Bütün kanallar yaz dizileriyle karşımıza çıktılar birkaç hafta önce. Haluk Bilginer’li Hayatımın Rolü, Müjdat Gezen’li İbreti Ailem dizilerinin yanında ilk bakışta o kadar dikkat çekmeyen bir diziydi İşler Güçler. Reklamını ilk gördüğümde Üsküdar’a Giderken ve Çalgı Çengi gibi kaliteli işlere imza atan insanların oluşturduğu İşler Güçler’i izlemek için sabırsızlanmaya başlamıştım. Çalgı Çengi gişe başarısı yüksek olmasa da herkesin sonradan izlediği bir film olmayı başardı. Üsküdar’a Giderken de yayınlandığı zaman geniş bir çevre tarafından beğenilerek izlense de; televizyonda geç saatlerde yayınlanması ve birçok kişinin internetten takip etmesi nedeniyle reyting sıkıntısı çekip, erken bir final yapmak zorunda kalmış bir diziydi. Yine de yayınlandığı kısa süre içerisinde farkını ortaya koymuş absürt komedi tarzını sevdirmiştir. Artık Çalgı Çengi 2’yi beklerken gelen bu dizi hak ettiği başarıyı yakaladı diyebiliriz.
Dizi, medya dünyasının sıkıntılarını komediyle yoğurarak anlatıyor. Dizide gerçek adlarıyla yer alan Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz’in gerçekten yaşadığı olaylardan da bahsediliyor. Bu üçlü, çeşitli dizilerde oyunculuk yapsalar da adlarını tam olarak duyuramamışlardı. Hatta Sadi Celil gümrük memuru olarak çalışmaya başlayıp hem oyunculuğu hem de yönetmenliği askıya almıştı. Selçuk Aydemir’in çabalarıyla bir araya gelen üçlü şimdi kariyerlerindeki en kaliteli işlerden birini yapıyor. Hepsinin oyunculuk kalitesi dizi daha dört bölüm yayınlanmış olsa bile gözler önünde şimdiden. Ayrıca burada Selçuk Aydemir’den de ayrı olarak bahsetmek gerek; sahne geçişleriyle, kamerayı kullanışıyla ve yazdığı muhteşem senaryoyla dizinin bu kadar başarılı olmasında çok önemli bir yere sahip. Bana yönetmenin önemini anlatması bakımından izlediğim ilk dizilerden birinin Spaced’in yönetmeni Edgar Wright’la tarzlarını yakın buluyorum Selçuk Aydemir’in. Her bölümde Selçuk Aydemir cesurca yeni bir şeyler deniyor. Özellikle dördüncü bölümün Rambo girişi şimdiden Türk televizyonlarında bir efsane niteliği kazandı diyebiliriz. Dizinin Rambo’dan daha düşük reyting alması da muhteşem bir ironi yaşattı herkese. Şunu da gösterdi ki reyting değerleri pek de doğru sonuç vermiyor çünkü televizyon izlemeyip dizileri internetten takip eden insanlar ülkemizde çok fazla. Bu nedenle televizyon başındaki kitle belli zevkleri olan bir gruba dönüşüyor, onlara uygun diziler yüksek reyting alırken, yenilikçi dizilerse altlarda kalmaya mahkum oluyor ama herkesin farkında olduğu gibi İşler Güçler şimdiden bir fenomen olma yolunda ilerliyor. Hakkında yapılan yorumlar ve internetteki popülerliği gerçek bir fikir verebilir ne kadar izlendiği hakkında.
İşler Güçler’in kaderi diğer gençlerin yoğunlukla internetten takip ettiği diziler gibi olacağa benziyor. Üsküdar’a Giderken de aynı duruma gelmiş ama yeterince destek alamamıştı. Leyla ile Mecnun ve Behzat Ç. gibi İşler Güçler de aynı seyirci kitlesi tarafında sevilerek izleniyor. Diğer iki dizi gibi yeni bir fenomen olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Umarız ki kış sezonunda da televizyon da görmeye devam ederiz bu diziyi. Uzun süren dizilerin kalitesini kaybettiğine inansam da daha İşler Güçler’e doymadık; umarım daha devam eder ve başına talihsiz bir olay gelmez.