GazeteBilkent Mezunlar’ın Eylül ayındaki ilk konuğu 2006 yılı İletişim Tasarım Bölümü mezunumuz Tuğba Kuzdere. O bir yazar, moda danışmanı ve organizasyon yöneticisi… Kuzdere, Türkiye’nin ilk ve Tek Eğlence Müdürü ünvanının da sahibi. Bilkent’ten moda dünyasına dair merak edilenleri konuştuğumuz bu röportajı siz GazeteBilkent okurlarına sunmaktan mutluluk duyarız.

GazeteBilkent: Tuğba Kuzdere kimdir? Bize kendinizden bahseder misiniz?
Tuğba Kuzdere:
Ben kimim? Aslında cevap verilmesi kolay gibi gözüken zor bir soru… Kimliğime bakacak olursak 2 Mart doğumlu İstanbullu bir Tuğba Kuzdere…

GB: Neden Bilkent Üniversitesi? Neden İletişim ve Tasarım bölümü?
Kuzdere:
Aslında İstanbul da doğdum büyüdüm ama üniversiteyi tam bir kampüs hayatı tadacak şekilde yaşamak istedim. Eh Bilkent Üniversitesi’nin de ne kadar başarılı bir üniversite olduğu ortada zaten. Ankara’ya gelip Güzel Sanatlar sınavına girdiğimde kampüse aşık oldum. İletişim ve Tasarım bölümünün sunduğu geniş meslek yelpazesi beni cezbeden noktası oldu ve seçimimden de hiç pişman olmadım.

GB: Yeniden seçme şansınız olsa olsa yine aynı tercihleri yapardınız yani…
Kuzdere:
Evet seçimlerimden çok memnunum.

GB: Mezun olduktan sonraki süreç nasıl gelişti? Moda endüstrisine giriş fikri nereden geliyordu?
Kuzdere: Son sınıfı okurken pazarlama dersimizin hocası Baskın Bey bana seçimlerim konusunda çok yardımcı oldu. Pazarlama derslerimi almaya başladığımda bu yöne karşı çok büyük bir ilgim olduğunu keşfettim ama genel bir master eğitimi almak değil, daha spesifik bir konuda master yapmak istiyordum. Zaten çocukluğumdan beri tutkum olan moda ilk tercihim oldu. Bir dil daha öğrenmek istediğim ve bir gezi sırasında hayran kaldığım İtalya Milano da benim masterım için seçtiğim adresti.

GB: Moda Yönetimi ve Pazarlaması hakkında bilgi alabilir miyiz sizden? Bu alan için daha önceden yapmış olduğunuz hazırlıklar var mıydı? Yeni adaylar neler yapmalı?
Kuzdere:
Moda Pazarlama ve Yönetimi modanın yaratıcılık kısmının temel eğitimlerinin alındığı ama aslında yaratılan ürünün müşteriye giden yolda geçtiği her adımın yönetimidir. Bu süreçte aslında siz tasarımcı ile müşteri arasında bir köprü görevi kurarsınız. Bana soracak olursanız yurtdışına gitmeyi düşünenler bu konu ile ilgili alanında en iddialı olan şehirlerden Paris, Milano, New York veya Londra’yı seçmeliler.

GB: Bize yaptığınız işten bahseder misiniz biraz da? Nedir Lamodaist? Nasıl doğmuştur, ne gibi hizmetleri mevcuttur?
Kuzdere:
Lamodaist Moda Yaratıcı Hizmetleri veren limited bir şirkettir. Ofisimiz ve showroomumuz Nişantaşı’nda yer alıyor.
Yaratıcı Moda Hizmetleri nelerdir:
Tasarımcı ve markalar için moda PR’ı,
Tasarımcılara yönelik moda tasarım ve geliştirme danışmanlığı,
Yabancı markalara Türkiye’ye giriş aşamasında Türkiye pazarı ile ilgili danışmanlık ve satış kanalı hizmeti,
Mağaza içi ve vitrin görsel tasarım hizmeti,
Fotoğraf çekimi styling,
Dünyadan moda trendlerini raporlama,
Profesyonel Blog yazarlığı,
Moda yazarlığı,
Marka ve mekanlara yönelik eğlence yönetimi,
Kişiye özel Gardrop düzenleme.

GB: Yakın zamanda “Türkiye’nin İlk Eğlence Müdürü” olarak yer aldınız haber kaynaklarında. Nasıl gelişti bu süreç?

Kuzdere: Şöyle ki; Jimmy Key markası tüm Türkiye’yi kapsayan bir yarışma düzenledi bu görev için. Yaklaşık 20.000 kişinin başvurduğu yarışmaya ben de teyzemin ilanı görüp aramasıyla başvurmuş oldum. Daha sonrası oldukça zorluydu aslında. İlk 10’a kaldığımı öğrendiğimde çok sevindim ve asıl süreç bundan sonra başlamış oldu. Öncelikle bütün adaylar kendilerini tanıtan görsel paylaşımlar hazırladılar, daha sonra seçilen adaylarla birlikte bir gün süren bir eğitim aldık ve en sonunda ilk 3’e kaldığımda Jimmy Key ile birebir görüşmemiz gerçekleşti.
Veeeee mutlu sona kavuştum 1. Olmuştum :)

GB: Peki ne yapar bir Eğlence Müdürü? Nasıl bir görev tanımına sahip olacaksınız?
Kuzdere:
Jimmy Key bir tekstil firması. Dolayısıyla markanın ilk hedefi müşterilerine daha güzel ve eğlenceli bir alışveriş platformu hazırlarken beklenmedik yer ve zamanlarda onların eğlencelerine dahil olmak. Görev tanımı için her alanı ile bu sektörde yenilikleri takip ederek genç ve enerjik bir yapı oluşturmak da denebilir.

GB: Çalışmakta olduğunuz sektörün ve uzmanlık alanlarınızın Türkiye’deki yeri ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alanlarda ilerlemek isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?
Kuzdere:
Maalesef modanın bir İtalya’daki kadar değerli olmadığını görüyorum burada. Öncelikle moda sektörünün çok büyük bir sektör olduğu algılanmalı. Ve belirli departmanların işlerinin, iş tanımlarının ve dolayısıyla görevlerinin birbirinden farklı olduğu algılanarak iş profesyonellere bırakılmalı. Tabii bir de artık magazinden gelen değil, işin eğitimini almış gençlerin önü açılmalı!

GB: Tuğba Kuzdere’nin gelecek hedeflerinde neler var?
Kuzdere:
Benim hedef ve hayallerim her geçen dakika ile büyür… Şuan için en büyük hedefim çalıştığım tasarımcıların yurtdışında yer alması ve Jimmy Key ile güzel projelere imza atmak. Eğer daha uzun vaadede soruyorsanız hazırladığım Tvmoda programının izleyici ile buluşması ve moda köşe yazarlığı… Tabii bir de en büyük aşkım olan bloğumun daha çok takipçiye ulaşması. (lamodaist.tumblr.com)

GB: Bilkentli günlere geri dönecek olursak… Başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmişsiniz; Tuğba Kuzdere’nin nasıl bir çalışma düzeni vardı?
Kuzdere:
Aslına bakacak olursak gezmekten hiç de geri kalmayan bir öğrenciydim, bu kadar gezmeye rağmen derslere düzenli girer ve notlarımı alırdım. Sınav öncesi sınıftaki arkadaşlarımla notlarımızı birleştirir birbirimize anlamadığımız yerleri anlatırdık; galiba en büyük dayanışma buydu. Eh biraz da son dakikacılık tabii :)

GB: Dersler dışında ilgilendiğiniz farklı çalışmalar var mıydı? Öğrenci Kulüpleriyle aranız nasıldı?
Kuzdere:
Spor salonu ve kütüphanesi en özel okullardan biridir Bilkent. Öğrenci kulüplerine aslında çok da vaktim kalmıyordu çünkü bölümümüzden dolayı proje bazlı sanat ağırlıklı işlerimiz çok fazla oluyordu. Ama okurken de zaman zaman tur ve parti düzenlemeleri yapardım.

GB: En çok sevdiğiniz ya da zorlandığınız dersler nelerdi?
Kuzdere:
En sevdiğim Pazarlama ve Sanat Kültürü iken en zorlandığım ders Makro Ekonomi’ydi

GB: Bilkentli günlerinize ait bir anınızı bizimle paylaşır mısınız diye sorsak…
Kuzdere:
O kadar çok kiiii! En güzel hatırladığım yıllarım… Sanırım en komiği en başındaydı. Hazırlığı geçmek için girdiğim ilk sınavda uyuyakalmış ve sırf bu sebeple yarım dönem hazırlık okumuştum.

GB: Son olarak, Bilkentli arkadaşlarımıza iletmek istediğiniz tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Kuzdere:
Kesinlikle okul yıllarının kıymetini bilsinler. Aşk meşk derken boşuna üzülmesinler ve bol bol staj yapsınlar!

GB: Değerli zamanınız için teşekkür ederiz Tuğba Hanım.
Kuzdere:
Ben teşekkür ederim!

Tuğba Kuzdere’nin bloğu Lamodaist.tumblr.com‘a ulaşmak ve şirket hakkında bilgi almak için –www.lamodaist.com– bağlantılara tıklayabilirsiniz.

Leave a Reply