Yazın bitmesiyle tropik kokulu kremler eşliğinde okunan kitaplar raflara kalktı. Güneşin tadını çıkarırken dinlenen serinletici şarkıların sesi kısıldı. Havanın tadını çıkarmak için terk edilen sinema salonları dolmaya başladı. Bütün bunlar bir yana yazın bitmesiyle tiyatroların perdeleri açıldı. Oyunların kulislerindeki heyecan katsayısı arttı. Bu yüzden bu yazıda Eylül’ün gelmesiyle birlikte açılan tiyatro sezonunu birlikte kutlayacağız. Yeni oyunlar ve “Geçen sezon gitmeye bir türlü fırsat bulamamıştım.” diye nitelendirdiğimiz eski heyecanlar biletlerini satışa sundu bile. Sonbaharın gelişini Ankara’ya yakışır bir şekilde kutlamak için size şimdiden biletlerini alabileceğiniz birkaç önerim var.
Bir Delinin Hatıra Defteri
Artık şanını duymayan bir Ankaralının kaldığını düşünmüyorum ama hâla Erdal Beşikçioğlu’nun Bir Delinin Hatıra Defteri performansına bilet bulamayanlar olduğunu biliyorum. Yaşadıklarıyla baş etmeye çalışan bir adamın hikâyesi bu sezon da Tatbikat Sahnesi’nde. 8-9-10 Ekim’in biletleri satışa çıkmış. “İzlemedim” denmemesi gereken oyunlar listesinin başında gelen bu efsaneyi kaçırmamak isteyenlere duyurulur. Yaşadığı tekdüze hayatın deliliğe nasıl evirildiğine şahit olacağınız baş kahraman Poprişçin’i Tatbikat Sahnesi’nde izlemek bu sonbahar için harika bir açılış olabilir.
Pencere
David Hare’in Skylight isimli oyununu Türkçeye çevirdi yıllar önce Haluk Bilginer. Şimdi de Oyun Atölyesi’nin iki yıldır izleyicilerle buluşturduğu Pencere, Ankaralı tiyatro seyircileri için ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu’na geliyor. Haluk Bilginer, Esra Bezen Bilgin ve Kürşat Demir’i izlemek isteyenler 17 Eylül için biletlerini alabilirler. Tom ve Kyra gibi birbirinden ayrışan fikirleri ya da pencereleri olan kadın ve adamların hikâyesini izlemeyi hep sevmişimdir. Umarım üç yıl sonra karşı karşıya gelen bu ikilinin hikâyesini siz de severek izlersiniz.
Ölü’n Bizi Ayırana Dek
Hakan Yılmaz ve Ebru Cündübeyoğlu’nun oynadığı Ölün Bizi Ayırana Dek, konsepti Pucca’ya ait iki perdelik bir kara komedi. 3. Sezonunda da Ankara’yı ziyaret etmeyi unutmayan Gergedan Yapım 2 Ekim’de ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu’nda olacak. Geçen sezon turnelerinde gitmeye fırsat bulamadığım bu oyunu bu sonbaharda görebilecek olmanın sevinci ile sizlere de öneriyorum. 200’ün üstünde temsille seyirci karşısına çıkan Ölün Bizi Ayırana Dek’te onları bulan sürprizlerle mücadele edecek ikiliyi izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Oksimoron “Erkek Aklı”
Bu sezonun bir diğer önerisini yine Tatbikat Sahnesi’nden seçtim. Oksimoron hakkında “Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavram bir araya geldiğinde, bu iki karşıt anlam bazen birbirini götürmek yerine yepyeni bir anlam doğurur. İşte oluşan bu yeni ifadeye ‘Oksimoron’ denir.” diyor Tatbikat Sahnesi. Geçen sezon fırsat bulamadıklarım listemde olan Oksimoron hakkında daha detaylı bir yazıyı buradan da okuyabilirsiniz. 1 ve 2 Ekim’de Tatbikat Sahnesi’nde görüşmek üzere…
Beyaz
Bu ölümlü dünyada hiçbir şey önemli değil. Çünkü beyaz birleştiriyor bütün renkleri Derya Alabora ve Deniz Çakır’ın anlattığına göre. Yöneteni Özen Yula, yazarı Emmanuelle Marie olan Beyaz, prömiyerini Şubat 2018’de yapmış yeni bir oyun. Hayatını hayallerine tutunarak yaşayan bir abla ile istediklerini gerçekleştiremeyen bir kardeşi anlatan bu hikâyeyi 23 Ekim’de izleme fırsatı bulabileceğiz. Yenimahalle Belediyesi Dört Mevsim Salonu’nda bu hikâyeyle tanışmak isteyenler biletlerini şimdiden alabilirler.
Umarım bu sezon çok güzel oyunlara gider ve hep tiyatro salonlarında alkış tutarken bulursunuz kendinizi. Sonbahar bizi istemsizce duygusallaştıran bir mevsim ve bence duygulara en güzel karşılamayı tiyatro yapar. İyi sonbaharlar!
Görsel Kaynaklar:
kultursanat.com.tr/tiyatro/pencere-sezonu-zorlu-psmde-aciyor/
fdmagazin.com/haber-21140-derya_alabora_ve_deniz_cakir_beyaz%92in_promiyeriyle_seyirciyle_bulustu.html
tatbikatsahnesi.com/oksimoron/
tatbikatsahnesi.com/bir-delinin-hatira-defteri/