Klasik Batı Müziği denince çoğumuzun aklına Mozartlar, Paganiniler, Tchaikovskyler gelse de günümüzde de bu müzik türünde başarılı eserler yaratan sanatçılar mevcut. Bu eserlerin birçoğu da sinema filmlerinin ayrılmaz bir parçası olarak kalbimizde yer ediyor. Ben de bu yazımda yirminci ve yirmi birinci yüzyılların önemli klasik müzik bestecilerini ve besteledikleri film müziklerini anlatmaya karar verdim.
1) John Williams
Amerikalı piyanist, orkestra şefi ve besteci John Williams, altmış yıllık müzik kariyeri boyunca sinema tarihinin en ünlü filmlerinin müziklerini bestelemiştir. Bu filmlerden bazıları Superman, E.T. the Extra-Terrestrial, Jaws ve Jurassic Park olarak sıralanabilir. Williams daha çok fantezi ve bilim kurgu türündeki filmlerin müziklerini bestelese de Schindler’s List ve Saving Private Ryan gibi bazı savaş temalı dram filmleri için de beste yapmıştır. En büyüleyici eserlerini ise Harry Potter ve Star Wars film serileri için bestelemiştir. Harry Potter filmleri için bestelediği leitmotif Hedwig’s Theme ve Star Wars filmleri için bestelediği senfonik tema The Imperial March (Darth Vader’s Theme) prestijli ödüllere layık görülen özgün eserler olmalarının yanı sıra popüler kültürde de önemli bir yer tutmaktadırlar.
2) Zbigniew Preisner
Polonyalı bir film müziği bestecisi olan Zbigniew Preisner, daha çok Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieślowski’nin filmleri için yaptığı bestelerle tanınmaktadır. Kieślowski’nin Polonya dönemindeki A Short Film About Killing ve A Short Film About Love gibi filmlerin müziklerini bestelemiş, Kieślowski’ye Fransa döneminde de besteleriyle eşlik etmiştir. Preisner, ünlü yönetmenin Fransa dönemindeki The Double Life of Véronique filmi ve Trois Couleurs: Bleu, Blanc, Rouge üçlemesi için bestelediği parçalar ile dünya çapında üne kavuşmuştur. Sanatçının The Double Life of Véronique filminin tema müziği olarak bestelediği neo-romantik tarzdaki solo piyano eseri Les Marionettes, tıpkı Beethoven’ın Ayışığı Sonatı gibi duygu yüklü ve ruha dokunan bir parça. Trois Couleurs üçlemesindeki Blanc filmi için bestelediği The End isimli tango ise tutku ve intikam hırsının notalara dökülmüş hâli olarak tanımlanabilir.
3) Yann Tiersen
Fransız müzisyen Yann Tiersen, her ne kadar kendini bir besteci olarak tanımlamasa da, Fransa sınırlarını aşıp tüm dünyada ünlü olmasını sağlayan etken Le fabuleux destin d’Amélie Poulain filminin müziklerini bestelemesidir. Filmin soundtrackindeki çoğu parçanın bestecisi olan Tiersen aynı zamanda albümün kayıt sürecinde görev alan müzisyenlerden biridir. Bu film için bestelediği eserlerde daha çok keman, akordeon ve melodikadan tınılara yer vermekle birlikte, klavsen ve gitar da kullandığı görülmektedir. Amélie‘nin soundtrackindeki en etkileyici parçalardan biri olan J’y suis jamais allé dinleyenlerin içini umut ve neşe ile dolduran, şu soğuk kış günlerinde kalbimizin buzlarını eriten bir şarkı. Albümde dinleyicilere ilham veren bir diğer şarkı ise Comptine d’un autre été : L’après-midi. Dinlerken ritmin içinde kayboluyorsunuz adeta. Filmin tema müziği La valse d’Amélie ise her açıdan bir başyapıt.
Sonuç olarak, sanılanın aksine, klasik müzik tarihin tozlu sayfalarında kalmış bir tür değildir, aksine günümüzde de gelişerek ve yenilenerek varlığını sürdürmektedir. Sinema filmleri de yeni nesillerin bu müzik türü ile tanışmasına ve onu sevmesine olanak sunmaktadır.
Kaynakça
http://kunr.org/programs/classical-music#stream/0
http://vashivisuals.com/star-wars-music-makes-the-moment/
https://en.wikipedia.org/wiki/John_Williams
https://en.wikipedia.org/wiki/Zbigniew_Preisner
Ayşenur Altunay
Cansu’dan yine çok başarılı bir yazı, çok sevdim.. :)