Muhtemelen adını bilmiyor olsanız bile, o evleri daha önce gördünüz. Taş cepheler, mansard çatılar, Fransız pencereler, ferforje balkonlar; bunlar, Paris’te geçen sayısız filmde karşımıza çıkan Haussmann tarzı binalardır. Paris’te Gece Yarısı (Midnight in Paris), Amelie ya da Düşler, Tutkular ve Suçlar (The Dreamers) gibi filmlerde bu mimari manzaraları, Fransız başkentini zihnimizde şekillendiren görsel bir enstrüman haline gelmiştir. Ancak bu sinematografik çekiciliğin ardında daha derin bir tarih yatmaktadır: radikal bir kentsel dönüşümün, imparatorluk gücünün tarihi.

Haussmannlaştırma ‘Haussmannisation’ olarak bilinen bu 19. yüzyıl Paris Dönüşümü III.Napolyon’un emriyle Haussmann tarafından yürütülmüştür. Yalnızca şehrin görünümüyle değil, aynı zamanda yapısını ve toplumsal dokusunu da kökten değiştirmiştir.

Hava Almayan Şehir: 19. yüzyıl Paris’i

1850’li yıllarda Paris kendi içinde 12 bölgeden oluşuyordu ve şehrin sınırlarını Ferme générale Duvarı’yla tanımlanıyordu (Günümüzdeki Paris kadar büyük değildi o günkü Paris). O yıllar Paris’in nüfusu yaklaşık 1 milyon kişiydi. Londra’dan sonra en yoğun nüfusa sahip sahip Avrupa’daki ikinci şehirdi. Sokakları karanlık, dar ve hareket etmesi zordu, sanitasyonu ise yetersizdi. Parisliler kimi zaman ihtiyaçları için Seine nehrinin suyunu kullanmak zorunda kalıyordu. Kanalizasyon sistemlerinin eksikliği ise Kolera gibi salgın hastalıkların riskini arttırıyordu. Victor Considerant eserlerinden birinde yazdığı gibi “Paris sefaletin, vebanın ve hastalıkların birlikte çalıştığı, havanın ve güneşin neredeyse hiç girmediği dev bir çürüme atölyesidir. Paris, bitkilerin solup öldüğü, yedi küçük çocuktan dördünün yıl içinde öldüğü kötü bir yerdir.”  (Considerant, syf.42) Bu bağlamda başkenti yeniden tasarlamak bir öncelik haline gelmişti. III.Napolyon başkentin düzeni, hijyeni, görünürlüğü ve kontrolü sembolize etmesi gerektiğini düşünüyordu.

Haussmann’ın Görevi ve Kentsel Müdahale

Bu sorunlara çözüm olarak III.Napolyon, bu dönüşümü gerçekleştirmek için Haussmann’ı görevlendirmişti. Londra’dan ilhamla, Haussmann’ın üç temel görevi vardı: Şehri havalandırmak, tek bir tasarım dilinde birleştirmek ve güzelleştirmek. 12 temel bölgeden oluşan şehir, onu çevreleyen bölgelerle birleştirerek 20 temel bölgeye çıkarılmıştır ve adeta salyangoz kabuğu şeklini andıracak bir biçimde tekrardan düzenlenmiştir.[1] Bu da Paris’in hem alanının hem de nüfusunun arttığını gösterir.

Haussmann için Paris’in geniş, uyumlu ve bütün olarak düşünülmüş bulvarlara sahip olması gerekiyordu. Bu doğrultuda şehri kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde kesen ana bulvarlarla yapılandırmış, bu omurgalara eklenen çapraz yollar ve çevresel hatlarla kenti bütüncül ve geçirgen bir dolaşım sistemine dönüştürmüştür. Yaklaşık 600 km uzunluğundaki yeni kanalizasyon sistemleri oluşturulmuş ve standardize edilerek düzenlenmiş sokak mobilyaları tanıtılmıştır. Bütün Parislilerin ağaç görebilmesi gerektiği fikrinden 80.000’e yakın ağaç dikilmiş ve 24 küçük yeşil meydanlar oluşturulmuştur.


[1] Salyangoz kabuğu” benzetmesi, Haussmann döneminde Paris’in mekânsal ve yönetsel olarak yeniden yapılandırılmasıyla ortaya çıkan 20 arrondissement’lik sistemin geometrik biçimine referansla kullanılmıştır. Bu bölgeler, merkezden dışa doğru saat yönünde dönen spiral bir formda düzenlenmiş, böylece şehir hem idari hem sembolik olarak merkezîyetçi bir yapıya kavuşturulmuştur.

Sosyal Dönüşüm ve Yeni Bir Dil: Haussmann Tipi Yapılar

Bu kentsel dönüşüm, Haussmann tipi binaların oluşmasını da etkilemiştir. Çoğu Neo-Rönesans üslubundan izler taşıyan bu taş cephe binalar, geçmişten gelen deko ratif detayları da bünyesinde barındırmasıyla eklektik de bir tarza sahip.  Genellikle yüksek tavanlı zemin katları dükkân ve ticarete ev sahipliği yapmak için tasarlanmıştır. Birinci kat (ABD’de ikinci) ise dükkân sahibine ayrılmıştı ve sıklıkla depolama için kullanılırdı. İkinci kat (ABD’de üçüncü) ise seçkinlere ayrılmış asil kat (Noble Floor) olarak bilinirdi. En üst kat olan altıncı kat ise genellikle ev çalışanlarına ayrılmıştı.

Haussmann’ın dönüşüm projesi, yalnızca mimari ya da kentsel ölçekte değil, aynı zamanda sosyal yapılar üzerinde de büyük etkiler yarattı. Proje kapsamında yaklaşık 18.000 bina yıkıldı, 57 sokak ortadan kaldırıldı ve on binlerce kişi yerlerinden edildi. Çoğunluğu işçi sınıfına mensup bu insanlar, Temple, Saint-Marceau gibi bölgelerin yanı sıra yeni eklenen banliyölere itilerek şehir merkezinden uzaklaştırıldı. Üstelik, bu yerinden edilme sürecinde 1841 tarihli istimlak yasasına dayanılarak birçok kişiye herhangi bir tazminat ödenmedi.

Gözetim, Fenetim ve Flaneur

Bu fiziksel yıkım ve yeniden yapılanma, Paris’in sosyal dokusunu da derinden değiştirdi. Artan kira fiyatları ve soylulaştırma (gentrification) süreci, şehir merkezini daha çok orta ve üst sınıfa ait bir alana dönüştürdü. Eski mahalle yaşamı, dayanışma ilişkileri ve sokak kültürü yerini daha bireysel ve kontrol altındaki bir yaşama bıraktı.

Yine de bu dönüşüm sadece baskı anlamına gelmiyordu. Geniş bulvarlar, bir yandan flâneur’lük olarak adlandırılan şehirde amaçsızca ve zevkle dolaşma kültürünü teşvik ederken, öte yandan devletin gözetim mekanizmalarını kolaylaştıran bir yapıya da sahipti. Şehir artık hem seyirlik bir manzara hem de görsel kontrolün bir aracı haline gelmişti.

Tepkiler ve Eleştiriler

1860’lara gelindiğinde, bu radikal dönüşüme yönelik eleştiriler giderek artmaya başladı. Yapılan işler, 1.5 milyar franktan fazla bir borç yükü doğurmuştu. Bu devasa maliyet, Jules Ferry’nin Les Comptes fantastiques d’Haussmann adlı eserinde açıkça eleştirilmişti. Ekonomik kriz bir yana, Haussmann’ın dönüşüm süreci, otoriter ve despotik bir şekilde yürütülmesiyle de tepkilere yol açtı. Özellikle tarihi mahallelerin yok edilmesi, entelektüel kesimin önde gelen isimleri tarafından yoğun biçimde eleştirildi. Victor Hugo, Émile Zola gibi yazarlar, eski Paris’in yitip gidişine ve bu dönüşümün yarattığı toplumsal adaletsizliklere dikkat çektiler.

Haussmann’ın inşa ettiği geniş bulvarlar, her ne kadar güneş ışığını ve hava akımını artırsa da, askerî bastırma için de stratejik avantajlar sunuyordu. Dar sokaklarda kolayca kurulan barikatların inşa edilmesi zorlaştırılmıştı; ordu, şehri çok daha rahat bir şekilde kontrol edebiliyordu.

Tüm bu nedenlerle, Haussmann 1870 yılında görevden alındı. Ancak inşa ettiği Paris, onun görev süresinden çok daha uzun ömürlü oldu. Bugün hâlâ Paris’in kimliğini şekillendiren bu yapılar ve kentsel düzen, modern şehircilik tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.

Geriye Kalan Sorular

Bugün Paris’in simgesi haline gelen Haussmann tarzı yapılar, sadece estetik bir bütünlük sunmaz; aynı zamanda tarihin, iktidarın ve modernleşmenin izlerini de taşır. Geniş bulvarlar, taş cepheler ve düzenli sokak planları, bir şehrin nasıl yeniden inşa edilebileceğinin en etkileyici örneklerinden biridir. Ancak bu ihtişamlı dönüşüm, beraberinde büyük bir bedel getirmiştir: yerinden edilmiş hayatlar, silinmiş mahalle kimlikleri ve artan toplumsal eşitsizlikler. Haussmannlaştırma, bir yandan modern kent yaşamının önünü açarken, diğer yandan şehir planlamasında kimin için ve ne uğruna yapıldığı sorularını da gündeme getirmiştir.

Elbette 19. yüzyılda yapılmış bu müdahalelere bugün eleştirel bir gözle bakmak kolay. Asıl zor olan, bugünü eleştirel bir şekilde okuyabilmek. Bugünün krizlerini kavrayabilmek, ancak modernizmin hem vaatlerini hem de gölgesini anlayabilmekle mümkün. O hâlde şu soruyu sormadan geçemeyiz: Kentleri dönüştürürken yalnızca geçmişin hatalarına mı bakacağız, yoksa bugünün dönüşümlerini kimler için, kimleri dışlayarak yaptığımızı da sorgulayabilecek miyiz? Haussmann geçmişte kaldı; peki ya bugün, biz hangi mahalleleri görünmez kılıyor, hangi hayatları bulvarların ardına itiyoruz?

Yararlanılan Kaynaklar:

Considernant, Victor, Description Du Phalanstère Et Considérations Sociales Sur L’architectonique , Librairie Societaire

Allen, E. (2018, May 30). How Georges-Eugène Haussmann’s architecture defined Paris. Architectural Digest. https://www.architecturaldigest.com/story/how-georges-eugene-haussmanns-architecture-defined-paris

Hohenadel, K. (2022, February 4). What is Haussmann Architecture?. The Spruce. https://www.thespruce.com/what-is-haussmann-architecture-5180196#citation-2

Glancey, J. (2022, February 24). The man who created Paris. BBC News. https://www.bbc.com/culture/article/20160126-how-a-modern-city-was-born

Wikimedia Foundation. (2024, June 5). Paris’in Arondismanları. Wikipedia. https://tr.wikipedia.org/wiki/Paris%27in_arondismanlar%C4%B1

Avcı, H. (2025, April 7). Paris ve Haussmann. Arkitera. https://www.arkitera.com/haber/paris-ve-haussmann/

Wikimedia Foundation. (2025, June 6). Georges-Eugène Haussmann. Wikipedia. https://en.wikipedia.org/wiki/Georges-Eug%C3%A8ne_Haussmann

Wikimedia Foundation. (2025b, July 19). Haussmann’s renovation of Paris. Wikipedia. https://en.wikipedia.org/wiki/Haussmann%27s_renovation_of_Paris

Görseller için Yararlanılan Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Camille_Pissarro#/media/Dosya:PISSARRO_Camille_L’Avenue_de_l’Op%C3%A9ra_Huile_sur_toile.jpg

https://en.wikipedia.org/wiki/Paris_Street;_Rainy_Day#/media/File:Gustave_Caillebotte_-_Paris_Street;_Rainy_Day_-_Google_Art_Project.jpg

https://tr.wikipedia.org/wiki/Camille_Pissarro#/media/Dosya:The_Boulevard_Montmartre_on_a_Winter_Morning.JPG

Leave a Reply