Kütür Sanat Dosyamızın yazarları Defne Karakoç, Hilal Şimşek ve Ece Şölendil.
Karikatür uzun yıllardır revaçta olan fikirleri kimi zaman eleştirel kimi zaman mizah ile çizime aktarma sanatıdır. Duyguların ve düşüncelerin sanılanın aksine çok farklı şekillerde kâğıda döküldüğünün kanıtı olan üç karikatüristten bahsetmek isteriz: İlker Altungök, Cem Güventürk ve Rewhat Arslan.
İlker Altungök, Türkiye’nin en çok sevilen karikatür dergilerinden biri olan Uykusuz ’un yazarlarından. Altungök karikatür çizimi kariyerine yirmi dört yaşında başlayıp kısa sürede Penguen Dergisi’ne kadar yükselmeyi başardı. Birçok kişi için geç sayılabilecek bir yaş olmasına rağmen yetenekli karikatürist yaklaşık üç yıl içinde fazlasıyla emek harcayarak kariyerinde ilerledi ve Türkiye’nin en çok tanınan çizerlerinden biri oldu. İlker Altungök’ün özgün tarzını çok seven okurlar olduğu gibi işlediği konuları tartışmalı bulanlar, hatta bazı karikatürlerini “kara mizah” olarak değerlendiren yorumlar da mevcut. Günlük, basit olaylara dikkat çekmesi, bunlardan mizah yaratması ve cesur yorumlarıyla İlker Altungök, Türkiye’nin başarılı sanatçılarından bir tanesi.
(İlker Altungök çizimleri.)
Bu isimlerden bir diğeri ise kişisel sorunlar ve duygular odaklı tarzıyla Cem Güventürk. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde çizgi film animasyon eğitimi alan bir yandan da çizmeye ve çizimlerini dergilere yollamayı sürdüren Güventürk, bir karikatürünün Penguen Dergisi’nin amatör sayfada yer alması ile karikatürün üzerine uğraşacağı alan olduğunu anladığını söylüyor. Penguen’den sonra Karakarga ’da karikatürlerini okuduğumuz Güventürk, şimdi Kafa dergisinde bizlerle buluşuyor. Kimi zaman sevgilisinden ayrılan ya da insanlardan kaçan, kimi zaman da işinden sıkılan ya da sadece otobüsü kaçıran birini görüyoruz onun çizimlerinde. Basit renkler ve belirli tipe sahip karakterleri ile Güventürk’ün kendi hayatından, dahası bizlerden bahsediyor bu çizimler. Takipçilerinin çoğunun, onun çizimlerinde ve yazdıklarında kendilerinden bir şeyler bulmasının en güzel yansıması olan son kitabı “Sanki Sen Aynı Ben” ‘i ise karikatür seven herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
(Cem Güventürk’ün bir çizim serisi.)
Problemlerimizi, sevgi, sıkıntı ya da bıkmışlık gibi duyguların yanında politik sorunları ve eleştirileri son derece basit çizgilerle kaleme alabilen bir diğer isim ise Rewhat Arslan. Rewhat Arslan’ı tanımak için bir biyografi arandığımızda karşımıza fazla bir bilgi çıkmıyor. Belki özgeçmişini bütün detaylarıyla öğrenemeyiz ancak bu onun çizerliği, yaratıcılığı ve düşüncelerinin bir kısmını öğrenmemize engel değil. Çizimleri ve arkasındaki hikâyelerle onu anlayabiliriz. Bilinen kadarıyla, Rewhat Arslan önce Penguen’de manga çizimleriyle dikkat çekmiş sonra Leman dergisi’nde “Hasarlı Tespitler” adlı bir köşede insanlara “Size de aynısı olmuyor mu?” diye sorarak çizer ve okur arasında bir bağ oluşturmuştu.
(Rewhat Arslan’ın çizimleri.)
Şimdi ise Ot Dergisi’nde çizimlerine devam etmektedir. Özellikle “Arife” adlı bir kediye ses verişi 90’lı yıllara bir gönderme niteliği taşımaktadır. Nitekim Rewhat Arslan 90’larda çocuk iken ana haberlerde çıkan, “absürt ve neşeli” olarak adlandırdığı haberlerden esinlenmiş. Konuşan bir kedi varmış ve sadece “Annem” diyerek ülkemizde ün kazanmış. Hatta öyle ün kazanmış ki kendine özel bir hattı olmuş ve arayanları. Tabii bu arayanlarından biri de Rewhat Arslan’mış. Ailesi ay sonu faturasını görünce ve bunun bir kediyle konuşma sonucu olduğunu anlayınca evde “ufak” bir kriz yaşanmış. Bu olay sonucunda Rewhat düşünmüş, acaba Arife kedi pencereden dışarısını izlerken gerçekten konuşabilse tepkileri ne olurdu diye. Rewhat Arslan çizerliği ve yazarlığını en son bu yıl çıkardığı mini dram olarak adlandırdığı “Hatıran Yeter” kitabı’nda sergilemiş. Eseri’nin tanıtımı için şu sözleri söylemiştir:
“Herkes birinin geçmişinden bir hatıradır.
Ama herkesin bir geleceği de vardır.
Bazısı da benim gibi başkasının hatırası olmayı seçer ve orada kalır.
Kötü olan, bir hatıra olmayı seçmişken bile unutulmaktır.”
Unutulmak kaçınılmaz olsa da sanatçılar bu süreyi uzatmış oluyorlar. Ne de olsa yaratıcılıklarının ürünleri, varoluşlarının izleri aktarılıyor.
Karikatürlerin artık dijital ortamda; online dergiler hatta karikatüristlerin kendi instagram hesaplarından takip edilebildiği bir çağdayız. Bu yolla daha çok kişinin karikatür ile tanıştığını kabul ederek hala dergilerin tadının bir başka olduğunun da savunucusu olduğumuzu belirtmek isteriz.
https://www.habervesaire.com/acaba-espri-yapilmis-midir/
https://sanatkaravani.com/cem-guventurk/