Onur  Yürüyüşleri, azınlık durumdaki cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri içinde barındıran LGBTQ+ topluluğunun her yıl Haziran ayının sonunda farkındalık kazandırmak ve en temel insan haklarına dahi erişememiş ülkelerdeki mücadelelerini duyurmak amacıyla düzenledikleri yürüyüşlerdir. Bu yürüyüşler ilk olarak, 1969 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrindeki eşcinsellere hizmet veren Stonewall Inn isimli bara yapılan polis kontrolünde, polisin şiddet dozunu arttırmasıyla ve buna karşı eşcinsellerin, LGBTQ+ kişilerin ve destekleyicilerin protesto etmeleriyle başlamış ve günümüze doğru Türkiye dahil olmak üzere çokça ülkede düzenlenmeye başlanmıştır.

Türkiye’de ilk Onur Yürüyüşü denemesi 1993 yılında Beyoğlu’nda düzenlenen Cinsel Özgürlük Etkinlikleri’nin sonundaki yürüyüş olmuş, fakat valiliğin izin vermemesi sebebiyle gerçekleşmemiş, katılımcılar ağır bir polis baskısına maruz kalarak İstiklal Caddesi’ne dahi geçememiştir. Yaşanan bu tatsız girişimin ardından 2003 yılında ilk İstanbul Onur Yürüyüşü düzenlenmiş ve günümüze kadar her yıl LGBTQ+’lar ve destekçileri ülkemizin çeşitli illerinde seslerini duyurmaya başlamıştır. Yürüyüşler 2014 yılına kadar izinler dahilinde ve problemsiz devam ederken, 2015 yılında valilik tarafından ramazan ayı olması sebebiyle toplumun dini hassasiyetinin zedelenmemesi amacıyla yürüyüşe izin verilmemiş ve yine de yapılan yürüyüşte polisin dağıtmaya çalışması sonucu birtakım şiddet eylemleri yaşanmış ve gözaltı uygulamaları gerçekleşmiştir.  İlerleyen yıllarda başta güvenlik ve kamu düzeninin bozulmaması sebepleri öne sürülmüş olmak üzere çeşitli nedenlerle yürüyüşe valilik tarafından onay verilmemiş ve yürüyüşe katılanlar polisin şiddetli müdahalesine maruz kalmıştır. Anayasa ve AİHS, toplumdaki herkese toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı tanımış ve bunu diğer özel kanunlarla da pekiştirmiştir:

Anayasa Madde 34: Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak,  millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

AİHS Madde 11/: Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.

2. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde,silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir.

AİHS ve anayasa hükümlerinin hepsinde birbirlerine paralel olarak  her yurttaşın izin almamış olsa dahi silah bulundurmama ve saldırıda bulunmama koşullarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları olduğu düzenlenmiş ancak bu hakkın sayılan sebeplerle (kamu düzeni, genel sağlık ve ahlak, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması…) kısıtlanabileceği de belirtilmiştir. Bu hükümlerin vatandaşların sınırsız bir gösteri hakkına sahip olmamaları, gösteri ve yürüyüşler düzenlenirken bu gösterilerin parçası olmayan toplumdaki diğer kesimlerin zarar görmemesi, kutuplaşmaya neden olunmaması ve bu şekilde toplumsal düzenin korunabilmesi amacıyla eklendiği düşünülebilir. Buna karşın özellikle genel ahlakın korunması ve kamu düzeninin sağlanması gibi kavramlar çeşitli yorumlamalara açık olması sebebiyle kötüye kullanım riski de taşımaktadır. Nitekim ülkemizdeki Onur Yürüyüşleri, özellikle son 8 yıldır kamu düzeni ve genel ahlak gibi sebeplerle engellenmiş, yani teknik açıdan bakıldığında Anayasa ve kanun hükümleri çiğnenmemiştir ancak, fikrimce Onur Yürüyüşlerinin yasaklanmasında valiler kanunun bu hükümlerini kötüye kullanmıştır. LGBTQ+ vatandaşların hiçbir saldırı ve taşkınlıkta bulunmadan senelerce düzenledikleri yürüyüşlerin öncelikle 2015 yılındaki yürüyüşün Ramazan ayına denk gelmesi sebebiyle toplumun hassasiyetini etkileyeceği ve bu yolla kamu düzeninin bozulacağı gerekçe gösterilmiş, ancak LGBTQ+ vatandaşların temel haklarının bu gerekçeyle kısıtlanması sebebiyle göz ardı edilen hassasiyetleri dikkate alınmamıştır. 

2015 yılındaki İstanbul Onur Yürüyüşü’nün yasaklanma sebebi, Onur Haftasının, dolayısıyla yürüyüşün Ramazan ayına denk gelmesi olmuştur. İslam dininde LGBTQ+ kapsamına giren bir cinsel yönelime veya cinsiyete sahip olmak yasaklandığından ve yürüyüşün düzenlenmesinin toplumun dini hassasiyetini zedeleyeceği endişesine yol açtığından, yürüyüşe izin verilmemiştir. Buna karşın bu uygulamayla, aynı toplumun bir azınlık grubu olan LGBTQ+’ların görünürlüklerini arttırmak adına düzenledikleri yürüyüşe erişim imkanları kısıtlanıp bu sebeple polis tarafından yürüyüşün engellenmeye çalışılması ve gaz, plastik mermi gibi ağır müdahalelere maruz kalmaları, apaçık bir ayrımcılıktır ve hukuk devleti ilkesiyle çelişmektedir.. Aynı toplumda yer alan, aynı kanunların hitap ettiği ve aynı hak ve yükümlülüklere sahip olan iki grup arasından birinin hassasiyetleri daha üstün tutulmuş, bunun üzerine hassasiyetleri göz ardı edilen grup hukuk düzeni tarafından kendilerine tanınan haklarını kullanamamış, bunun üstüne polis şiddetine maruz kalmıştır. Bu şiddet her geçen yıl katlanarak artmış, geçen yılki yürüyüşün yalnızca İstanbul ayağında 361 kişi ters kelepçe gibi uygulamalara maruz bırakılmış ve gözaltına alınmıştır.

Bu yıl ise, seçim propagandasının bir parçası olarak sürekli hedef gösterilen, seçim sonrası zafer konuşmasında yuhlatılan LGBTQ+’lar için işlerin kolaylaşmayacağını tahmin etmekle birlikte, herkesin barış ve umut dolu bir ay geçirmesini ve toplumun azınlıktaki dahi olsa bir parçası olan üyeleri olan LGBTQ+ topluluğunun diğer herkes gibi anayasada kendilerine tanınan haklarını kullanabilmelerini, her gün nefret söylemlerine maruz kalmalarına rağmen yalnızca vazgeçmelerinin mümkün olmadığı benliklerinden ötürü yüzleştikleri sonsuz dışlanmaya karşı direnmeye devam edebilmelerini diliyorum.

KAYNAKÇA

Deitcher , David, ed.The Question of Equality: Lesbian and Gay Politics in America since Stonewall. New York: Scribner , 1995. 

Yıldırım, R. (2022). 2015’ten Günümüze Yasaklarla İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü. Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD). (https://dspace.ceid.org.tr/xmlui/handle/1/2128)

https://tr.boell.org/tr/2022/06/21/adim-adim-istanbul-onur-yuruyusu-bir-isyanin-ozet-tarihi

https://www.bbc.com/turkce/61947095

Leave a Reply