Saat gecenin üçüydü. Dayanılmaz bir kabustan uyandım. O kadar gerçekti ki, sanki dokunabileceğim herşeyi gözlerimi açmamla beraber arkamda bırakmıştım. Bir rüyaya uyanmış haldeydim sanki. Kırmızı odamın ışığına uyanmaktan olacak, maviye geçememiştim hala… Başım dönüyordu.
Yavaşça kalktım yatağımdan; yatak öylesine dağınıktı ki, sanki gece boyunca uyumamış, kendimle kavga etmiştim. Düşüncelerimle baş başa haldeyken bir anda aklıma geldi “O”. Hala unutamamıştım onca seneden sonra… Hâlbuki ne kadar kolay kaçmıştım arkamı dönüp. Bir sigara yaktım, istemsiz… Ve ayaklarım beni salona doğru götürüyordu yavaş yavaş.
Salona adım attığımda düşüncelerimi ancak kontrol edebiliyordum. Onca yaşanılan şey aklımdan geçti. Hiçbir zaman tam anlamıyla ne sevgili, ne arkadaş olamayışımız… İki yalancıydık biz. Arkadaşlık rolünü profesyonel bir şekilde oynayan iki yalancı. Ancak gözlerimizdeki tutkuydu bizi ele veren. Hepsinin farkındaydım. Buna rağmen tüm hırçınlığımla oynadım rolümü. Gururdu ya hani, her şeyi alıp götüren? Onunla arama giren de bu olmuştu. Ama bu sefer gururum, hırçınlığı doğurmuştu.
Bitmeye yüz tutmuş sigaramın elimi yakmasıyla kurtulabildim tüm bu düşüncelerden. Elimde ise bir resmimiz vardı, benim kolum onun omzunda… O ise yanımda. Bir daha böyle bir fotoğrafımız olmayacaktı, biliyordum.
Resmi tarifi imkansız bir nefretle yere attım. Alkolün sıcaklığı hala damarlarımdaydı. O ve kaybettiklerimiz, başka hiçbir şey düşünemiyordum. Elimin altındaki kadehi işte o anda fark ettim ve onu kavrayarak duvara fırlattım, gözüm dönmüştü artık düşünemiyordum bile… Bir parçası önüme fırlamış, adeta “buradayım” diye parlıyordu bana. Ağlıyordum deli gibi, saçlarımı ellerimle boynuma toplamıştım. Yavaşça eğildim o parçayı yerden almak için… En son hatırladığım, parçayı bileğime dayayışımdı…
Ve tam o anda…
Kapı ziline uyandım. Artık her şey gerçekti biliyordum. Hepsi bir kabustu… Uyanışım, tüm düşüncelerim. Sersem gibiydim. Saate baktım, gecenin üçüydü. Karanlıkta yürürken, keşke o gelmiş olsa diye düşünmeden edemiyordum… Kapıyı açtığımda ise, O karşımdaydı.