“Simon, kendine inanma. Sana inanan bana inan.” Kamina
Başlangıcı iki kişinin topluluklarının nesiller boyunca yaşadıkları yeraltı tünelinin aslında bütün dünya olmadığına, yukarıda başka bir dünya olduğuna inanması olan bu efsanevi anime; beni ilk başta hiç çekmedi. Pasif, utangaç küçük kardeş Simon, aptallık derecesince bir cesareti ve karizması olan ağabey Kamina, Simon’un bulduğu delici robot Lagann ile tavanı delip ilk defa gökyüzünü görürler ve yolculuklarına başlarlar. Kısa süre sonra bu yeni dünyanın pek de dost canlısı olmayan robotlarla dolu olduğunun farkına varırlar. Simon’un Lagann’ı ile Kamina’nın düşmandan çaldığı Gurren’in birleşmesiyle ortaya çıkan, iki kardeşin birlikte kumanda ettiği Gurren Lagann onlara bu dünyada hayatta kalma şansı sağlar.
Eğer Star Wars serisini izlemişseniz ve bunun Family Guy uyarlamasını da izlemişseniz, hatırlayacaksınız, Hans Solo-Peter, şu cümleyi kurar “Bu geminin içinde kaç 5 tane ana karakter var. Eminim bu asteroid kuşağından hepimiz yaşıyor olarak çıkacağız.”. Gerçekten de ana karakterlerin, durum ne kadar umutsuz olursa olsun bir şekilde hayatta kalmaları çok yaygın bir klişedir. İşte Tengen Toppa Gurren Lagann bu klişeyi yerle bir edip bir ana karakteri öldürüp, bunun diğer karakterler üzerindeki inanılmaz yankılarını ustaca gözler önüne sermiştir.
Kendine zerre kadar güveni olmayan Simon, ölüm korkusuyla donup kaldığında Kamina’nın ona “Simon, kendine inanma. Sana inanan bana inan.” diye bağırmasıyla Gurren’i bir sanatkâr gibi kumanda edip bütün grubu birden çok defa kurtarmıştır. Burada Simon’un abisine ne kadar güvendiği ve abisini ne kadar üstün bir idol olarak gördüğü kelimelerle ifade edilemez. Hiçbir zaman korkmayan, her zaman kendine güveni en üst seviyede olan Kamina, sadece Simon’un değil, birlikte yolculuk ettikleri bütün grubun gönlünde taht kurmuş ve grubun doğal lideri olmuştur.
Uzun savaşların ve kayıpların ardından düşman robotları yenen grup, yeryüzüne yayılmış diğer yeraltı gruplarını da artık güvenli hale gelmiş yeryüzüne çıkarıp, inanılmaz bir devrimi gerçekleştirmişlerdir. Ancak bütün bunların aslında kendilerinden çok daha büyük bir düzenin bozulmasına yol açtığının farkına çok geç varmışlardır.