“Büyük tabuları olmayan büyük mutluluklar yoktur. Ticarette bile her şeyi göze alarak kar peşinde koşmak, her şeyi yitirme riski taşır. Kendi sınırlarında kalmak, gücün, fırsatın ve inancın bütün görüngelerinin gizi, uçsuz bucaksız evrende minnacık bir insan olarak varlığını sürdürebilmenin sırrıdır.” Robert Musil- Niteliksiz Adam
Sırayla söylemek gerekirse Niteliksiz Adam, Bozkırkurdu ve Uyuyan Adam’ı aynı çerçevede toplayan şey hayattan vazgeçişleri değildir, aslında Niteliksiz Adam’da açıkça gösterilen şey bu kitapları daha iyi niteler: bir kimliğe sahip olmamak, hatta bir isteğe, dileğe sahip olmamak. Üç ana karakterde bir çok insana komik görünebilir, hatta yanlış bir çıkarımla onları Oblomov’la eşleştirmek isteyebilirsiniz fakat Oblomov’un hayalleri vardır fakat onları gerçekleştiremeyecek kadar uyuşuktur. Tersine bu üç kitaptaki karakterlerin zaman zaman çok büyük enerjileri vardır fakat hiçbir şey onlara anlamlı görünmez. Niteliksiz Adam hayatın içinde sürüklenirken değelere olan saygısızlığını tartışmalarında gösterir. Bozkırkurdu’nda ise toplumla bağlarını tamamen koparmak üzere olan bir karakter vardır, onu hayata bağlayan tek şey kendi gibi “kaçıklar” bulma arzusudur. Uyuyan Adam’da bir kayıtsızlık vardır ve bağlarını onarılamaz bir şekilde koparmıştır. Hesse’nin romanında buna sürüklenir karakter fakat Perec’de bir seçim vardır. Yaşamamayı seçmek, yaşayamamakla çakışır. Çok geniş bir bakış açısından bu karakterlerin bir şekilde toplum içerisinde “hasta” olarak nitelendirilebilecek karakterler olduğunu düşünebiliriz. Nedenleri ve hissettikleri farklı olsa da hepsi yaşamak yerin başka şeyleri seçmiştir.
“İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.” Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar , düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.” Hermann Hesse-Bozkırkurdu