Ankara’da Bir İzmirli
Ankara’da dördüncü yılını geçirmekte olan bir İzmirliyim ben. İlk yağan karını Ankara sokaklarında görmüş, denizsiz bir memleketin havasını ilk burada solumuş , dudakları çatlatan soğuğa karşı direnmeye çalışmış, üniversite hayatını Ankara’da geçireceğini öğrendiği ilk gün babasıyla gidip ilk içi kürklü kalın mantosunu almış bir İzmirli… Ankara’yı ayrı severim. Tüm griliğine rağmen tuhaf bir şekilde içine alan bir şehir burası insanı.
İzmir’e dair en çok neyi özlediğimi soracak olursanız, İzmirliler için bir çeşit ritüel olan kahvaltı kültürünü diye cevaplarım bu soruyu. Tuhaftır İzmirliler. Güzel kahvaltı için pazar sabahları uzun yollar alabilirler. Çoğu zaman değeceğini bildikleri için ücra köşelerde köy kahvaltıları keşfetmeye meraklıdırlar. Biraz İzmir milliyetçiliği yapmış gibi oldum sanırım. Bu noktada, her yanıyla sevilen, hayranlık duyulan İzmir’in ve İzmirlilerin tek sevilmeyen özelliğinin belki de “İzmir milliyetçiliği” olduğunu eklemeden geçemeyeceğim.
Araştırdık, Bulduk
Geçtiğimiz hafta sonu arkadaşlarımla bir araya gelip bu ritüeli Ankara’ya da taşıyalım dedik. Kutsal Google’da süren araştırmalarımız ve etrafımızda yaptığımız sorgulamalar bize çok fazla seçenek sunmadı. Memur şehri Ankara şevkimi kırmaya başlamıştı. Sonra birden Shisha fikri ortaya atıldı. Şu güne kadar sadece çay ve nargile ikilisiyle tanıdığım Shisha’da, nasıl bir kahvaltı servisi olacağı düşüncesi bende merak uyandırmaya yetmişti.
Gittik, Gördük
Shisha’ da, 2 kişilik serpme ve tek kişilik kahvaltı olmak üzere iki seçeneğiniz bulunuyor. Biz serpme kahvaltıyı tercih edenlerden olduk. Servis kalitesi olarak ortalama bir hizmet sunan Shisha, kahvaltıda getirdiği ürün çeşidi bakımından oldukça tatmin ediciydi. Tatlı ve zeytin çeşidini zengin tutan mekan, bence peynir çeşidinde yetersiz kalmıştı. İnsan pazar kahvaltısında sadece kaşar peyniri ve beyaz peyniri görmek istemez diye tahmin ediyorum.
Benim için bir pazar kahvaltısı vazgeçilmezi olan sucuklu yumurta, Shisha’nın menüsünde sahanda yumurta ve ayrı olarak tabakta sunulan sucuk olarak bulunuyordu. Tereyağına banılmak için beklenen ekmek bu yüzden birazcık havada kalsa da genel olarak ürünlerin kaliteli olmasıyla bu durumu telafi etmeyi başardı sayılır Shisha.
Kahvaltının en güzel yanı ise sınırsız çay idi. Bizim gibi kahvaltı keyfini 3-4 saate yayanlar için bunun oldukça keyif verici bir durum olduğunu söyleyebilirim.
Yaz aylarında bahçesinde arkadaşlarla yapılan bir kahvaltının daha keyifli olacağını düşündüğüm mekanda, fiyat-kalite dengesini başarılı bulmama rağmen Ankara’da daha başarılı kahvaltı mekanlarının bulunabileceği kanaatindeyim.
Bir sonraki pazar kahvaltısı için yeni duraklar keşfedebilmek dileğiyle.