Alternatif müzik, her ne kadar günümüzde oldukça fazla müzik türünü ve birçok sanatçıyı içinde barındırsa da, bu ismi ilk duyduğumuzda çok azımızın aklına kadın sanatçılar geliyor. Bu da bana kadınların bu müziğe katkısından yeteri kadar bahsedilmediğini ve onların yeteri kadar takdir edilmediklerini hissettiriyor hep. Bu yüzdendir ki kadınların alternatif müzikteki yerine biraz olsun dikkat çekebilmek adına onlara yoğunlaştığım bir seri başlatmaya karar verdim burada. Serinin ilk yazısındaysa en sevdiğim vokallerden birine, Mazzy Star grubunun büyüleyici solisti Hope Sandoval’a yer vermek istedim.

Çoğu kişi gibi ben de Fade Into You sayesinde tanıştım onunla. Üzerinden kaç yıl geçse de Fade Into You’yu yüzlerce kez dinlemiş olsam da Hope Sandoval ‘ın doğuştan ekolu sesini, şarkıya girdiği kısımda hissettiğim yoğun hüznü hiçbir zaman aşamadım. Adının aksine umut değil umutsuzluk verdi çoğu zaman bana. Elbette bu hüznü sadece sesinde değildi, kişiliğinin yansımasıydı onun sesi. En başından beri içine kapanık, utangaç olmasıyla bilinen biriydi. Konserlerde seyirciyle göz teması kurmaz, gözlerini kapatır, şarkısını söyler giderdi genelde.

Hope’un profesyonel olarak sektöre dahil olması 1988’de Opal grubuna solist olarak girişiyle başladı. Kısa bir süre sonra grubun gitaristi David Roback’le birbirlerinin müziğini tanımaya ve sevmeye başladılar. Bunun sonucunda Opal’in adını Mazzy Star olarak değiştirdiler ve 90’larda ortalığı kasıp kavuran grunge, britpop gibi janrların gölgesinde, sadelikten ve sakinlikten yana bir oluşumu devam ettirerek ifade ettiler kendilerini yaptıkları müzikle. 1990’da ilk albümleri She Hangs Brightly’yi piyasaya sürdüler ancak her şey Hope’un eski erkek arkadaşına yazdığı  Fade Into You ile daha da farklı bir hal aldı. Bu şarkı ve aynı zamanda şarkının içinde bulunduğu So Tonight That I May See albümü sadece Amerika’da değil aynı zamanda başka ülkelerin listelerinde de kendine yer buldu. O andan itibaren kendisinin çok hoşuna gitmese de tanınmaya ve popülerleşmeye başlamıştı Hope. Grup 1996’da Among My Swan albümünü çıkardı ve sonrasında yaklaşık 17 yıllık uzun bir ara verdi. Bu sıradaysa Hope, bizi müziğinden mahrum bırakmadı ve birbirinden başarılı işbirlikleri yaparak devam etti yolculuğuna.

Bunlardan en ses getirenleriyse Massive Attack ile yaptığı iş birliğinden doğan Paradise Circus ve The Spoils şarkılarıyla My Bloody Valentine’dan Colm Ó Cíosóig ile kurduğu Hope Sandoval and The Warm Inventions grubu oldu.

Hangi şarkıyı, hangi sözü söylerse söylesin; kiminle müzik yaparsa yapsın hep kendi gibi oldu Hope. Bir dinleyici olarak genelde değişimden yana olsam da Hope’un kendine has çizgisini çok fazla değiştirmeyişi aslında onun müziğinin sakinliği ve müzik yaparken ortaya koyduğu kişiliğiyle oldukça tutarlı bir portre çizdiğini gösteriyor. Umuyorum ki bu şekilde de devam eder kariyerine ve bizi kendine hayran bırakmaya. Eğer daha önce kendisini dinlemediyseniz ilk dinleyişinizde büyük ihtimalle size de bu sakinliği, griliği, karamsarlığı hissettirecek ve bundan içten içe hoşlanmanıza sebep olacaktır kendisi.

Leave a Reply