Altı yıllık sevgilisi tarafından aldatılan, şirin ve ‘tuhaf’ ilkokul öğretmeni Jess, kendisine yaşayacak yeni bir ev bulmak zorundadır. Bir ilana göre bulduğu evde de onu yine kendisi gibi tuhaf ve komik ev arkadaşları beklemektedir. Jess gibi uzun süreli bir ilişkiden çıkan (daha doğrusu şutlanan) barmen Nick, Litvanya’daki basketbol kariyerini bitirip, ülkesine dönen Winston ve kelimelerle tanımlayamayacağımız Schmidt!
Aşkın 500 Günü (500 Days Of Summer) filmi ile beyazperdede tanınan, aktris, şarkıcı ve söz yazarı Zooey Deschanel’in başrolünde bulunduğu New Girl; 2011 Amerikan yapımı bir sitcom.
Uzun bir süre izlemekten kaçınsam da -sebebini bilmiyorum-, bir kere başladığım zaman izlemekten vazgeçemediğim bir dizi oldu New Girl. Final dönemi falan dinlemeyip, 24 bölümün sonunu zor getirdiğimi belirtmek isterim.
Şimdilik birinci sezonu sona eren New Girl bana göre tazecik, tuhaf bir komedi. İkinci sezon hayranları tarafından sabırsızlıkla beklenilmekte!
Bu, sürekli sözünü ettiğim ‘tuhaflıklara’ gelirsek; ‘Douchebag Jar’ dan başlayabiliriz. Bana göre evin en ilginç ve komik karakteri olan Schmidt’in her yaptığı uygunsuz davranış ve söylediği sözde içine para koyması gereken bir kavanoz bu. Bugüne kadar içinde ne kadar para biriktiği bir merak konusu, çünkü her bölümde Schmidt’in yolu en az bir kez bu kavanoza düşüyor.
Douchebag Jar dışında, Jess’in sürekli kendi kendisine şarkılar yazması (dizinin jenerik müziği de olan ‘Hey Girl’ bunlar arasında), Nick’in eski sevgilisinden ayrıldıktan sonra düştüğü durumlar (eski sevgilisini arayarak İngiliz aksanıyla, bir başkasıymış gibi ona ilan-ı aşk etmesi) evin klasik tuhaflıklarından sayılabilir.
Birbirinden ilginç ve sizi sık sık gülme krizine sokabilecek insanlarla dolu bu evdeki maceraları seveceğinize eminim.
İyi seyirler!