Edward Scissorhands, Beetlejuice, Corpse Bride gibi bizi bambaşka dünyalara götüren sinema yönetmeni Tim Burton’un pek de bilinmeyen bir filminden bahsedeceğim size bugün. Aslında oyuncu kadrosuna baktığımızda, film neden yönetmenin diğer filmleri kadar popüler değil anlamak pek mümkün değil. Ewan McGregor, Jessica Lange, Danny DeVito ve Tim Burton filmlerinin vazgeçilmezi Helena Bonham Carter’ı izliyoruz 2003 yapımı Big Fish filminde. 1998 yılında basılan, Daniel Wallace’ın aynı adlı romanından uyarlama.
Film, bir baba ile oğulun ilişkisi üzerinden ilerliyor. Ana karakterimiz Edward Bloom, oğlu Will’i kendi hayat hikayeleriyle büyütüyor, fakat Will büyüdükçe, hikayelerin olağanüstülüğü, babasına karşı güveninin sarsılmasına neden oluyor. Will, babasının hikayelerindeki gerçeği ve hayali ayıramıyor ve kendisini onun hayatında bir yabancı gibi hissediyor aslında. Filmde, bol bol geriye dönüşlerle, Edward’ın hayat hikayesini izliyoruz. Kendi halindeki Spectre kasabasını ziyaret ediyor, yaşlı cadının gözünde nasıl öleceğimizi görüyor, hayatının aşkı için sirkte çalışan Bloom’u izliyoruz. Komediden aşka, dramdan savaşa, her film türünden izler görüyoruz. Filmde aynı Edward Bloom’un sıra dışı hayatı kadar çeşitli.
Ölüm döşeğindeki babasından gerçekleri isteyen Will’in bakış açısı, doktorun “Hikayeleri gerçeğe tercih ederim.” demesiyle değişiyor ve babasının hikayelerini ve arkalarında yatan şeyleri daha iyi anlamaya başlıyor. “Bir adam hikâyelerini o kadar çok anlatıyor ki sonunda hikâyeleri haline geliyor ve ondan sonra da yaşamaya devam ediyor. Ve böylece ölümsüz oluyor.” Bu bakış açısını anladıktan sonra, izleyici başta anlam veremediği “Büyük Balık” metaforu da anlam kazanıyor. Filmi, “spoiler” vermeden anlatmak zorlayıcı çünkü her hikâyenin Edward Bloom’un hayatında ve filmin ilerleyişinde büyük bir yeri var. Her hikâye, bize farklı bir şey anlatıyor ve öğretiyor.
Masalsı hikayesi, Tim Burton’un yarattığı atmosfer ve dünyalar ve harika oyunculuklarla film sizi bir düşün içine sokuyor. Hayal ve gerçeğin harmanıyla, bize kendi hayatımızdan da izler bulabileceğimiz bir maceraya sürüklüyor. Geçirdiğimiz sıcak yaz akşamlarında izlemek için bir film arıyorsanız Big Fish kesinlikle öncelikli seçeneklerinizden biri olmalı!