Eve girdiğim anda burnuma bir koku çarptı, sanki insana kötü gelen bütün kokular ortak bir karar ile birleşmiş ve bu evin içine yerleşmişlerdi. İçeride yürümek zordu, “Nightrain” marka ucuz şarap şişeleri bir bubi tuzağı edasıyla her adımda karşıma çıkıyordu. Bir şekilde koridoru geçip salona ulaşmayı başardım. Steven Adler, çeşitli maddelerin onun için yarattığı yapay dünyasında dolaşıyordu, tabii dışarıdan bakan biri onun uyuduğunu sanardı. Kenarda Slash’in tonlarını beğenmediği için kırdığı gitarı Gibson Flying V duruyordu. Slash’in elinde ise yeni aldığı Les Paul vardı. Her zamanki parmak alıştırmalarından birini yapıyordu işte. Duff ise etrafta ne olup bittiğine aldırmadan kanepede bir kızla sevişiyordu. Benim geldiğimi farketmemişlerdi bile. Salondaki sehpanın üzerinde ilginç bir şeyler vardı, biraz düşündükten sonra bunların insan dışkısı olabileceğine karar verdim, tabii bu en iyi ihtimaldi. Izzy büyük bir ihtimalle kayıt işlerini halletmek için bir prodüktörle falan görüşmeye gitmişti, yani en azından benim tahminim buydu. Axl’ın nerede olduğuna gelince; o, üst kattaki odasındaydı, kapısı hep kilitli olan odasında. Odanın içi evin geri kalanına benzemiyordu, tertemizdi ve her şey yerli yerindeydi. Alt kattan gelen gitar sesi, Slash’in yeni parmak alıştırması, Axl’ın çok hoşuna gitmişti. Eline bir kağıt ve bir kalem aldı, yazmaya başladı…

İşte “Sweet Child O Mine” böyle ortaya çıktı. Birçoklarınca gelmiş geçmiş en iyi rock albümü sıfatına layık görülen “Appetite for Destruction” böyle doğdu. Bir anda yükseldiler ve dünyayı salladılar. Alt kültürün, popüler kültürle birleştiği yer, Guns n Roses olmuştu. Sonrası ise bilinen bir hikaye; ego savaşları ve uyuşturucu bağımlılığı. Bütün bunların üzerine, Axl’ın artık “hard rock” türünden sıkılması ve grup üyelerini “endüstriyel rock” tarzında müzik yapmaya zorlaması son nokta oldu. Guns N Roses artık tükenmişti. Ardından doksanların başında Axl, isteklerini gerçekleştirebilecek yeni bir grup kurdu, ismi Guns N Roses’tı, ama farklı bir Guns N Roses. Bu grupla “Chinese Democracy” adlı bir albüm çıkaracağını açıklayan Axl, on beş yılın ardından bu albümü çıkarmayı başardı. Çoğu kişi tarafından övülen, muhteşem bir albüm ortaya çıkmıştı. Eski Guns n Roses tarzından uzak olması sebebiyle hayranları tarafından eleştirilse bile, albümün müzik dünyasına bir çok yenilik getirdiği tartışılamaz bir gerçekti.

İşte bu yeni Guns n Roses, Temmuz ayında ülkemize gelecek. Özellikle Axl’ın son konserlerde eski vokal performansına ulaştığına dair söylentiler, hayranları heyecanlandırıyor. Bir efsanenin doğuşuna tanık olamasak bile, bir efsanenin küllerinden doğuşuna tanık olmak için güzel bir fırsat gibi..

Leave a Reply