GazeteBilkent: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben Yasemin Öztemür. Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı son sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda İletişim ve Tasarım Bölümü’nde yan dal yapıyorum. İzmir’liyim.
GazeteBilkent: Okumuş olduğunuz bölümü seçme sebebiniz ne idi?
Bu denli genç bir ülkenin, globalleşen dünyada nasıl bu kadar önemli bir role büründüğünü merak ettim. Bu ülkenin tarihini ve kültürünü öğrenerek onu daha yakından tanımak istedim. Bu bölümde okuyan herkesin artık duymaktan sıkıldığı ve benim de azalarak bitmesini dilediğim, “Amerika’nın ne kültürü var ki?” sorusuna cevap aramak için çıktım bu yola. Belki biraz alakasız olacak ama caz müziğe olan ilgim de tetikledi bu tercihimi. Lise yıllarından beri özellikle klasik caza karşı bir ilgim vardı. Bu müzik türüyle özdeşleştirdiğim bir ülkeyi tanıma isteğim de etkili oldu bu kararımda.
GazeteBilkent: Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?
Öğrencilik hayatımın çok büyük bir kısmını GazeteBilkent oluşturdu desem yalan olmaz. Yayın Ekibi ve İdari Ekipte farklı görevler aldım. Kültür ve sanat yazarlığı görevimi; kampüs editörlüğü, idari ekip üyeliği ve idari koordinatörlük izledi. Şu anda gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapıyorum ve yaptığım işi büyük bir keyifle yapıyorum. Saydığım tüm bu görevler, geleceğimi şekillendirmem adına bana çok şey kattı. GazeteBilkent dışında, bir dönem TDP’de gönüllü öğretmenlik yaptım ve amatör olarak müzikle uğraştım. İkinci sınıfın yazında Work&Travel maceram oldu, bir dönem de Erasmus ile Almanya’nın Dortmund şehrindeki Technical University of Dortmund’da öğrendim gördüm.
GazeteBilkent: Üniversite hayatı sizde ne tür değişikliklere sebep oldu?
İlk olarak hayallerim için çabalamayı öğrendim. Bir şeylerin peşinden gitmenin verdiği hazzın, hayatta mutlu olabilmek adına ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Kendimi topluluk içinde daha kolay ifade edebilmek de üniversite hayatının bana kattığı artılardandı ama en önemlisi kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrendim. Bu da özgüvenimi artırdı ve gelecek adına bana umut verdi. Belki biraz klişe olacak ama istedikten sonra her şeyin üstesinden kalkılabileceğini gördüm.
GazeteBilkent: Üniversite hayatınızda yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
GazeteBilkent’le tanıştığım ilk gün! Reklam gibi algılanacak belki ama gazetenin hayatımdaki önemi ve etkisi gerçekten çok büyük. Bu sebepten dolayı gazeteye yazar olarak kabul edildiğim gün benim için unutulmaz bir andı.
GazeteBilkent: Bilkent’i 3 kelime ile tanımlayın dersek; bu kelimeler neler olurdu?
3 kelime olarak tanıtamam belki ama akademik anlamda Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olduğunu düşünüyorum.
GazeteBilkent: Bilkent’te en sevdiğiniz hoca ve ders hangisi idi?
Bölümümdeki tüm hocaları seviyorum açıkçası. Hepsi öğrenciye değer veriyor ve bizim bir şeyler öğrenmemiz için gerçekten çabalıyorlar. Amerikan propagandası yapmak yerine, artı ve eksileri önümüze sunup bunları analiz edebilme becerisini bize kazandırarak yorumlamayı bize bırakıyorlar. Bu gerçekten çok önemli. Bunun dışında İletişim Bölümü’nden aldığım derslerden gerçekten çok keyif alıyorum. Documentary ve Media Ethics dersleri, bunlardan sadece ikisi.
GazeteBilkent: Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Uzun yıllardır hedefim akademik kariyer yapmaktı ancak son zamanlarda bazı sebeplerden dolayı değiştirdim bu kararımı. İleride medya alanında çalışmak istiyorum. Özellikle dış haberler ilgimi çekiyor şu sıralar. Yüksek Lisans yaptıktan sonra kararım da netleşecektir muhtemelen.
GazeteBilkent: Bilkent mezunu olmanın size ne tür avantajlar getireceğini düşünüyorsunuz?
Bilkent kendini geliştirmek isteyenlere çok fazla imkan tanıyan bir okul. Amerikan eğitim sistemine yakın bir eğitim verdiği için ileride bana ve benim gibi yurt dışında yüksek lisans yapacak öğrencilerine bu anlamda kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. Bunun dışında gerçekten prestijli bir okul. Bilkent’te okuduğunuzu söyleyince, karşı tarafta iyi bir izlenim bıraktığınızı fark ediyorsunuz.
GazeteBilkent: Bilkent’e yeni başlayan öğrencilere (özellikle kendi bölümünüzdeki) tavsiyeleriniz nelerdir?
İleride ne yapmak istediğinize önceden karar vermeyi başarının ilk adımı olarak görüyorum ben. Tabii ki bu karar üniversite yılları esnasında değişebiliyor, deneyimlerinize göre şekillenebiliyor. Ancak önceden hedef belirlemek ve bu hedef doğrultusunda kendilerini geliştirebilmeleri çok önemli. Üniversite yılları çok önemliymiş ben bunu şimdi anlıyorum. Gerek iş hayatında gerek akademik hayatta sizi öne geçirecek adımları hep burada atıyorsunuz çünkü. Bölüme gelirsek… Evet, bölümümü seviyorum ama şimdiki aklım olsa bu bölümü seçmezdim sanırım. Kesinlikle kötü bir bölüm olduğu için değil. Sadece şimdiki kariyer planım için bana iş hayatına temel oluşturacak alt yapıyı sağlamakta zayıf kalabileceğini düşündüğüm için. Bu noktada, az önce de değindiğim gibi, ne istediğinizi üniversite tercihi yapmadan önce belirlemekte büyük fayda var.
Biz de mezun adayımıza GazeteBilkent Mezunlar Birimi olarak hayatında başarılar dileriz.