Mezunlarımız Her Alanda Bir Numara

Kuruluş amacını eğitim kalitesi, bilimsel araştırma ve yayınları ile kültür ve sanat faaliyetleri açısından dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer almak olarak açıklayan bir üniversitede okuyoruz. Üniversitemiz, öğretim yelpazesinin 9 fakülte, 3 meslek yüksekokulu ve 2 yüksekokula ayrıldığı, her yıl verilen ders sayısının 2.000’i geçtiği bir “Bilim Kenti”. Dünya sıralamasında her geçen sene daha da yükselen, birçok bölümü için akreditasyon belgesine sahip bu “Bilim Kenti’nin bir mezunu olmak da tabi ki ayrıcalıklar yaratıyor ve başarılı bir profesyonel yaşam kaçınılmaz hale geliyor. İşte size farklı bölümlerden birkaç mezunumuzun başarı haberleri…

Bahsedeceğim ilk mezunumuz Özge Mumcu’yu “babası” Uğur Mumcu’dan biliyoruz belki de… Ancak o da bir Bilkentli. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdikten sonra SBF’de master yapan Mumcu, şu anda ODTÜ’de doktora yapıyor. Eğitim hayatına ek olarak UM:AG’da (Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı) da yönetim kurulunda yer alıyor. Şaşırtıcı olansa, okuduğu bölümün ve annesinin aksine siyaseti hiç düşünmemiş olması; siyasetin çok karmakarışık, umut kırıcı bir sistem olduğu fikrinde. Doktoraya başladığı ilk zamanlarda 10 ay kadar DSP’de Zeki Sezer’in asistanlığını yapan Mumcu, annesinin siyasete girmesiyle herhangi bir sıkıntı çıkmaması adına görevinden ayrılmış. Bu sebeple kendini müziğe ve sivil örgütlere vermiş. Lise döneminden beri – bir dönem ara vermiş olsa da- şan eğitimi alan Mumcu’nun müziğe ve tiyatroya olan ayrıca bir ilgisi var. Bir dönem piyano dersleri de alan Özge Mumcu piyanist olmak istemesine rağmen bir şekilde siyaset bilimi okumuş; zaten babasının ölümünden sonra piyanoya devam etmek istememiş. Şimdilerde UM:AG Vakfı Koordinatörlüğü yapan Özge Mumcu, doktor adaylığına ek olarak bir internet sitesinde de yazarlık yapmakta. “Babamdan şahane bir kütüphane miras aldım” diyen, son derece zeki, akıllı ve birikimli biri olarak tanımlanan Özge Mumcu’nun çok iyi bir akademisyen olacağından hiç kuşkumuz yok.

İkinci başarı haberimiz mobil teknolojiler üretmek amacıyla yüzde yüz yerli sermaye ile Türkiye’de kurulan bir şirketin çiçeği burnunda finans ve idari işler müdüründen. Bekir Akdemir, Bilkent’in 93 mezunlarından. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Ernst&Young ve Saint Gobain Rigips firmalarında görev yapan Akdemir geçen hafta mali yapısında bir reorganizasyona giden Arvento Mobile Systems adlı şirketin finans ve idari işler müdürlüğüne getirildi.

Yazımızın son örneği ise Tuğçe Özbudak. “Adanalı” dizisinin Pınar’ı, “Nuri”nin Nazlı’sı aslında Bilkent’in Tuğçe’si. Bilkent Üniversitesi Tiyatro bölümü mezunu olan Özbudak tiyatro yapmayı da çok istediğini, tiyatronun ayrı bir hazzı olduğunu belirtiyor. Özellikle çocukların sevgilisi haline gelen Özbudak, yoğun ilgiden oldukça memnun.

Bugünün mezun örnekleri Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, İşletme Fakültesi ve Tiyatro Bölümü’ndendi. Farklı bölümlerden çeşitli başarı haberleriyle görüşmek üzere…Büyüklerimizin söylediği gibi: “Okul biter, Bilkent ruhu bizimle kalır.”

Leave a Reply