Giyinmeyi ve alışveriş yapmayı gerçekten çok seviyorsanız mağazalarda görüp beğendiğiniz herşeyi kafanızda birbirleriyle kombinleyenlerden olduğunuzu varsayıyorum ve çoğu zaman bir sonraki gün ne giyeceğinizin- bu bir buluşma ya da davet de olabilir, sıradan bir gün de- planını yapanlardan olduğunuzu düşünerek bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum. Bu parçalara sahip olsanız da olmasanız da, aynı parçaları bulsanız da bulamasanız da kombinleri- genel anlamda kıyafetleri- incelemenin her zaman zevk verdiğini hatırlatmam gerek.
Kombin 1:
Kolsuz, beyaz ve fazla uzun olmayan gömleklerle kombinleyebileceğiniz en güzel kıyafet alternatiflerinden biri hiç kuşkusuz yüksek belli kısa şortlar! Sophie Hulme’un bu gömleğinin altına yine tasarımcının sezon parçalarından olan yüksek belli kısa şortuyla yazlık ve stil sahibi bir görünüm yakalamanız mümkün. Altına da Ralph Lauren’in platform espadrillerini giymenizi öneririm. Sizi bilmiyorum ama benim son zamanlarda en beğendiğim ayakkabılar- Prada sağolsun onun sayesinde kadın dünyasına da bu platform espadriller bir süre önce taşındı- platform espadriller, özellikle boyunuz benim gibi kısaysa ve topuklularla gün geçirmekten hoşlanmıyorsanız, bu topuklu, rahat ve bir o kadar da yazlık ayakkabıları tavsiye ederim.
Kombin 2:
Eğer sade, şık ve zarif bir görünüm istiyorsanız kolsuz beyaz gömleği, Michael Kors’un hafif yüksek belli dar inen pantolonu ve- belki de son zamanlarda editörlerin moda dergilerine koymaya doyamadığı- Jimmy Choo’nun pump’larıyla tamamlayabilirsiniz. Tabi ki bu görünümü yaratmak için bu kadar para harcamaya veya marka olmasına gerek de yok. Mango, İpekyol veya Beymen Club mağazalarında da daha normal fiyatlara güzel pump’lar ve bu tarz güzel dar inen kumaş pantolonlar bulmanız oldukça mümkün.
Kombin 3:
Sezonda gerçekten bayıldığım diğer bir parça Olsen kardeşlerin tasarımı Elizabeth and James crepe, pembe blazer! Üstelik bu tarz blazerlara sezonda neredeyse her mağazada sıkça rastlamanız mümkün. Gömleğin altına seçebileceğiniz bir diğer parça da yine hafif yüksek belli olan ancak ayak bileğini biraz açıkta bırakan skinny jean’ler ve tabi ki yine ceketin çatlak renginden çok da dikkati almayacak renkte pump’lar. Eğer benim gibi topuklu meraklısı olmayanlardansanız size iki alternatif önerebilirim, loafer’lar ve Tod’s’un artık imzası haline gelmiş Gommini tarzı ayakkabıları. Tabi ki Tod’s markalaştırdı diye bu ayakkabıları sadece Tod’s’da bulmanız gerektiği anlamına gelmez; artık pek çok marka aynı tasarımı kullanıyor.
Kombin 4:
Eğer rahat bir görünüm istiyorsan ama biraz da ayaklarımla fark yaratayım diyorsan sade mini kot şortunu Isabel Marant akımı wedge sneaker’larla tamamlayabilirsin. Ben bu ayakkabılardan pek hoşlanmıyorum ve açıkçası herkese yakıştığını da düşünmüyorum; bu yüzden sana iki tavsiyem var:
Kombin 5:
Son kombin ise daha çarpıcı renklerde kloş bir etek ve altına babet ayakkabılar. Benim görsel için seçtiklerim hepinizin takip ettiği dahi tasarımcı Marc Jacobs’un “fare” babetleri. Bu ayakkabılar o kadar şirin ki; eğer çarpıcı etekle çok da seksi görünmek istemiyor ve dengeli bir görünüm yakalamak istiyorsan senin için en ideali.