Kathryn Stockett’in kaleme aldığı ve “New York Times-En Çok Satanlar” listesinde uzun bir süre ilk sıralarda yer alan “Duyguların Rengi” (The Help) adlı kitap, Tate Taylor aracılığı ile sinemaseverlerle buluşuyor. Yönetmenliğini ve senaryo uyarlamasını başarıyla beyaz perdeye aktaran Tate Taylor’a birbirinden yetenekli kadın oyuncuların da eşlik etmesi ile filmin dört dalda Oscar’a aday olarak gösterilmesi süpriz olmuyor.
Amerika’da, 1960’lı yıllarda toplum tarafından beyaz ve zenci olarak insanların nitelendirilmesini ve yapılan ayrımcılığın kadınlar üzerinde nasıl bir etki yaratttığını irdeleyen film, beyaz-siyah ayrımcılığını Mississipi’de banliyö evlerde yaşayan bir grup zengin kadınlar ve onların zenci yardımcıları ile olan ilişkileri üzerinden anlatmayı tercih ediyor. Skeeter Phelan (Emma Stone) çevresindeki zengin ve şımarık kadınlardan farklı olarak ailesinin ve arkadaşlarının yanlarında çalışan zenci yardımcılara sevgi ve aynı zamanda saygı duyan bir genç kızdır. Arkadaşlarının zenci çalışanlarına karşı olan tutumundan rahatsız olan Skeeter, Aibileen Clark (Viola Davis) ile sohbet etme imkânı bulduğunda, bir zenci olarak, yaşadığı zorlukları, işverenlerinin kendisine karşı olan yaklaşımını ve diğer çalıştığı yerlerde içinde bulunduğu durumları anlatmasını ister. Aibileen’in yanı sıra, zengin, kendisini herkesten üstün gören ve şımarık bir kadının yanında çalışan Minny Jackson (Octavia Spencer) sergilediği cesur tavırları ile bu sohbeti renkli ve eğlenceli bir hale getirir. Renkli bir karaktere sahip olan Minny, işinden ayrılmak zorunda kaldığında ise; diğer çalıştığı zengin kadınlara benzemeyen, saf ve iyi yürekli Celia Foote (Jessica Chastain) ile de gerçek bir dostluk kurar. Aibileen ve Minny’nin anlattıklarından etkilenen Skeeter, diğer çalışan zenci ve birbirinden cesur kadınların yaşam mücadelelerini bütün topluma duyurmak için “The Help” adlı kitabı kaleme alır.
Topluma karşı gelen cesur kadınların yaşam mücadelelerini ve aralarında kurulan gerçek dostluğu temel alan film, zaman zaman komik ve dokunaklı anlatım tarzıyla seyirciye bazen hüzünlü bazen de kahkaha dolu dakikalar yaşatıyor. Oyuncuların da karakterlerini doğal ve gerçekçi bir şekilde yorumlamaları sayesinde tüm zenci kadınların yanında yer almayı, onları savunmayı ve verdikleri mücadeleyi kazanmalarını diliyorsunuz.
Eğer siz de bu gerçek kadınların cesaret ve umut dolu hikâyesini dinlemek, onların mücadelelerine tanık olmak istiyorsanız, “En İyi Film”, “En İyi Kadın Oyuncu” (Viola Davis), “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” (Octavia Spencer ve Jessica Chastain) dallarında Oscar’a aday gösterilen bu güzel filmi kaçırmamanızı tavsiye ederim.