Yazın sinemaya gidilir mi demeyin. Gidilir elbet! Hem de vizyona girmeye hazırlanan birbirinden harika filmler izlenmek için sıralarının gelmesini beklerken. Yaz aylarında gişe hasılatlarının çok olmasa da belirli bir oranda düşmesi nedeniyle, her yaz vurucu filmler yakalamaya çalışan yönetmenler; bu defa da insanları hayal kırıklığına uğratmayarak bomba gibi filmlerle karşımızdalar. İşte o filmlerden birkaçı:
İnanılmaz Örümcek Adam
Örümcek Adam rolünde bu defa Andrew Garfield’ı gördüğümüz filmde, yeni bir Örümcek Adam serisi yaratılıyor. Lisede yalnız ve anne babası tarafından terk edilmiş olan Peter Parker, bir yandan kendi içsel karmaşasını çözümlemeye çalışırken; bir yandan da ilk aşkı Gwen Stacy ile duygusal mücadelesini vermeye çalışmaktadır. Babasına ait bir evrak çantası bulan Parker, ipuçlarını takip ettiğinde ise Oscorp’a ve babasının eski ortağı olan Dr. Curt Connor’un laboratuvarına yönelir. Parker, hayatını değiştirecek bir karar alır ve güçlerini kullanarak Connor’ın gizli ikinci kimliğiyle savaşmaya başlar. Güzel olur mu bilinmez, neticede Örümcek Adam hayranlarının beklentilerini karşılayacak kadar yüksek bir film olup olmayacağı tartışmalı; ancak değişik bir üçlünün başlangıcı olduğu kesin izlenmeye değer.
Cesur
Pixar Stüdyolarının ve Disney Pictures’ın ortak yapımı gururlar sunar: Kızıl saçlı güzel bir okçu, çılgın fikirleri, kadere boyun eğmek yerine dimdik duruşu, her şeye rağmen kadere hükmetmeye çalışması ve tehlikeli bir gerçeğin bir kehanetle ortaya çıkması. İşte tüm bunları bu eğlenceli animasyonda bulmak mümkün. Meraklısı için kaçırılmayacak tatta bir animasyona benzeyen Cesur Merida, kızıl saçlarıyla sizi büyülerken, aynı zamanda da kadere dimdik meydan okumasıyla sizi duygulandıracak. Kaçırmayın derim!
Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor
Ve işte merakla beklenen o an! Buz devri serisinin şirin sincabı ve neşeli karakterleri geri dönüyor! Bu defa konumuz kıtaların ayrılması olurken, izleyiciyi 3D keyfiyle karşılamaya hazırlanıyor. Ceviz aşığımız cevizinin peşinden koşmaya devam ederken, bu sefer de kıtaların ayrılmasına sebep oluyor ve başının altından boyundan büyük işler çıkan sincabımızın ceviz aşkı, bütün buz devri alemini komik olaylara sürüklüyor. Buz Devri meraklıları, çocuk-büyük demeden tüm animasyon severler ve seriye derin bir sevgi besleyenler için geliyor.
Kara Şövalye Yükseliyor
Batman, gerek gizemli oluşu, gerek sıra dışı karakterleri, gerekse simsiyah kostümüyle; kahramanlar içinde hep daha özel bir yere sahip olmuştu. İşte şimdi serinin yine farklı bir filmiyle karşı karşıyayız. Kadrosunda dev isimler bulunduran ve müziklerini Oscar’lı Hans Zimmer’ın yaptığı film, parlak karakterleri parlak yıldızlarla buluşturarak onlara muhteşem bir performans yüklüyor. Batman hayranlarının en ön sıralardan saf tutacağını hissederken, seriyi izlememiş insanların bile bu filmi kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum.
Vampir Avcısı: Abraham Lincoln
İşte karşımızda yeni bir vampir filmi. Bu defakiyse avcısının tarafında. 19. yüzyılda Avrupa tamamen vampir işgali altındayken, Abraham ve ailesi kaçıp yeni dünyaya sığınırlar. Kısa süre sonra burada da vampirler yüzünden ailesini kaybeden Abraham, intikam almaya yemin eder. Kumarı büyük, kartları açık oynayan Abraham, Amerika’ya başkan seçilir ve 11 Güney Eyaleti ile Washington yönetimi arasında çıkan İç Savaş, vampirler ve insanlar arasında geçen iktidar mücadelesine dönüşecektir. Abraham Lincoln’ü böyle bir filmde kullanmak ne derece doğru bilemesem de; vampirlerin revaçta olmasından dolayı, piyasayı takip eden ve talebe göre arz veren bir yapım daha bizleri bekliyor.
Bourne’nün Mirası
The Bourne Legacy, yani bildiğimiz Bourne efsanesi geri döndü! Hem de bu defa evrenin genişlemesi söz konusu! İlk üç filmde yaşanan olaylarla doğrudan bağlantılı olan filmde yeni gördüğümüz şeylerden biri de efsaneye yeni katılan CIA ajanı Aaron Cross. İlk üç filmde yaşanan olayların Cross’un hayatına direk etki etmesi de son derece ilgi çekici. Bourne hayranları son derece mutlu olacaklar.
Yazın da sinemaya mı gidilirmiş demeyin! O zaman haydi sinemaya! İyi seyirler!