5 Ekim 2011 tarihinde dünyaya gözlerini yuman Steve Job teknolojiye yaptığı katkılar sayesinde hala dillerden düşmüyor. Dijital dünya çağını başlatan ve inanılmaz bir seviyeye getiren bu insanı kaybettiğimiz için hala bir hüzün söz konusu tabii.  Ölümünden kısa bir süre sonra piyasaya sürülen, Walter Isaacson imzalı biyografisi tüm dünyada en çok satanlar listelerine girmeyi başardı. Şimdi ise milyonlarca kişiyi kendine hayran bırakan teknoloji girişimcisi Steve Jobs, ölümünün 7 ay ardından bu kez bir filmle beyaz perdede anılacak.

Amerikan “Variety” dergisinin haberine göre “Jobs” adlı filmin senaryosunu Matt Whiteley üstlenirken, yönetmen koltuğunda ise Joshua Michael Stern oturacak. Önemli konulardan biri ise teknoloji dehasının hayatını kimin canlandıracağı olsa gerek. Sizi daha fazla meraklandırmadan bu konuya da açıklık getireyim; Jobs’ın hayatını anlatan filmde, Apple’ın CEO’sunun gençliğini, “Two and a Half Men” dizisiyle de tanınan Ashton Kutcher oynayacak. Gençlik yılları kıyaslandığında Jobs ile Ashton Kutcher’ın birbirlerine benzediği söyleyebiliriz. Ayrıca Kutcher, kişisel hayatında da Jobs’a benzer yanlar taşımıyor değil. Teknolojiyle yakından ilgilenen Kutcher, sıkı bir Twitter kullanıcısı ve birçok internet projesine de yatırımcı olarak destek veriyor. Benim fikrim, Kutcher’ın bu rol için çok yerinde bir şeçim olduğu doğrultusunda. Filmin, Jobs’un gençlik yıllarını, hippi yaşam tarzından Apple’ın kurucusu olduğu zamana kadar olan dönemi kapsaması bekleniyor. Son yıllarda kanserle verdiği savaş yüzünden güçsüz düşen ve bir hayli kilo kaybeden Jobs’ın  böyle hatırlanılması istenmediğinden olsa gerek ki, film son yılları ele almayacak. Filmin açıklamasının 1 Nisan’da yapılması şaka ihtimalini doğurdu; ancak sinema sektörünü yakından takip eden gazeteciler bu haberin gerçek olduğu konusunda ısrarcı. Ashton Kutcher’ın Mayıs ayında film için deneme çekimlerine gireceği söyleniyor. Filmin ne zaman vizyonda olacağı ise henüz bilinmiyor. Benim de dahil olduğum büyük bir kitle tarafından dört gözle beklenen filmin meraklıları da her geçen gün artıyor olmalı. Kim bir dehanın hayatını öğrenmek istemez ki?

Leave a Reply