1530498_591877807533139_137880128_n

Yaşanan olay bildiride özetlendiğinden, ayrıca bizim tarafımızdan tekrarına lüzum görülmemiştir.

Bilkent Medeniyet Topluluğunun Suriyeli Mültecilere Yardım Kampanyası ile Alakalı Yaşanan Olaylara dair bildirisidir;

Ülkemizde yaşanan ağır kış şartları neticesinde yoksul insanların bu halden bizar olduklarına ve hatta çocukların donarak öldüğüne dair aldığımız elim haberler bizleri bir hayli mahzun etmiş ve bugüne kadar edindiğimiz “elinle düzelt” şiarınca bu insanlara yardımcı olmak için Toplumsal Duyarlılık Projelerinin de iştirakiyle okul içerisinde bir yardım kampanyası düzenleme kararı almış bulunmaktayız. Öğrenci Dekanlığı, Medeniyet Topluluğu, TDP temsilcilerince müştereken yapılan toplantı neticesinde Van’da depremzedelere gönderilmek üzere bir ayni bağış kampanyası düzenleme kararı alınmış fakat Van Valiliği, AFAD temsilciliği ve bölgedeki yetkili merciler ile görüşmeler nihayetinde depremzedelere devlet tarafından ayni ve nakdi yardım yapıldığı, ikinci el kıyafet yardımının kabul edilmediği sadece nakdî yardımın kabul edileceği görüşülen makamlarca açıkça belirtilmiş olup okul içerisinde nakdi bağış toplanmasının hukuken mümkün olmadığı ve depremzedelerin ikinci el kıyafet bağışlarını kabul etmemeleri sebebiyle ve tabiatıyla hukuk dışı herhangi bir faaliyete girişmeyecek olmamız hasebiyle Öğrenci Dekanlığı, TDP ve Medeniyet Topluluğu temsilcileri Van yerine Türkiye’de bulunan Suriyeli Mültecilere yardım etme kararı almış ve topluluğumuzca 25 Aralık Çarşamba gününden bu yana okulun muhtelif yerlerinde kurulan stantlarda yardımları kabul etmiştir. Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin gösterdiği yüksek teveccüh sayesinde ikinci gün hedeflenen miktara ulaşılmış ve kampanyanın devam edebilmesi için okul yönetiminden daha büyük bir depo tahsis edilmesi talep edilmiştir. Hal böyle iken faaliyetimize gösterilen hüsn-i niyetler olduğu kadar belli önyargılara sahip insanlardan da belli tepkiler aldığımız vakidir. Bu tepkilerin ilki bizlere yöneltilen “neden Van değil de Suriyeli mültecilere yardım?” sorusu idi. Hal-i hazırda bu soruyu cevaplandırmış olduğumuz kanaatindeyiz zira mültecilerden önce Vanlı depremzedelere yardım etmek teşebbüsünde bulunduğumuzu ifade etmiş bulunmaktayız. Yine stantlarda aldığımız bir diğer tepki ise “bu yardımların Suriye içerisinde bulunan “terör örgütlerine” ulaşmadığından nasıl emin olacağız” sorusu idi. Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki toplanan yardımlar Suriye’ye gönderilmemektedir. Yardımlar an itibariyle ülkemize iltica etmiş bulunan ve yoksul durumda olan insanlara ulaştırılacaktır.

Kampanyamızın üçüncü gününde farklı görüşlere azami saygılı Bilkent Üniversite’sinde bir ilk olarak insanlara görüşlerinden dolayı bir tacizde bulunulmuştur. 27 Aralık Cuma günü ve ne hikmetse topluluğumuzun erkek üyelerinin Cuma Namazında bulundukları sırada kendilerinin Fikir Kulüpleri Federasyonuna mensup bulunduğunu ifade eden zevat yardım için açılmış standa saldırmayı seçmiş, orada bulunan hanım arkadaşlarımıza sözlü tacizde bulunmuşlardır. Sayılarının 10 ila 15 arasında olduğunu tespit ettiğimiz bu kişiler yaptığımız yardım kampanyasının terör faaliyeti ve bizlerin de terörist ve rüşvetçi olduğumuz isnadında bulunmuşlar, arkadaşlarımızı gayet üslupsuzca ve hakaretamiz ifadelerle taciz etmişlerdir. Belirtilmelidir ki stantta sadece kız öğrencilerin bulunduğu sırada böyle bir eyleme girişmeleri aşikaren korkaklıktır. Zira üç gün boyunca açık olan stanttan sadece 30 dakikalığına ayrılan erkek öğrencilerin yokluğunda bu saldırının gerçekleşmesi alçaklığı ortaya koymaktadır.

Tüm bunların üstüne arkadaşlarımızın rahatsız olduklarını açıkça ifade etmelerine rağmen video kaydı almışlardır. Bu açıkça kişilik haklarına saldırıdır. 15 kişi seri şekilde yüksek sesle “soru” lar sorarak arkadaşlarımızı baskı altına almak istemişlerdir. Bilinmelidir ki Müslüman kadının asaleti bu zevatın asla ulaşamayacağı yüksekliktedir. Takınılan düşmanca tavır karşısında arkadaşlarımız Müslüman asaletinin mümessili olmuşlardır.

İfade edilmelidir ki söz konusu uç yapılanma sadece Bilkent Üniversitesi içerisinde olmayıp sayıları oldukça nakıs olmakla birlikte Türkiye’deki bazı üniversitelerde de bulunmaktadırlar. Hangi amaca ve kimlere hizmet ettikleri meselesini nezehat-i lisaniye çerçevesinde izah etmek mümkün olmayacağından ötürü mevzuyla alakalı yorum yapmaktan ihtiyaren kaçınıyoruz. Lakin biliyoruz ki bu yardım kampanyaları sadece Bilkent Üniversitesinde değil Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesinde de şiddete başvurarak durdurulmak ve baskı altına alınmak istenmiştir.

Söz konusu yapı -topluluğumuzun aksine- hukuken Bilkent Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı’na bağlı olmayıp siyasi tetikçilik yaptıkları malum olmakla birlikte, bizleri siyaset yapmakla tenkit etmişlerdir. Ne idüğü ve hangi hukuka tabi oldukları belirsiz bu uç yapının denetlenmesi kollektif olarak giriştikleri bu eylemlerin hukuk ve kanunlar çerçevesinde kalmasının sağlanması gerekmektedir.

Nihai olarak ifade edilmelidir ki varlıklarını başkaları üzerinden kurmuş olan , var olmak için bir şeylere “karşı olma” ihtiyacı bulunan tüm fikriyatın zail olacağını müjdeliyoruz ve bu münasebetle durduğumuz ve dünyaya baktığımız yerin isabetine şahit olarak, her ne yapıyorsak yapmaya devam edeceğimizi de müjdeliyoruz, çünkü biz öyle biliriz ki yaşamak berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır…

Selametle…

Leave a Reply

3 comments

  1. Arzamar

    Her şeyi geçtim de “aga biz yoktuk hanımlar standdaydı o zaman geldiler” neyin savunması? FKF’nin yaptığını savunmamakla beraber sizin bu üslubunuz da bir o kadar komik.

  2. Fatih Şemsettin Işık

    burada komik bir üslup falan yok, bu kardeşlerimizin genel olarak sinirlendiği şey cuma günü FKF’den bu işi yapmışların yakın bir arkadaşı olduğunu söyleyen bir kız, aslında FKF’den gelen o arkadaşların stantta neler olup bittiğine dair sorular sormak isteyip, oturup konuşmak gibi düşünceleri olduğunu söyledi. ancak bu oldukça tutarsız çünkü stant 3 gün boyunca ortalama her gün 6 7 saat açıkken, cuma günü kısıtlı bir zaman diliminde böyle bir işi yapmak istemişler ve bunu da tuhaf bir şekilde dile getirmişler.

  3. onur

    tetikçi ne demek? sözlerinize dikkat edin