“Ratatouille”, “Up/ Yukarı Bak” filmlerinin yaratıcısı Pixar, bu kez 13. uzun metraj filmi “Cesur/Brave” ile karşımızda. Mark Andrews’un yönetmenlik görevini Brenda Chepman’dan devraldığı “Cesur”, gişe rekorları kırmasa da farklılığıyla dikkatleri çekmekte.
“Cesur”un başkarakteri Prenses Merida, siyah atı Angus’un sırtına atlayıp ok atar. Merida, annesi Elinor’dan ziyade, babası Fergus’a çekmiş. Fergus, bir ayının saldırısında tek bacağını kaybetmiş meşhur bir savaşçıdır. Elinor ise geleneklere bağlı bir kraliçe. Merida’nın babasının müttefiklerinden birinin oğluyla evlenmesi gerekir fakat Merida, birbirinden beceriksiz damat adaylarını reddeder. Bu durum Merida ile annesi Elinor arasında anlaşmazlıklara yol açar. Merida sinirlenip atına atladıktan sonra, bir cadının kulübesine varır ve cadıdan annesini değiştirmesi için büyü yapmasını ister. Fakat bu büyü annesini fiziksel açıdan değiştirerek bir ayıya dönüştürecektir. Daha sonra Merida ve Elinor büyünün bozulması için savaşarak aralarındaki bağın güçlenmesi için uğraşacaklardır.
“Cesur”, düz bir masal örgüsüne sahip olsa da ele aldığı konu açısından diğer animasyonlardan farklıdır. Disney filmlerinde görmeye alışık olduğumuz beyaz atlı prens, “Cesur”da tarih olmuştur. Başkarakterin kendi dertlerinin üstesinden tek başına geldiği ve aykırı bir bakış açısına sahip bir animasyondur “Cesur”. Bir diğer açıdan bakıldığında ise konunun tek düzeliği ve işleyişi bakımından Disney filmlerinden farklı bir kategoride değerlendirilmesinin çok da objektif bir bakış açısı olmadığını görmekteyiz. Fakat gişe kaygısının filmin gidişatında büyük bir etken olmadığı da açıkça görülmektedir.