Fatih Akın’ın Son Uzun Metraj Filmi: The Cut (Kesik)

thecut71. Venedik Film Festivali’nde prömiyeri yapılan 5 ülkede, 15 milyon Euro bütçeyle çekilen ve Hollywood’un senaryo yazarlarından Mardik Martin ile işbirliği yaptığı Fatih Akın’ın son filmi The Cut, 1915 yılı olaylarını anlatan bir film… 2 saat 28 dakika olan filmin baş rolünde Cezayir asıllı Fransız oyuncu Tahar Rahim var. Bir Türk yönetmenin, Fatih Akın’ın, 1915 yılı olaylarının yüzüncü yılına girerken bu yılı anlatan bir film yapması olumsuz eleştirildi, tartışmalara yol açtı, Fatih Akın tehdit edildi. The Cut, Mardinli demirci bir Ermeni’nin yaşadıklarından sonra kayıp kızlarını bulmak için Mardin’den Kuzey Amerika’ya uzanan kıtalar arası yolculuğu konu alıyor.

 

 

 

 

 

Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın

Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın

Film gösterime girdikten sonra sinema eleştirmenlerince beğenilmedi, bir çok olumusz eleştiri aldı. ‘The Cut’ filmi Fatih Akın’ın çektiği ilk İngilizce film, bu yüzden Almanca çektiği filmlerin yanında dil inceliklerinden yoksun olduğu yönünde eleştiriler aldı. Bir başka eleştiri ise senaryonun zayıflığı ve diyalogların inandırıcılıktan uzak olmasıydı. Filmin oyuncularından Simon Abkarian, “The Cut, Ermeniler’in beklediği film” dedi. Fatih Akın’ın Ermeni Sorunu’nu anlatan bir film yaparak bir tabuyu beyazperdeye taşıdığını söyleyenler de var. Fatih Akın’ın Agos’ta yayınlanan söyleşisinden sonra ünlü yönetmen ‘Ötüken’ dergisinden tehdit aldı, buna karşılık Fatih Akın, “Bu film için yedi sene çalıştım ve kendimi bu tehditlere hazırladım.” dedi.

25820254

Film Türkiye’de gösterime henüz girmedi, sonbaharda gösterime girmesi bekleniyor. Filmde tecavüz sahneleri, kesme sahneleri, katliam sahneleri var. Gaddar Türkler olmasına karşın iyi Türkler, tecavüz ve katliamların asker kaçaklarından kaynaklandığını gösteren işaretler ve katliamın sistematik bir şekilde yapılmadığını gösteren işaretler var. Film, 1915 yılından başladığı için sorunun kaynağının nedenlerine dair cevaplar yok. Fatih Akın eksiklikler için: “Ben bir soykırım filmi yapmadım. Hiçbir politik gelişmeden haberi olmayan Mardinli bir Ermeni demircinin başından geçenlerin öyküsünü anlattım. Onun penceresinden olaylara baktım. Onun açısından her şey 1915’te başlıyordu. Ben de o yüzden oradan başladım.” yanıtını verdi.

Filmin Türkiye’de gösterime girmesiyle ilgili ise Fatih Akın şunları söylüyor: “Bu bir film… İnsanlar izlesinler ve tepkilerini izledikten sonra ortaya koysunlar. Beğenenler beğenmesin, karşı çıkanlar karşı çıksın. Ama izlemeden, sırf bir önyargıyla hareket edilmesin. Benim tek isteğim bu.” Gösterimlerde bir sıkıntı olursa ne olur sorusuna: “Sinemalar şundan korkuyor: Ya birtakım insanlar protesto yaparsa? Madem Gezi’de toplum huzuru bozuldu diye biber gazı sıktılar, polis gelsin sinemaları da korusun.” yanıtını veriyor Fatih Akın. 

Film gösterime girdiğinde izleyicilerin nasıl tepki vereceğini zaman gösterecek fakat izleyicilerin filmin yalnızca sinema değerlerini konuşmayacağı kesin…

 

[box_dark] Kaynakça[/box_dark]

http://www.hurriyet.com.tr/

http://www.radikal.com.tr/

Leave a Reply