Bu aralar okuduğum kitaplardan biri de Sarah Jio’nun ‘Gündüzsefası’ adlı romanı oldu. Bu kitabı okumadan önce yüzen evlerin varlığı hakkında ufacık bir fikrim dahi yoktu. Okuduktan sonra hayalini kurduğum ve gerçekleşmesini istediklerim arasına ekledim. Yazar, kitabını yazarken Seattle’da Union Gölü’ndeki yüzen evinde yaşarken yazmış.
Eşsiz manzaraya sahip Union Gölü.
Vietnam’ın en popüler turist bölgesi Halong Körfezi
Kitabı okuduktan sonra merak edip internetten araştırdım ve suyla haşır neşir olan ülkelerde çokça rastlanan kimi lüks kimi basit bir ahşap küçük evden oluşan ilham verici manzaralarla karşılaştım. Yüzen ev fikri çokta yeni olmayıp, Tayland, Londra, Amsterdam gibi su kanallarına sahip şehirlerde su üzerinde yer alan tekne-ev şeklinde bulunuyor. Eskiden balıkçıların su üzerinde yaşamak için sıradan mütevazi konutları şimdilerde, teknolojisi ve mimarisiyle birleşince ortaya lüks, yüzen bir villa olarak karşımız çıkıyor. İster kent merkezinde deniz üzerinde ister göl veya nehir bulunan kırsal alanların olduğu yerde huzuru bulmak, hayat kargaşasından uzaklaşmak mümkün.
Sayıları giderek artan yüzen ev tasarımları oldukça çeşitli bir yelpazeye sahip. Kara üzerine inşa edilen herhangi bir evden farkı yok, dahası tutkunları için daha konforlu ve mobil olanları bile var. Siz terasta kanepeye uzanıp kitabınızı okuyup kahvenizi yudumlarken, usul usul sallanan evinizde sessiz sakin ve eşsiz bir manzaranın tadını çıkartabiliyorsunuz. Kimi için su tutkusunu yaşam tarzıyla birleştirebilme hayalini gerçekleştirme fırsatıyken kimi içinde keyiften öte bir tutku olabilir.
Dayanıklı ve çevreye zararsız şekilde inşa edildiğinde ise gelecek için bir hayli önem arz ediyor. Yüzen ev yaşam tarzının diğer güzel bir yanı günümüzde etkisi daha da artan iklim değişikliğinin yakın gelecekte meydana getirebileceği olası kötü yan etkileri için bir alternatif olması. İklim sıcaklaşması buzulların erimesiyle deniz seviyesi yükseliyor bu durumda da kara üzerinde yaşamın zorlaşacağı söyleniyor. Bu durumda da gelecekteki olası kötü senaryolara karşı hem hesaplı hem de güvenli bir çözüm yolu gibi gözüküyor.
