Günümüzde, Netflix gibi platformların yaygınlaşmasıyla, her türde filme, diziye ve belgesele erişebiliyoruz. Bu platformlar bize Fransız yapımı komedi dizilerinden, Türk yapımı fantastik dizilere kadar uçsuz bucaksız bir seçim olanağı sunuyor. Son zamanlarda ise çok tercih edilen ve islenen bir konu var, o da Amerika’nın görüp geçirdiği seri katiller ve işledikleri cinayetler.
2007 yılında, zaten bir seri katili konu alan “Se7en” filmi ile adından çok konuşulan yönetmen David Fincher, bu sefer gerçek bir olayı konu alan “Zodiac” filmi ile beğenileri topladı. Film, günümüzde hala kapanmamış bir vaka olan Zodiac katili konu alıyor. Film, gerçek olaylara fazlasıyla bağlı kalarak işlenmiş ve Fincher olayların son detayına kadar büyük zaman ve özen harcamış. Katilin işlediği cinayetlerden çok, karikatürist Robert Graysmith’in seri katili bulma ve olayı çözmesine odaklanıyoruz filmde. Zaten film de Graysmith’in yazdığı kitaptan uyarlanmış.
2017 yılında Netflix, yönetmenliğini David Fincher’ın yaptığı ‘’Mindhunter’’ adlı diziyi yayınladı. Bu büyük bir salgının başlangıcı oldu diyebiliriz. Dizide, iki ajan Amerika’nın en ünlü seri katilleriyle röportajlar yapıyor, işlenen cinayetlerdeki psikolojik etkenleri arıyorlar. Bu diziyle, sadece Amerika’da yaşayanlar değil tüm dünya, Ed Kemper, David Berkowitz gibi sayısız cinayet islemiş̧ katilleri tanıdı. Dizi onları tanıtmakla kalmıyor aynı zamanda, gerçek hayatlarındaki röportajlarından yazılmış senaryoyla onların iç dünyasını, bu cinayetleri işlerlerken ki düşüncelerini gösteriyordu. Mindhunter, birçok insanın beğenisini topladı ve 2019’da 2. Sezonunu yayınladı.
2018 yılında ise ‘’American Crime Story’’ adlı dizinin ikinci sezonu olan ‘‘The Assassination of GianniVersace’’ FX kanalında yayınladı. Her ne kadar ünlümodacı Gianni Versace’nin kardeşi Donatella Versacedizide olayların doğru anlatılmadığını savunsa da dizi Andrew Cunanan adlı kişinin 3 ay içinde 5 kişiyiöldürmesini konu alıyor. Karakterlerin psikolojikdurumlarını, Cunanan’ın içinde bulunduğu ruh hallerinive süreç içinde yaşananları son detayına kadar anlatan 9 bölümlük bu dizi, ‘En İyi Mini Seri’ dalında Golden Globe kazandı. Klasik müzik kullanımıyla, tercih edilen renk paletiyle ve Versace’nin tasarımlarının katkısıyla ‘klasik’ sanatın da dizide barındığını görebiliyoruz. Kurgusuyla ve akıcılığıyla, bize bir Amerikan seri katilini daha öğreten bu dizi 2018-2019 yıllarında büyük ilgi gördü.
Mindhunter’da yakaladığı ilgiyi sürdürmek isteyen Netflix, 2019’un başında Ocak ayına damgasını vuran 4 bölümlük bir belgesel serisi yayınladı. ‘’Conversations With A Killer – The Ted Bundy Tapes’’ adıyla yayınlanan bu belgesel 30’dan fazla cinayet işleyen ve eyaletler arası kolayca hareket eden seri katil Ted Bundy’i anlatıyor. Bundan 4 ay sonra Mayıs’ta ise, Netflix üzerinden, tüm dünyada Bundy’i ve cinayetlerini anlatan Hollywood filmi ‘’Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile’’yayınlandı. Tabii ki tahmin edildiği gibi belgesel serisi de film de çok fazla ilgi çekti. Ted Bundy, ölümünden tam 30 yıl sonra yine gündem oldu. Ted Bundy’le ilgili yapılan filmin bu alanda son olmayacağı kesin. Büyük ihtimalle Mindhunter’ın ilerleyen sezonlarında yine canice cinayetler islemiş̧ katillerin adını öğreneceğiz. Televizyon platformları, film şirketleri bu konunun üstüne gitmeye devam edecekler. Bakalım insanlar seri katillerin iç dünyasından ne zaman sıkılacaklar ve bu akım sona erecek…