Barney’s Version

Uçarı bir adam düşünün, hayatının aşkıyla biçimsiz bir anda; ikinci düğününde tanışıyor. İşte bu cümle ikna etti beni bu kara mizahı izlemeye, çünkü çok enteresan geldi bu fikir, bu yaşam. Orjinal adıyla “Barney’s Version”, 30 yıllık bir yaşam öyküsünü anlatıyor. Onunla birlikte aşık oluyorsunuz, ve onunla birlikte yaşlanıyorsunuz.

Kanada yapımı bu filmin künyesinden bahsedelim önce çünkü künye bahsedilmeye değer. Senaryo, Mordecai Richler’in aynı isimli romanından esinlenilerek kurgulanmış. Yönetmen Richard J. Lewis’in ilk uzun metrajlı filmi “Barney’s Version”. Filmi izleyince şoke oluyor insan, bu şimdi senin ilk uzun metrajlı filmin mi, helal be adam diyesi geliyor. Bundan sonra Richard J. Lewis’in filmlerinin sıkı bir takipçisi olacağım. Baş rolde ise Paul Giamatti gibi bir usta var. En az “Sideways”teki performansı kadar güzel bir iş başarmış, ki zaten “Benim Hikayem”deki oyunculuğu ile Altın Küre kazanmış üstad. Giamatti’nin yanı sıra Dustin Hoffman gibi bir efsane var kadroda, Barney’nin babası rolünde, kısa ama etkileyici bir performans onunkisi. Öte yandan film 2010 Oscar ödüllerinde en iyi makyaj dalında aday gösterilmiş, bir insanın gençlikten yaşlılığa yolculuğu çok gerçekçi makyajlanmış, hiç yadırgamıyor, hemen kabulleniveriyor insan geçen yılları.

Uzun zamandır arkadaşlığın ve gerçek aşkın bu kadar yalın, bu kadar katıksız anlatıldığı bir film izlememiştim; özellikle o yalın ve gerçek aşkın. Hepimizin korkulu rüyasıdır şu cümleler: “ya doğru kişiyi bulamazsam”, “ya yanlış kişiyi seçersem evlenmek için”. Barney bunu iki kere yaşıyor, ve doğru kişiyi, gerçek aşkını ikinci düğününde tanıyor. Onu gördüğü ilk andan beri geri adım atmıyor, o kadar ileri gidiyor ki, kendi düğününde tanıştığı o kadına, gerçek aşkına, Miriam’a kur yapıyor tabiri caizse. İlk bakışta çok yersiz, patavatsız bir haraket gibi algılansa da bu durum, ilerleyen dakikalarda Barney bize gösteriyor ki, onun yaptığı şey gerçekten yapılması gereken şey; doğru aşkın peşinden koşmak, onunla kendi düğününüzde tanışsanız bile. Barney’nin kafası Shakespeare gibi çalışıyor: “Fikirde olduğun kadar harekete geçmekte de cesur ol.” Belki de öyle olmak lazım hayatta; harekete geçmekte cesur olmak, çekingen olmamak, yaşamak hayatı, vakit çok geçmeden.

Bahsettiğim gibi makyaj çok başarılı, otuz sene yol alıyorsunuz Barney’le. Onunla beraber yaşlanıyorsunuz, onunla beraber aşık oluyorsunuz, onunla beraber ağlıyor, gülüyorsunuz. Yönetmen bu otuz yılı o kadar güzel yorumlamış ki kendine özgü üslubuyla, hiç sıkılmadan yadırgamadan Barney’nin kendisi oluyorsunuz. “Ben bu durumda ne yapardım” demeden alamıyorsunuz kendinizi. Tüm sorgulamalara rağmen, Barney bu otuz yıl boyunca bize gerçek aşkın gerçekten var olduğunu kanıtlıyor, ve ne kadar uzakta olursa, ne kadar zor olursa olsun onu takip etmek gerektiğini gösteriyor.

Kimileri bu filmi “The Curious Case of Benjamin Button” ile karşılaştırıyorlar, evet gerçekten bir çok yönden kesişiyor bu iki film, baş rolle beraber bir serüvene başlama, onunla beraber yaşlanma veya gençleşme. Geçmişe gidip gelmeler, hatıralar, anılar. Böyle düşününce çok benzeşiyor filmler. Ve tabiiki iki filmde de makyajlar mükemmel, ve aşklar da öyle.

Benim filmi beğenmemin başka bir nedeni ise seçilen müzikler ve kurgunun enfes bir bütünlük oluşturması. En çarpıcı olanı ise yönetmenin filmin sonunda Leonard Cohen’den “I’m your man” i kullanmış olması. Müthiş bir sahne, insanın tüylerini diken diken eden bir son. Bir tema bir müzikle bu kadar mı güzel raks eder.

“Barney’s Version” ı izlediyseniz şanslısınız demektir. Ama eğer izlemediyseniz, film halen MUBI’de gösteriliyor, buyrun bu da linki, ama acele edin, sadece 9 gün daha sitede kalacak, ve gittiğinde bulmakta sıkıntı yaşayabilirsiniz; malum, popüler bir Hollywood yapımı, ya da ünlü bir film değil.

İzlemenizi tavsiye ederim, çünkü şahsen uzun süredir sevginin, aşkın, ve dostluğun bu kadar güzel anlatıldığına şahit olmamıştım.

İyi seyirler.

MUBI linki;

http://tr.mubi.com/films/31199

Merak edenler için filmin fragmanı;

http://www.youtube.com/watch?v=nsfjXNMQt8I

Leave a Reply