı zamanda güvenilirliği artar.
Yatırımcı gözünden baktığımızda ise, borsaya girmek isteyen küçük yatırımcı, halka arz işlemi yapan şirketlerden hisse senedi alır. Yani bir anlamda o şirketlere ortak olur. Bu hisse senetlerine ekonomi çevrelerinde “lot“, halk arasında ise “kağıt” denir. Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değeri, şirketin ürettikleriyle doğru oranda artar. Şirket istikrarlı bir şekilde büyürse, yatırımcısına ve müşterilerine güven sağlarsa, kaos ortamlarından ve sektörlerinden uzak durursa, ticari işlem hacmini artırırsa, sahibi/ortakları veya çalışanları hakkında herhangi bir iftira, suç duyurusu, para hortumlama/kaçırma gibi haberler çıkmazsa şirketin değerinin borsada artması beklenir.
Bunlara ek olarak, öngörü de işlem gören şirketin piyasadaki değerinin değişmesinde önemli rol oynar. Örneğin, Dünyada ve Türkiye’de de bilindiği üzere Apple firması teknolojik ürün sektöründe kendini kanıtlamış, güvenilirliği olan ve belirli bir tüketici kitlesine sahip bir firmadır. Yılın belirli dönemlerinde, Apple, piyasaya yeni ürünler sürer. Yatırımcıların bir kısmı, farz edelim ki Apple Eylül ayında bir ürün piyasaya sürecektir, Mayıs ayında Apple’ın hisselerinden alır çünkü bilir ki Eylül ayında çıkaracağı ürün piyasada tutulacaktır ve diğer yatırımcıların da durumu fark edip ürünün çıktığı zamanlarda yani Eylül aylarında Apple hisselerini satın alacağını öngörerek lotların fiyatı artmadan satın almak ister.
Bu duruma başka bir örnek olarak şu verilebilir; A şirketinin mevcut hükumet ile problemleri vardır ancak yatırımcı, en yakın milletvekili seçimlerinde hükumete başka partinin geleceğini öngörerek, farz edelim T partisi, seçimlerden önce A şirketinin lotlarından alır çünkü bilir ki seçimi kazanan parti ile A şirketinin arası iyidir ve bundan sonra hükumet partisi o şirketle anlaşmalar düzenleyecektir. Böylece o şirketin güvenilirliği artacak, piyasa değeri artacak ve böylece ekonomik şoklara karşı kırılganlığı azalacaktır. Yani iflas etme ihtimali çok düşecektir. Kimi yatırımcılar bu durumu ancak seçimlerden sonra fark edip o şirketin hisselerini alır ve böylece o şirketin hisse senetlerinin değeri yükselir. Oysaki önceden alan yatırımcı bunu öngörüp daha ucuzdan alır ve diğer yatırımcılarından almasını bekleyip yüksek fiyattan lotlarını satar.
Borsa, geneli itibariyle arz-talep eğrilerinin belirlediği fiyat ile alım-satımın yapıldığı bir piyasadır. Mevcut sermaye ile yapılan ve paradan para kazanma hedefi doğrultusunda yapılan bir nevi ticarettir. Unutulmamalıdır ki borsada her zaman para kazanılmaz, para kazanıldığı kadar kayıp da edilir. Borsada başarılı olmanın, ki bu yatırılan parayı katbekat daha fazla çekmektir, anahtarı öngörüdür, piyasayı iyi okumaktır, rakamların dilinden anlamaktır.
Bilge Saygın
Kim bu arkadaş ya nasıl yazmışsa beklentim yüksekti ama bi wall-street havası göremedim .Belki bir kamu kurumunda muhasebe filan.Yorumuma alınma lütfen yıkıcı değil yapıcı olmak istedim basit olmuş baya ama umarım böyle kalmaz kendini geliştirebilmen dileğiyle.Saygılar…
Mustafa Ogulcan Özyurt
Yorumunuz için tesekkürler. Evet wall-street havası yok katılıyorum çünkü yazının gayet basit ve anlaşılabilir düzeyde olmasını istedim bunun nedeni ise bu yazıyı okuyan herkesin ekonomi/finans/borsa bilgisi üst düzey olmayabilir.
Aylin Ayça
OĞULCAN’CIĞIM MAŞALLAH SANA GÖRÜNCE GÖZLERİM DOLDU BÖYLE YAZILAR YAZICAĞINI HİÇ TAHMİN ETMEZDİM KÜÇÜKKEN ÇOK YARAMAZDIN AMA ŞİMDİ BÜYÜMÜŞSÜN UZUN UZUN YAZILAR YAZIYORSUN PEK ANLAMADIM YAZINDA NE DEMEK İSTEDİĞİNİ AMA OLSUN. OKUL HAYATINDA BAŞARILAR CANIM BENİM ÖPÜYORUM SENİ AİLENE ÇOK SELAM AYLİN TEYZEN…
Bilal Özdemir
Tesekurler bence güzel bir anlatım olmuş hiç bir bilgisi olmayanların kafasında ufaktan olsa bişeyler oturdu bence yani konu hakkinda cahillikler azalmıştır en azından bundan sonra okuyacaklarında fikir edinwceklerdir.