Daktilo, bir klavye aracılığıyla harekete geçirilen harfleri mürekkepli bir sistem yardımıyla kağıda basarak yazı yazan bir makine. Bugünler de ise yazı yazmaya duyulan melankolik bir özlem. Teknoloji yüzünden aldığı darbelere rağmen hala bir kaçımızın aklında yer edinmeye çalışan bu makine 1940’ların sonunda kendine tuval olma görevini yüklenmiş ve şaşırtıcı derece de başarılı olmuş. Teknolojiye kötü bir atıfta bulunmuş olsak da aslında bahsettiğimiz bu daktilo sanatı bilgisayar teknolojisinin ilk meyvelerinden.
Bu sanattan bahsederken soy isimsiz bir çocuk muamelesi görmesini istemem. Öyle ki 1890’lardan süre gelen ve adına önce ‘süsleme sanatı’ denilen bu akım birçok kişinin gözdesi olmuş ve oldukça ciddiye alınmış.
Öncelikle daktilo operatörlerinin işini süslemesi amacı güdülen bu akımda bir el kitabı bile çıkartılmış. Pitman’ın Daktilo El Kitabı adı verilen bu kitap 1898 yılında Flora F.F. Stacey adlı sanatçıya ilham olmuş ve yapılan ilk daktilo sanatı eserleri bu sayede çıkmış.
Birkaç süsleme ve küçük figürlerle başlanan bu yola herhalde ki sanatçının doymaması nedeniyle portre çizimleri eklenmiş. Aşağı da göreceğiniz eser George Mares tarafından 1909 yılında yayınlanan ‘The History of the Typewriter’ (Daktilonun Tarihi) adlı kitapta yer alan ve Kraliçe Victoria’yı ele alan daktilo sanatı eseri.
Küçük parçaların birleşmesinden oluştuğu için, daktilo ile yapılan resimlere belli bir mesafeden bakmak gerekiyor. Birkaç harf ve noktalama işaretlerinin bu denli eserler oluşturması şaşırtıcı derece de ürkütücü. Bu işe sabırla girişmek saatler harcamak ne kadar ürkütse de insanı kusursuz bir güzelliğe sahip olması bir o kadar da tatmin edici aslında. Bu metropol yaşamamızda hala birileri daktilo tuşlarına özgün portreler, manzaralar, soyut resimler yapmak için basmaya devam ediyor.
Bu konuda önemli isimlerden biri Leslie Nichols.
Merakını gidermek isteyenler sanatçının tanıtım videosunu izleyebilir ya da bu link üzerinden sanatçının kişisel sayfasına göz atabilirsiniz.
Bir başka önemli isim ise Keira Rathbone.
Obama’nın bu portre çalışması kitap kapağı olarak değerlendirildi.
Sanatçı ayrıca dünyanın her yerinden daktilo satın alarak koleksiyonunu genişletmeye özellikle özen gösteriyor. Koleksiyonuna katılan son daktilo 1940’lardan kalma bir Rus daktilosu.
Merakını gidermek isteyenler sanatçının tanıtım videosunu izleyebilir ya da bu link üzerinden kişisel sayfasına göz atabilirsiniz.
Doğumu 1500‘lü yıllara dayanan daktilolara ne yazık ki çoğumuzun eli değmedi. Şimdilerde ise bir bitki çayı yanına meze olan daktilolar sosyal paylaşım sitelerinin tıklanma rekorunu kırıyor. İlginizi arttıracağını düşündüğüm bir kaç sanat eserini de sizinle paylaşarak bu sanat dalının yok olmaması temenni ediyorum.
Kaynakça
https://line.do/tr/1893ten-gunumuze-daktilo-sanati/hjj/vertical
http://www.sanatblog.com/daktilo-ile-resim-sanati/
ilimdar sarı
Kızım eline, tuşlarına, parmaklarına sağlık. Bizlere nostalji yaşattın.