Ermeni asıllı Sovyet yönetmen Sergey Parajanov’un kendisine uluslararası bir itibar kazandıran 1964 yapımı Shadows of Forgotten Ancestors (Tini Zabutykh Predkiv), Karpat dağlarında bir Hutsul[i] köyünde geçen bir aşk hikayesini konu alıyor. Ukraynalı yazar Mykhailo Kotsiubynsky’un aynı adlı romanından uyarlanmış olan filmde temel olarak babasının katilinin kızı olan Marichka’ya aşık olan Ivan’ın öyküsü anlatılıyor. Karpatlar’ın köy hayatı, gelenekleri ve motiflerinin yoğun bir şekilde yer bulduğu 97 dakikalık bu eserde ağıtlar, ayinler ve düğünler uzun uzun işleniyor. Ivan’ın evlilik arefesinde para kazanmak için köyden ayrıldığı zaman diliminde dereye düşen bir kuzuyu kurtarmaya çalışan Marichka’nın boğulmasıyla hikaye bambaşka bir noktaya evriliyor. Gelenksel bir Hutsul düğünüyle Palagna ile evlenen Ivan’ın çocukluğundan beri sevdiği Marichka’yı bir türlü aklından çıkaramaması ise onu dipsiz bir çıkmaza sürüklüyor. Rüya ile gerçekliğin iç içe girdiği ileriki sahnelerde eşi Palagna’dan ve dış dünyadan iyice uzaklaşan Ivan’ın hayal evreni ve haletiruhiyesi yansıtılıyor.
Film, etkileyici bir sahne ile başlıyor. Erkek kardeşini devrilen koca bir çamın altında kalmaktan son anda kurtaran ağabeyin ağacın gölgesinden kaçamayarak ezildiği sahnede izleyici oldukça geriliyor. Zira, devrilen ağacın üzerinden çekim yapan kameranın, ağabeyi altına alarak hızlı bir şekilde karlı zemine saplandığı sahnede o korkuyu yaşamamak elde değil. Bu yöntem, Scorsese’nin 1985 yapımı kara komedi filmi After Hours’daki meşhur “balkondan anahtar atma” sahnesini anımsatsa da Scorsese’nin bu sahneyi çekerken Parajanov’dan esinlendiği ile ilgili bir bilgi mevcut değil.
Shadows of Forgotten Ancestors’da Parajanov’un ünlü filmi Sayat Nova’nın aksine hareketli bir kamera kullanımı dikkat çekiyor. Özellikle temponun yüksek olduğu dakikalarda baş döndürücü bir şekilde bir oraya bir buraya dönen kadraj, kimi zaman birdenbire duruluveriyor. Bu filmin de Sovyet makamlarınca sosyalist gerçeklikle uyuşmadığından ötürü uygun bulunmayıp yönetmeninden çeşitli yerlerinin değiştirilmesi talebinde bulunulduğu, Parajanov’un bu isteği reddetmesinin ardından sansüre uğradığını da eklemek gerek.
Filmde azımsanmayacak bir miktarda köy lirizmi göze çarpıyor. Köy yaşamı ile alakalı uzun ve ilgi çekici sahnelerin yanı sıra, Ukrayna’nın halk müziklerinden sıkça yararlanılması veya uçsuz bucaksız kırların adeta bir kaçış yeri olarak resmedilmesi de bu fikri destekliyor. Sinemazingo.com’daki Shadows of Forgotten Ancestors eleştirisinde de bu olguyu vurgulayan İbrahim Saki, Parajanov’daki lirizm tutkusunu mükemmele eriştiren ana arterin statik resim olgusunu sinemanın dinamik olanakları ile harmanlayarak kullanmasına bağlamaktadır. [ii]
Shadows of Forgotten Ancestors’da yine Sayat Nova’daki gibi renk kullanımının çok yoğun bir düzeyde olduğunu belirtmek gerek. Karakterlerin ruh hallerini yansıtabilmek adına kimi zaman siyah-beyaz bir hale bürünen ekran, kimi zaman ise bir renk cümbüşüne sahne olabiliyor. Özellikle keskin renklerin kullanıldığı sahnelerde karakterlerin içindeki hırs ve tutkunun açığa vurulmaya çalışıldığı aşikar.
Filmin öne çıkan ögelerinden birisi ise, hiç şüphesiz, kullanılan vurucu müzikler. Ukraynalı besteci Myroslav Skoryk’in elinden çıkan ve genellikle Ukrayna’nın halk şarkılarından seçilen müzikler kimi sahneleri unutulmaz kılıyor. “Verbovaya Doschechka” gibi bazı folk eserlerin yeniden popülerlik kazanmasına neden olan filmin notalarla ilişkisi bununla sınırlı değil. Türkiye ve Balkan ülkeleri dahil çeşitli ülkelerin folk müziklerini yeniden düzenleyip seslendiren “A Hawk and a Hacksaw” adlı Amerikan müzik grubu, Nisan 2013’te çıkan You Have Already Gone to the Other World adlı altıncı stüdyo albümlerinde Parajanov’un Shadows of Forgotten Ancestors filminden esinlendiklerini albüm kapağında belilrtmekle kalmamış, aynı zamanda hem Balkan bestelerini hem de filmin atmosferine uygun özgün eserleri kullanarak retrospektif bir konsept albüm ortaya çıkarmışlar. Ayrıca “Mushy” adını da kullanan İtalyan underground müzisyen Valentina Fanigliulo, Too Far adlı şarkısının aşağıda izlenebilecek klibinde Shadows of Forgotten Ancestors filminden sahnelere yer vermiş.
Sonuç olarak, Ermeni asıllı Sovyet yönetmen Sergey Parajanov’un ilk ustalık eseri olarak kabul edilen Shadows of Forgotten Ancestors, sembolik , büyüleyici ve gerilim dolu içeriği ile döneminin orijinal işleri arasında yerini alıyor.
Filmin fragmanı
Filmden sahnelerin kullanıldığı Mushy’nin Too Far adlı şarkısının klibi
[i] Karpat Dağları civarlarında yaşayan Ukraynaca konuşan bir etnik gurp.