Feminist Perspektiften Belgeseller I: “Pippa’ya Mektubum” Bir Cesaret Belgeseli!

8 Mart 2007’ de beyaz gelinliğe ile Milano’dan otostop yaparak yola çıkan ancak yakın bir süre sonra Türkiye’de, Gebze Ballıkayalar’da kaybolduğu ortaya çıkan Pippa Bacca’yı duymuşsunuzdur. Onun bu yolculuğu ile “Dünya Barışı’nı” vurgulamaya çalıştığını da biliyorsunuzdur. Hatta sonralarda tecavüz edilerek öldürüldüğünü öğrendiğimiz zamanları da hatırlıyorsunuzdur…

Pippa’ya Mektubum; yönetmenliğini ve senaryosunu Bingöl Elmasın üstlendiği, elinde bir kamera ile Pippa’nın bıraktığı yerden yolculuğunu Suriye Sınırına kadar sürdürdüğü bir toplumsal, propaganda belgeseli.  Belgesel Pippa’dan alınan son haber ile başlıyor ve sonrasında siyah gelinliği ile Elmas’dan şunları işitiyoruz:

“Sevgili Pippa biliyorum ki senin o korkunç saldırı ile hayatını kaybettiğin dakikalarda, kadınlar yalnızca kadın oldukları için bir dolu şey yaşıyor. Biliyorum ki bu yaşananlar sadece buralara ait değil. Ama ben, yolculuğunu devam ettirirken bu coğrafyadaki karanlık yanlarımızla yüzleşmek istedim. Bir yandan da umudumu yitirmedim ve hala var olan aydınlık yanlarımıza inandım.”

Elmas ve Anadolu’da kadın, Pippa’ya Mektubum Film çekimlerinden.

Elmas yolculuğu ile Türkiye’de ‘erkekliği’, ‘erkeklere ait alanları; otobanları, araçları, kahvehaneleri’, Türkiye’de kadın olmayı, öğretilen korkuları, dayatılan kuralları, alışılmış kavramları tüm gerçekliği ile kamerasına kaydediyor.

Kamyonlardaki söyleşilerde; ‘yolda olan bir kadına’ yapılan yakıştırmalara hiç sıkılmadan, yılmadan, korkmadan cevaplar veriyor. Amacının korku, iyilik ve kötülük, barış, güven ve insan olmanın getirdiklerini Elmasın kendisi deyimiyle “sesli düşünme” şekli ile objektifi altına almak olduğunu yineliyor. Rastladığı herkesin öyküsünden “kadını” çekiyor.

Elmas ve Anadolu’da kadınlar, Pippa’ya Mektubum Film çekimlerinden.

Kimilerince yol, kimilerince toplumsal propaganda kilimlerince ise farkındalık belgeseli olarak tanımlanan Pippa’ya Mektubum; Elmas tarafından: “Erkeklere ait alanlarda, bir otobanda, bir kamyonda kadın olarak hiçbir tacize, tecavüze uğramadan var olabilmek üzerine bir film”  olarak tanımlanıyor. Elmasın daha önce iki harika belgeseli; Komşu Komşu! Huuu! ve Ağustos Karıncası’nı izleyen biri olarak, az çok onun tarzını biliyorum ve bu sebeple bende Pippa’ya Mektubumu bir cesaret belgeseli olarak nitelendiriyorum.

 

 

 

 

Belgeselin fragmanı için buraya link bırakıyorum, izlemek isteyenler için.

 

Kaynakça:

  • https://www.youtube.com/watch?v=cZ6jRjktWaI
  • http://www.asminfilm.com/Film-detay.aspx?cid=1
  • http://www.kameraarkasi.org/yonetmenler/bingolelmas.html

Leave a Reply