Bu yıl 78.si düzenlenen Cannes film festivalinde yine bir Orta Doğulu yönetmen adından söz ettirdi. İranlı yönetmen Cafer Panahi, 2025 Cannes Film Festivali’nde “Görünmez Kaza” adlı filmiyle Altın Palmiye ödülünü kazandı. Film, eski siyasi tutukluların geçmişteki işkencecileriyle yüzleşmesini konu alıyor ve İran’daki İslam rejimine yönelik güçlü bir eleştiri sunuyor. Pahani ödülünü alırken gözyaşlarını tutamıyor çünkü ülkesinde olan yasaklara rağmen bunu başardı ve ödülünü alırken yaptığı konuşmada İran’daki özgürlük sorununa vurgu yaptı.
Bilindiği üzere bir süredir İran’daki rejim sinema sektörüne bir çok yasak ve kısıtlama getirmiş durumda. Özellikle rejim karşıtlığı içeren veya toplumsal veya dini eleştirel yapan filmler çeken yönetmenler ciddi suçlamalara ve cezalara maruz kalıyorlar. İran’da çekilen filmler ‘’İran İslami Kültür ve Rehberlik Bakanlığı’’ tarafından onaylanmak zorundalar. Eğer filmlerde rejim karşıtlığı, cinsellik veya dine uygunsuzluk görülürse yönetmenler gözaltına alınabilir, film yapmaları yasaklanabilir, ev hapsine alınabilir veya ülkeden çıkış yasağı konulabilir. Eğer yabancı festivallerde izinsiz gösterilirse film ‘’ülke imajını zedelemiş’’ olarak sayılıp bu cezalardan biri alınabilir. Baskılar sadece bununla da kalmıyor aynı zamanda kadın aktrislere de yönelik bir çok kısıtlama bulunuyor, saçları açık filmde oynamamaları, cinsellik içeren bir sahnede yer almamaları, erkeklerle fiziksel temas halinde bulunmamaları zorunludur. Bu kurallara ek olarak LGBTQ+ bireylerin temsili, dini eleştiri, ateizm, sekülerlik ve din dışı ideolojilerin savunulması, kadın haklarını savunmak ve baş örtüsünü eleştirmek yasaklıdır. Örnek olarak Pahani 2010’da rejim karşıtı faaliyetler suçlamasıyla 6 yıl hapis cezasına çarptırılıp tutuklanmıştı ve 20 yıl boyunca film üretmesi, senaryo yazması ve röportaj vermesi yasaklansa da bugüne kadar gizlice faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Filmlerini apartman dairesinde veya arabasında çekti. 2022’de tekrar tutuklandı ama uluslararası baskılar sonucu serbest bırakıldı. ‘Görünmez Kaza’ filmini ise USB belleğe yükleyip Türkiye üzerinden Fransa’ya kaçırılmasını ve Cannes’da gösterime girmesini sağlamayı başardı.

Son zamanlarda İran rejiminin baskılarından oldukça muzdarip olan bir diğer yönetmen ise;
Mohammad Rasoulof, yönetmen 2020 yılında Berlin Film Festivalinde (Berlinale) ‘Kötülük Yoktur’ filmi ile Altın Ayı Ödülüne layık görüldü fakat bu esnada pasaportuna el konuldu ve yurtdışına çıkış yasağı getirildi. 2024 Cannes Film Festivalinde yeni filmiyle katılacağı söylenmişti fakat, halen daha yurtdışına çıkış kısıtlamaları altında bulunuyor.

Pahani, Rasoulof ve burada yazamadığım İranlı bir çok yönetmen sanatlarını icra edebilmek adına bir çok zulüm ve baskıcı politika altında rejim tarafından halen daha ezilmeye devam ediyorlar. İran’da yönetmen olmak bu yönden yalnızca sanat yapmak değil aynı zamanda politik bir direniş anlamına da gelmektedir.
Kaynakça:
https://www.festival-cannes.com/en/press/press-releases/the-films-of-the-official-selection-2025/


