Paul Auster’ın Kış Günlüğü kitabı, kitapseverlerin bir oturuşta ve hiç sıkılmadan okuyacakları güzel bir kitap. Paul Auster, yaşayan en ünlü Amerikalı yazarlardan biridir. Auster kitaplarında; okurları farklı yaşamların içine sokarak, o yaşamın tanığı yaparak, modern çağın nabzını tutuyor. Kış Günlüğü kitabı da yine okuru farklı bir yaşamın tanığı yapıyor ve bu Paul Auster’ın yaşamı; çünkü yazar kitabında yaşadıkları, yaşayamadıkları, hayalleri, iç hesaplaşmalarını anlatıyor. Paul Auster’ın kendi hayat hikâyesine dönerek yazdığı bu kitap, otobiyografi olarak düşünülmemeli; çünkü kitap yazarın sıradan yaşam öyküsünü değil, usta bir kalemden çıkmış roman gibi bir yaşamı anlatıyor. Yazar bu kitabı neden yazdığını, kendi cümleleri ile şöyle açıklar: “Ne de olsa zaman azalıyor. Belki de şimdilik hikâyeleri bir yana bırakıp hayatının anımsadığın ilk gününden bu güne kadar bu bedenin içinde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu incelemeye çalışsan iyi olur.”
Kış Günlüğü kitabını okumak için özel bir zaman yaratmanıza gerek yok. Mesela, eğer siz de bir kitabı okumaya başlayınca elinizden düşüremeyenlerdenseniz, akşamları yatağınızda kitabı eline alınca sabaha kadar okuyanlardansanız, sakın korkmayın çünkü Kış Günlüğü 195 sayfalık kısa, okuması kolay ve akıcı bir kitap. Şahsen kitabı bir Pazar günü kahvaltıdan sonra okumaya başlamıştım ve güzel bir Pazar günü aktivitesi olmuştu. Size de bunu önerebilirim Bu kitap, bazı şeylere alternatif aradığınızda okuyabileceğiniz güzel bir kitap, örneğin Pazar günü televizyon keyfi yapmak ya da sinemaya gitmek ya da farklı bir yazarın kitabını okumak gibi şeylere alternatif olabilir.