2013 yılında yayınlanan ve Gayrisafi Milli Hasıla, ortalama yaşam süresi, devlet desteği, yolsuzluk oranı ve hayat biçimi seçimi özgürlüğü gibi verilerin baz alınarak oluşturulan, World Happiness Report (Dünya Mutluluk Raporu)’a göre Dünya’nın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke Danimarka. Konuyla ilgili bir önceki yazıma şuradan ulaşabilirsiniz. Peki bu mutlu insanların günlük hayatları bizden ne kadar farklı?
“27. Haftada sınavlarım bitiyor”
İskandinavlar gün veya ay saymıyorlar, hafta sayıları ile anlatmak istedikleri günü ifade ediyorlar. Dünya üzerinde başka bir kültürde bulunmayan bu ifade ediş biçimi, konuşmaya dahil olan İskandinav olmayan biri üzerine oldukça değişik bir etki bırakıyor. Gündelik konuşmalara ayak uydurmak istiyorsanız bahsettiğiniz günün, yılın hangi haftasına tekabül ettiğini bulup söylemenizde fayda var. Sevgililer günü sekizinci haftada, bu yıl bahar tatili 14. haftada başlıyor, Kopenhag’ın kurtuluşu 12. haftada(!) ve bunun gibi…
Lütfen’siz Toplum
Danimarka, Dünya’nın refah seviyesi en yüksek ilk üç ülkesinden biri. Ayrıca, Gayrisafi Milli Hasıla, yolsuzluk oranı gibi etmenlerin baz alarak yapılan araştırmalar en mutlu insanların yine burada yaşadığını gösteriyor. Ancak Danimarka’ya gittiğinizde “Çekil”, “Şunu ver” gibi cümlelerle karşılaşırsanız “Neden beni sevmiyorlar?!” diye düşünmeyin. Aslında bu güzel ve kibar insanlar sizi sandığınız kadar sevmiyor değiller; sadece “Lütfen”, “Affedersin-iz”, “Teşekkür ederim”in Danca’da karşılığı yok. Bu bağlamda kullanılan tek kelimeyse “Tak!” (sağol); o da minnettarlığınızı teşekkür edip şükranlar sunmak isterken pek karşılamayabilir; ama onlar sizin niyetinizi anlamışlardır içiniz rahat olsun.
Pusetlerdeki Bebekler
Danimarka’da devletin aileye verdiği önem bariz… Düşük doğum oranları sebebiyle teşvik konusunda elini korkak alıştırmayan Dan Hükümeti, bebek başına aileye aylık yardım yapmasının dışında; işsiz bekar annelere aylık 7000 Danimarka Kronu civarında bir maaş bağlıyor. Bu uygulamaların meyvelerini almakta da gecikmemişler: Danimarka’da bebişler her yerde!
Eğer, Danimarka’daysanız ve sokakta yürürken tek başına pusetinde bırakılmış bebek görürseniz, korkmayın. Bu olay, Danimarka’da gayet normal karşılanıyor. Hava yağışlı olsa da ebeveyn; marketin, kafenin veya mağazanın önünde bebeğini pusetinde bırakıp gidebiliyor. Çünkü, herhangi bir şekilde birisinin bebeğine zarar verebileceğine ihtimal vermiyor.
Peynir Kültürü
İskandinav ülkelerinin yemek ve gündelik hayat kültüründe peynir, çoğu kişinin tahmin ettiğinden daha büyük bir yer kaplamakta. Peynire; ana ve ara öğünlerinde, tatlılarında hatta atıştırmalık olarak yanlarında bolca yer veriyorlar.
Hal böyleyken bu kutsal yiyeceğin dilimlenmesi de ayrı bir ritüel barındırıyor. Eğer satın alınan peynir üçgen şeklindeyse bıçak değil ‘peynir dilimleyici’ kullanıyorlar. Peynirin şeklinin bozulmadan tüketilmesi anlayamadığım bir şekilde çok önemli ve doğru ‘peynir dilimleyici’nin kullanılması da. Metal peynir dilimleyici çedar ve Västerbotten peynirleri gibi sert peynirler için, plastik dilimleyici orta sertlikteki meşhur peynirleri Havarti, Herrgårdsost, ve Grevé için; son olarak çoğu Dan peynirleri içinse ince çelik kablolu peynir dilimleyici kullanılıyor.
Elbette, dört farklı noktadan değindiğim Danların günlük yaşamı bu kadarla sınırlı değil. Kim bilir, bu yazı belki de ‘Danimarka 101’ almaya sevkeder sizleri. Ben de böylelikle; bana altı ay boyunca ev sahipliği yapmış olan bu küçük ülkeye borcumu bir nebze olsun ödemiş olurum.
Hej hej!
Referanslar:
http://whenonearth.net/10-things-denmark-shock-first-time-visitors/
http://denmarksimons.blogspot.in/2011/02/leave-baby-outside-maam.html