Müzik Ve Barışın Dansı: 1969 Woodstock Festivali

Orada her şey yolunda mı? Kafanız iyi ve yeterince suyunuz var mı?

Janis Joplin

(Kaynak: deepjams.net)

(Kaynak: deepjams.net)

1969 senesi… Yaşananlarıyla akıllardan silinmeyen bir sene… Arafat’ın FKÖ başkanı seçildiği, İtalya’da 1,5 milyon insanın düzene karşı greve başladığı, ABD’nin Ay’a ilk insanı göndererek Sovyetlere karşı psikolojik üstünlüğü elde ettiği, eşcinsellerin Stonewall ayaklanmasında New York’da polislerle çatıştığı, mini etekli Bernadette Devlin’in tarihin en genç milletvekili olarak Avam Kamarası’na girdiği bir yıl. Bütün bunların ortasında ise uzun yıllar akıllardan silinmeyen, 60’ların Hippi karşı kültürünün sembolü haline gelen Woodstock Festivali…

Woodstock’u anlayabilmek ve önemini kavrayabilmek için festivalin öncesini ve onu hazırlayan önlenemez gelişmeleri anlamak gerektiğini düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim üzere 1969 senesi, değişimin ayak seslerinin duyulduğu yıl olarak bilinir. Aynı zamanda 1969 senesi, dönemin kara lekesi Vietnam Savaşı’nın tüm hızıyla cereyan ettiği yıldır. ABD’de okur-yazar kesim, özellikle üniversite öğrencileri, bu anlamsız savaşı sorguluyor, ülkenin dört bir yanında savaş karşıtı gösteriler büyüyordu. Eve gelen celp kâğıtları yakılıp öğrenci ayaklanmaları devam ederken, barış isteyen gençler Woodstock Festivali’nde buluşmaya hazırlanıyorlardı. Herhâlde o tarihlerde, kimse festivalin dünyanın en popüler müzik festivaline dönüşeceğini aklının ucundan bile geçiremezdi.

Festivalin organizatörleri, en yaşlıları 27 yaşında olan, 4 genç isim. Hikâye şöyle gelişiyor: organizatörlerden ilki, John Roberts, eczacılıkla elde edilen büyük bir servetin sahibi ve arkadaşı Joel Rosenman, arkadaşının bu servetini yatırıma dönüştürüp daha çok para kazanmak isteğinde. İkili The New York Times gazetesine verdikleri ilanda isteklerini şu şekilde dile getirir: ‘’Sınırsız sermayesi olan genç adamlar; ilginç, legal yatırım olanakları ve iş teklifleri arıyorlar’’. Bu noktada, sahneye Artie Kornfeld ve Mike Lang girer ve birçok ünlü rock müzisyenin, Bob Dylan ve birçokları gibi, inzivaya çekildiği Woodstock New York’ta kayıt stüdyosu kurma fikrini ortaya atarlar.

aaa

New York otobanından konser alanına ulaşmaya çalışan müzikseverler. (Kaynak: luxfon.com)

Sonrasında fikir, müzik stüdyosunun masraflarını karşılamak amacıyla, 2 gün sürecek 50 bin kişinin katılımının amaçlandığı bir rock konseri fikrine evrilir. Hemen yemek ve güvenlik şirketleriyle antlaşmalar yapılır, müzisyenlerle pazarlıklara girişilir. Biletler bastırılır ve satışa çıkartılır ama işler planlandığı gibi gitmez. Festivalin yapılacağı mekânın yakınlarındaki Wallkill kasabası sakinleri, kasabalarında ‘’uyuşturucu bağımlısı gençleri’’ görmek istemediklerini söylerler. Tartışmalar devam ederken, 2 Temmuz’da, kabul edilen yasayla festivalin kasabada yapılması yasaklanır. Bu gelişme üzerine mağazalar bilet satmayı reddeder ve müzisyenlerle yapılan görüşmeler sekteye uğrar. Festivale bir buçuk ay gibi az bir süre kala bütün emeklerin boşa gitmesi ihtimali doğar. Bu noktada imdada Max Yasgur adında bir çiftçi yetişir ve borçlarından kurtulmak amacıyla Bethel’deki tarlasını organizatörlere kiralayabileceğini söyler. Bethel, Woodstock’un sadece bir buçuk saat güneyinde yer almaktadır ve bu sebeple teklif kabul edilir. Vakit kaybetmeden sekteye uğrayan hazırlıklara yeniden başlanılır. Sahne, park yerleri gibi birçok mekânın inşaatı zar zor festival başlangıcına yetiştirilir ama bilet gişeleri ve kapıların inşaatı, 13 Ağustosta (Festivalden iki gün önce), bu yapılar için ayrılan boşluklardan içeri girerek sahnenin yanında kamp yapmaya başlayan kalabalık yüzünden bitirilemez.Bu kadar kalabalık bir grubu dışarı çıkarmanın imkânsızlığı ve zaman darlığı yüzünden organizatörler festivali ücretsiz hale getirmek zorunda kalır. Ücretsiz olduğu duyulunca yaklaşık 1 milyon kişi konser alanına akın eder. Polis, yollardaki araçları durdurur ve geri çevirir. Bunun üzerine insanlar arabalarını otoyolda bırakıp konser alanına yürümeye başlar. Otoparka dönüşen bu otoyoldaki yürüyüşün ardından yaklaşık beş yüz bin kişi konser alanına varmayı başarır.

(Kaynak: lifehacklane.com)

(Kaynak: lifehacklane.com)

Bütün planlama hatalarına rağmen, festival tam zamanında başlar. Cuma akşamı ,15 Ağustos’ta, Richie Havens’ın Minstrel From Gault şarkısıyla başlayan festival Jimi Hendrix’in gitarıyla Amerikan marşını, The Star Spangled Banner, çalmasıyla pazartesi sabahı, 18 Ağustos’ta, sona erer. Konserden sonra Jimi Hendrix’e neden bu marşı çaldığı sorulduğunda savaşa müziğiyle karşılık verdiğini söyler. Bu şarkı, dönemin savaş karşıtı sembolü haline gelir. Tahtadan yapılan sahnede tam tamına 31 müzisyen konser verir. Trafiğin felç olmasından dolayı müzisyenler helikopterlerle sahneye taşınır. Sahnede birçok sanatçı Vietnam Savaşı’na olan tepkilerini Jimi Hendrix gibi şarkılarıyla dile getirir. Binlerce katılımcı da şarkılara eşlik ederek bu tepkiye ortak olurlar. Uyuşturucu, seks, çıplaklık ve aşırı yağmurdan kaynaklanan çamurun her tarafta olduğu festival; 30 dakikalık su kuyrukları, 1 saatlik tuvalet kuyrukları veya yetersiz ilk yardım çadırlarıyla katılanlara adeta kaos ortamı yaşatır. Bu kaos ortamına rağmen, bir gencin traktörün altında kalması ve bir diğerinin aşırı dozda uyuşturucudan dolayı ölmesini bir kenara koyarsak, festivalde çok az şiddet olayı yaşanır.

Festival sonrası, organizatörler kelimenin tam anlamıyla afallar. O kadar büyük bir afallamadır ki bu, tarihin gördüğü en popüler müzik festivalini yaptıklarının farkında bile değildirler. Öncelikle yaklaşık bir milyon dolara varan borçla ve haklarında açılan yetmişe yakın davayla uğraşmak zorundadırlar. Ama, belki de şans yeniden kapıyı çalar ve 1970 yapımı Woodstock belgeseli Oscar kazanarak büyük bir başarı yakalar ve kazanç getirir. Kazanç, borçların büyük bir bölümünün ödenmesini sağlar. Feleğin bir oyunu olsa gerek, tüm kazanca rağmen hala borç hanesinde yüz bin dolarlık bir miktar ödenmeyi beklemektedir.

‘’Woodstock’’ terimi sonralarda çok kârlı bir marka haline gelir. Festival 1994 ve 1999 yıllarında yeniden düzenlenir. Bugün geriye baktığımızda, Woodstock 69’un bir festivalden öte o dönemin gençlerinin duygu, düşünce ve tepkilerini yansıtan, etkilerini bugünkü dünya ve Amerikan müziğinde ve kültüründe devam ettiren önemli bir olay olduğu rahatlıkla söylenebilir.


Kaynakça

Güray, G. (2009). Dünyayı Sarsan Festival: Woodstock. NTV Tarih, 60-69.

http://history1900s.about.com/od/1960s/p/woodstock.htm

http://www.history.com/this-day-in-history/woodstock-music-festival-concludes

Leave a Reply