“Üniversiteli Yolculuğunu Paylaş” sloganı ile yola çıkan Birliktegit.com, üniversite öğrencilerinin yaşadıkları ulaşım problemlerine çözüm üretebilmek amacıyla kurulan bir oluşum. Dünyada ilk ve tek güvenli yolculuk paylaşım sitesi olma özelliği ile öne çıkan site üzerinden üyeler, isterlerse tanıdıkları ile isterlerse sitedeki diğer üyeler ile yolculuklarını paylaşabilme imkanına erişebilmekteler. Gerek çevre kirliliğini gerek bireylerin yaşadıkları maddi sorunları en aza indirgemek amacıyla kurulan sitenin kurucuları, Bilkent Üniversitesi öğrencileri Cem Karasayar ve Metehan Yurt. Bizler de bu sistem hakkında daha detaylı bilgi alabilmek adına, onlarla bu keyifli sohbeti gerçekleştirdik.
Merhabalar. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Cem Karasayar: Merhabalar, ben Cem Karasayar. Endüstri Mühendisliği Bölümü, 2.sınıf öğrencisiyim. İskenderunluyum.
Metehan Yurt: Ben Metehan Yurt. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 2.sınıf öğrencisiyim ben de. Aynı zamanda GazeteBilkent Kültür-Sanat Birimi’nde yazarlık yapmaktayım.
Birliktegit.com fikri nasıl doğdu?
Cem: Ben Ankara’da evde kalıyorum. Evde kalınca gidiş ve dönüşlerim bayağı sıkıntı yaratmaya başladı. Sık sık nereye gideceklerini ve ne zaman yola çıkacaklarını öğrenebilmek için arabası olan arkadaşlarımı arıyordum. Ondan sonra bu sıkıntıyı giderebilecek bir site yaratılabileceği fikri geldi aklıma. Yani, internetten insanların nereden nereye ve ne zaman gittiklerini gösteren bir site. Özellikle üniversite öğrencilerne yönelik bir site olacaktı bu. Araştırdık biraz. Aslında 2000’li yıllarda, Avrupa’da yapılmış ve şu anda popüler hale gelmiş bu sistem. Türkiye’de de güvenlik sorunundan dolayı insanlar biraz temkinli davranıyorlar. Bu işi sadece üniversite öğrencileriyle sınırlandıralım dedik bu sebepten dolayı. Kampüsler genellikle şehir dışında olduğu için öğrenciler ulaşım konusunda birtakım sıkıntılar yaşıyorlar. Bu sebepler bizi böyle bir oluşum kurmaya itti. Daha sonra başka arkadaşlarla da konuştuk ve siteyi geliştirmeye başladık. Yaklaşık 2 ay önce de açtık siteyi.
Bu fikri birlikte mi düşündünüz?
Cem: Biz Metehan’la hazırlıktan arkadaşız zaten. Dediğim gibi, benim aklıma gelmişti böyle bir site kurma fikri. Metehan’la da uzun uzun tartıştık bu konuyu. Bu işte tek başımıza da değiliz bu arada. Başka kişiler de var bize yardımcı olan. Mesela bir yazılımcımız var, yüksek lisans öğrencisi kendisi. Yılmaz, Bercan ve Burak da bu işin bir parçası olan arkadaşlarımız. Bu işin, profesyonel bir iş olmasını istiyoruz biz.
“Birliktegit.com” ismi nasıl ortaya çıktı?
Cem: İsim dönemi çok sancılı oldu aslında. Hep farklı fikirler ortaya atıldı; ama ortak bir noktada buluşulması zor oldu. Bir ara acaba İngilizce mi olsa adımız diye düşündük. Herkesin zevki farklı olduğu için çok fazla şey düşündük aslında ya (Gülüşmeler). Gecenin 3’üne kadar isim tartıştığımız oldu. En sonunda da bu isimde karar kıldık.
Bu fikrinizi ilk çevrenizdekilerle paylaştığınızda nasıl tepkiler aldınız?
Cem: Olumlu tepkilerin yanında olumsuz tepkiler de oldu tabii ki. Benzin kaygısı olmadığı için arabasına kimseyi almak istemediklerini belirtenler oldu. Ancak, olumlu tepkiler çok daha yoğunluktaydı. Bu bizim eksikliğini hissettiğimiz bir ihtiyaçtı. Nitekim, diğer öğrenci arkadaşlarımız için de bu böyleydi.
Bu eksikliği gidermek adına bir şeyler yapıyor olmanız benim çok hoşuma gitti açıkçası. Genelde herkes düşünür, ama iş uygulamaya gelince kimse bu işe girişmez.
Cem: Aynen. Bize hala, “ben de düşünmüştüm bu fikri” diyenler oluyor. Dediğim gibi ihtiyaç olduğu için çok fazla kişi düşünmüştür bunu; fakat önemli olan insanlara profesyonel bir ortamda bu ihtiyacı ulaştırabilmek. İnsanlar taksiyle olsun, otobüsle olsun bir şekilde ulaşımlarını sağlayabiliyorlar. Ancak bu sistem sayesinde bunu daha kolay sağlayabilecekler.
Site açılalı yaklaşık 2 ay oldu dediniz. Peki, beklediğiniz ilgiye ulaşabildiğinizi söyleyebilir miyiz?
Cem: Bizim hedef kitlemiz şu an için üniversite öğrencileri. Bilkent’te şu an yaklaşık 750 üyemiz var. Bu üye sayısını artırabilmek için bölüm sekreterliklerine mail; rektörümüz Abdullah Atalar’a tweet attırıyoruz. Diğer üniversitelere ulaşmamız biraz zaman alacak. Hacettepe Üniversitesi ve ODTÜ ilk hedeflerimiz arasında. Şu anda da 1000 üyeyi geçmek üzereyiz. Yatırım teklifleri de almaya başladık. Şu an için her şeyin yolunda olduğunu söyleyebilirim.
Az önce de söylediğiniz gibi, hedefiniz Bilkent’te belli bir tanınırlığa eriştikten sonra diğer üniversitelerde de yayılmak. Nedir bu işin sonu peki? En fazla hangi noktaya kadar erişmeyi planlıyorsunuz?
Cem: İlk başkta Ankara, İstanbul ve İzmir’deki üniversite öğrencileri ile bu işe başlayacağız. Daha sonra Kırıkkale Üniversitesi var mesela aklımızda olan. Oradan Ankara’ya gidip gelen binlerce insan var; çünkü üniversite ile Ankara arasında sadece 45 dakikalık bir mesafe var. Üniversite öğrencileri arasında bu sistemi oturttuktan sonra halka da açılabiliriz. Ancak ilk olarak güvenlik sorununu bir çözüme ulaştırmalıyız. Kayıt olurken, bir insan yolculuk yapacağı insanın kim olduğunu bilmek ister. Gerçek bir şahıs mı olduğunu sorgular. Avrupa’da da aslında bu sorun var. Dediğim gibi bu güvenlik sıkıntısını çözdüğümüz an, Avrupa’ya bile yayılmayı düşünebiliriz.
Sitenizi daha geniş kitlelere yaymak için ne gibi reklam politikalarınız var?
Cem: Reklamlarımızı daha çok sosyal medya üzerinden yapacağız. Şu an için televizyona reklam verecek kadar maddi gücümüz yok. Daha çok Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları üzerinden adımızı duyurmaya çalışıyoruz. Diğer üniversitelerdeki arkadaşlarımız ile irtibata geçiyoruz. Daha sonra, televizyon ve radyo reklamlarını da düşünebiliriz tabii ki.
Metehan: Sosyal medya kadar etkili olmasa da biilinirliğimizi biraz daha olsun artırmak amacıyla, afişlerimizi de bastırdık.
Cem: El ilanları ve afişlerimizi daha çok şehir dışındaki üniversiteler için yaptırdık. Ancak, Metehan’ın da dediği gibi sosyal medya kadar etkili olmuyor bunların hiç biri. Artık diğer firmalar da genellikle sosyal medya üzerinden işlerini görüyorlar.
Metehan: Mesela üye sayımızdaki en büyük patlamayı Abdullah Atalar’ın retweet’inden sonra yaşamıştık.
Cem: Bir kere de Ekşi Sözlük’te biri bizden bahsetmişti. O zaman da üye sayımızda büyük bir artış olmuştu. Zaten üye sayısında 1000’i aştığımız noktada, insanlar birbirlerine anlatmaya başlayacak ve bu da üye sayımızın daha da artmasını sağlayacaktır diye düşünüyorum ben.
Aslında az önce cevabını verdiniz ama ben yine de tekrar sormak istiyorum. Buna benzer oluşumlar farklı ülkelerde de var mı?
Cem: Var. Bu carpooling olayı aslında 1940’ta ortaya çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insanlar, bir yere giderken petrol sıkıntısı yaşıyorlar. İnsanlar ilk başlarda gazetelere ilan veriyorlar. Bu ilanlarında nereden nereye gittiklerini belirtiyor ve bu yolculuklarında onlara katılmak isteyenlerin olup olmadığını soruyorlar. İnternetin yayılmasıyla, 1990’lı ve 2000’li yıllarda internete döküyorlar bunu. Bu sistem, şu anda Fransa’da, Almanya’da ve Amerika’da yaygınlaşmış durumda.
Sizce Türkiye’de de tutar mı bu, diğer ülkelerde olduğu gibi? Nedir bu konuyla ilgili öngörünüz?
Cem: Türkiye’deki üniversite öğrencileri arasında tutar diye düşünüyorum. Zaten artık güvenlik sorununu en az düzeye indirmek için edu.tr uzantılı mail adresleriyle üye olunabilecek siteye. Bu uzantılı mail adresi olmayanlar ise yakın zaman içerisinde öğrenci kimlik numaraları ile giriş yapabilecekler. Aslında biraz da önce Bilkent’te nasıl işlediğini görmek istediğimiz için edu.tr uzantılı sistemi getirdik. Şu an Çayyolu’ndan, Oran’dan, Bahçeli’den anlaşıp gidip gelenler var. Özellikle, Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir gibi şehirler arası yolculuklarda da bayağı talep olduğunu söyleyebilirim.
Site açıldığından beri herhangi bir sıkıntı ile karşılaştınız mı?
Cem: Herhangi bir sıkıntı yaşamadık aslında. Ancak, şu anda bir şekilde yayılmamız lazım. Az önce de söylediğim gibi Bilkent dışındaki okullara da sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Mesela, arkadaşlarımız aracılığı ile Hacettepe Üniversitesi’nin Facebook sayfalarında da reklamımızı yapacağız. İlk etapta az önce saydığım okullar arasında popülerleşmeliyiz. Biriyle yolculuk yapıyorsunuz, ciddi bir iş bu. Trafik sıkıntısı var, benzin 5TL’ye yaklaşmış durumda. Yani her türlü masraf. Bilkent’teki otopark sıkıntısı bile başlı başına bir sorun. İki kişi bir arabaya binip gelse, bu arabaların yarısı azalacak neredeyse.
Bu noktada ben de şunu söyleyebilirim. Bazen karlı ve yağmurlu günlerde görüyorum, arabalar tek başına gidiyor. Böyle zor günlerde sürücüler, arabalarına birkaç kişi alıp öyle gitseler hiç bir sıkıntı olmayacak aslında.
Cem: Aynen. Otostop kültürü Bilkent’te yok. Beytepe ve ODTÜ’de var; ama onlar da genelde sadece akşam eve dönerken yapıyorlar. İşte bu sistem sayesinde günün her saatinde aynı yöne giden kişilere ulaşabileceksiniz. Bu yolculuklar esnasında yeni insanlarla tanışacaksınız.
Sitenizde İngilizce gibi herhangi bir yabancı dil seçeneğiniz var mı? Bilkent’te çok fazla Exchange ve Erasmus öğrencisi var. Onlar adına faydalı olabilir diye düşünüyorum.
Cem: Onu da düşünüyoruz.
Metehan: Evet, onlar bu sisteme daha rahat adapte olabilirler; onların yabancı olmadıkları bir şey sonuçta.
Cem: Bir de o insanları Türkiye’de gezdirebilmek için de bir şeyler düşünüyoruz. İstanbul’a gelen bir kişi mesela, gelmişken Ankara’ya da gideyim diyebilir. Bu yolculuk için de bizim sitemizden faydalanabilir. Onun dışında, şu an hali hazırda 5-10 tane Exchange öğrencisi üyemiz var. Biraz arz talep meselesi aslında. Üye sayısı artıkça bu tarz olanaklar da sunacağız üyelerimize.
Sizce Bilkent’te düşündüğünüz noktaya gelebilecek misiniz?
Cem: Bize gelen maillere baktığımızda gerçekten büyük bir talep aldığımızı söyleyebilirim. Örneğin, Abdullah Atalar bir tweet’imizi retweet ettiğinde üye sayımızda bayağı bir yükselme yaşamıştık. Ancak, her şeyin yerine oturması için o kültürün yerleşmiş olması lazım. Bunun için de zaman gerekiyor. Şu an Facebook ve Twitter ‘a baktığınızda, bu işleyiş onlar için de böyleydi. Bir anda üye sayılarında bir patlama yaşanmadı onların da. Şu an ulaştıkları yere zamanla geldiler.
Bu işi ileride mezun olduğunuzda da devam ettimeyi düşünüyor musunuz?
Cem: Aslında ilk başta CV’mize yazmak için giriştik biz bu işe (Gülüşmeler). Bir proje yapalım dedik yani. Bilkent’in en sevmediğim yanı bu benim çünkü. Öğrenciyi gerçekten yoran ve ders dışında bir aktiviteye zaman ayırmasını zorlaştıran bir sistemi var. Diğer üniversitelerin öğrencilerine bakıyorsunuz, konferanslara katılıyorlar, belli projelerde yer alıyorlar; ama bizim okulumuzda 3 gün okula gelmediğinizde kaldınız yani. Bitti dönem sizin için. Bilkent’in bu yoğunluğunda biraz farklı şeyler yapmaya çalışalım dedik. Yoksa sadece derslere odaklanacaktık. Bu da bir süre sonra sıkıcı olmaya başlayacaktı. Hayatımıza biraz renk gelsin istedik açıkçası (Gülüşmeler).
Bize biraz bundan sonraki planlarınızdan bahsedebilir misiniz acaba?
Cem: Yolculuğunuzun nasıl geçtiğini Twitter üzerinden bildirebiliyorsunuz. Mesela Bilkent’ten Tunalı’ya bir mekana gidecekseniz, bunu Facebook’tan paylaşabileceksiniz. Akadaşlarınız da sizin ne zaman, nereden nereye gideceğinizi görebilecekler. Ya da mesela Ankuva’ya gideceksiniz, Twitter üzerinden bunu paylaşabileceksiniz. Böyle bir özelliğimiz var. Daha da geliştireceğiz bunu. Genelde insanlar ‘check-in’ olarak adlandırdığımız yer bildirme özelliğini sevmediklerini dile getirirler; ama çoğumuz isteriz aslında nerede olduğumuzu paylaşmak. Bizim sitemizi de sosyal medyada duyurabilecekler. Oraya gitmek isteyen diğer insanlar da onunla beraber gidebilecekler. Bunu da geliştirmeye çalışacağız, daha deneme sürecindeyiz. Ondan sonra belki taksi paylaşım özelliğini de açabiliriz.
Taksi paylaşım özelliği nedir?
Cem: Mesela Tunus’tan gelirker 4 kişisiniz; ama kimsenin arabası yok. Bu durumda, dördünüz de site üzerinden anlaşıp aynı taksiyle okula gelebileceksiniz.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Cem: Şu an için daha çok yeniyiz. Sürekli geliştireceğiz kendimizi. İleride birtakım etkinliklerimiz olacak. Mesela İstanbul’da bir Galatasaray-Barcelona maçı olursa, Ankara’dan oraya gidecek insanlar sitemiz üzerinden birlikte haberleşip gidebilecekler. Aynı şekilde konserlere de. Rock’n Coke gibi büyük organizasyonlara binlerce kişi katılıyor. Bu tarz organizasyonlara katılmak için bazıları arkadaş bulamıyor, bazıları ise ulaşımı sağlayamıyor. Site sayesinde hem ulaşım sıkıntısı olmayacak hem de yolculuk esnasında belki de yeni arkadaşlıklar kurulabilecek. Onun dışında, insanlar trafikteyken site üzerinden o yolun trafiğini bildirebilecekler. Bu sistemin öğrenci açısından da faydalı olduğunu söyleyebilirim. Arabası olan öğrenciler, benzin harcamalarından büyük bir ölçüde kısabilecekler.
Metehan: Korsan taksi yapmasınlar, bizim başımızı derde sokmasınlar (Gülüşmeler).
Cem: Bizim başımız derde girmez zaten de korsan taksi için kar etmen gerekiyor. Bir yerden bir yere giderken araban 10 TL masraf çıkartıyorsa, sen 11 TL alıyorsan sen korsan taksisindir. Ancak, bizde zararı paylaşıyorsun. Yakında şöyle bir özellik de getireceğiz. Mesela Bahçeli’den Bilkent’e yazdığınız zaman, yaklaşık bir 15 km mesafe çıkartacak size site. Belirlediğimiz standart bir para birimiyle çarpacağız onu. İnsanlara, bunu teklif edin diye bir öneride bulunmuş olacağız bu şekilde. Şöförler istedikleri parayı artırıp azaltabilecekler. Onun dışında, oylama sistemi de gelecek. İnsanlar birbirleri hakkında yorum yapıp oy verebilecekler. Uzun lafın kısası, site daha bayağı gelişecek yani. Carpooling’ten ziyade daha sosyal bir site oluşturmaya çalışıyoruz biz. Çok fazla düşünce var kafamızda gerçekleştireceğimiz. Umarım bütün bu planlarımızı uygulamaya dökebiliriz.