GazeteBilkent’in Mayıs ayı konuğu genç ama başarılı mezunumuz Volkan Demircin. Bu röportajda kendisiyle bu başarıya nasıl ulaştığını ve taze Bilkent anıları hakkında konuştuk.
Gazete Bilkent: Öncelikle Volkan Demircin kimdir? Kendinizden, eğitim ve iş hayatı sürecinizden bahsedebilir misiniz?
Volkan Demircin: 1987 Ankara doğumluyum. İlk ve ortaöğretimimi TED Ankara Kolej’inde tamamladıktan sonra 2004 yılında Bilkent Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri bölümünü kazandım. 2008 Mayıs ayında mezun oldum. 2008 Haziran ayında ABD’nin California eyaletine gittim. Silikon Vadisi’inde University of California’nın Extension programlarında eğitim gördüm. Burada bilişim sektörünün önde gelen firmalarında çalışan hocalarım ve öğrenci arkadaşlarım oldu. Silikon Vadisi’nin genel yapısı ve bilişim sektörü hakkında ciddi tecrübe edinmemi sağladı. 1 senelik eğitimimin ardından çalışma iznimi alarak 2009 Haziran ayında WaveRider Design adlı firmada çalışmaya başladım. Burada internet ve mobil yazılım alanlarında çok güzel projelere imza attık. 1 senelik iş tecrübesinden sonra 2010 Haziran ayında Türkiye’ye döndüm. Ankara’da 3 arkadaşımla birlikte mobil yazılım alanında faaliyet göstermek üzere 2011 Ekim ayında Vogapps adında bir firma kurduk. Kısa süre içerisinde Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük ve Dünyanın 4. büyük oyun firması olan Peak Games bünyesine katıldık. Türkiye ve Ortadoğu pazarına yönelik, çocuklar için mobil cihazlara seslendirmeli ve interaktif, oyun tadında masal uygulamaları üretiyoruz.
GB: Üniversite eğitimi için Bilkent’i seçme nedeniniz nelerdi?
Demircin: Bilkent Üniversitesi tartışmasız Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden bir tanesi. Eğitiminin kalitesiyle ve öğrencilere sunduğu imkanlarla kendini ispatlamış bir okul. Dolayısıyla, bir çok seçenek arasından seçilen bir okul değil, herkesin her zaman girmek isteyeceği bir okul Bilkent. Yıllardır üniversite sınavında dereceye girenler de Bilkent’i tercih ediyor. Benim de bu nedenle tercihlerim arasında en başta Bilkent Üniversitesi bölümleri vardı.
GB: Bilgisayar Teknolojileri ve Bilişim Sistemleri Bölümü’nü seçme nedeniniz nelerdi?
Demircin: Başta referans. Bölümde okuyan tanıdıklarım vardı ve çok tavsiye ettiler. Beni çok güzel yönlendirdiler. Aynı zamanda bilişim sektöründeki geleceği de görmezden gelmek mümkün değil. Severek okuyacağımı düşündüğüm ve geleceğinin çok parlak olduğunu bildiğim için bu bölümü tercih ettim.
GB: Okuduğunuz süreçte veya sonrasında bu bölümü okuduğunuz için bir pişmanlık duydunuz mu?Eğer şansınız olsaydı başka bir bölümde okumak ister miydiniz?
Demircin: Okuduğunuz süreçte her sınav döneminde bu pişmanlık oluyor. Buna öğrenci psikolojisi diyelim. Ama işin şakası bir yana, mezun olup iş hayatına atıldıktan sonra ya da okul dönemi stajlarında hiç bir zaman bu pişmanlığı yaşamadım. Çevremde bizim bölümde okumadığı için ciddi pişmanlık duyan arkadaşlarım var. Bense yaptığım işi seviyorum ve her seferinde ne kadar doğru bir tercih yaptığımı anlıyorum.
GB: Sizce Bilkentli olmak bir ayrıcalık mıdır?Bunu okurken ya da mezun olduktan sonra nerelerde gördünüz?
Demircin: Bilkentli olmanın ayrıcalığını Amerika’da yaşadım. Gerçekten akademik hayatta Türkiye’den bir üniversite biliniyorsa o da Bilkent. Ayrıca Bilkent’in mezun networku de hiç bir okulda yok. Beni en çok mutlu eden ve gerçekten hayatımı etkileyen Bilkent Alumni Kuzey Amerika gurubuydu. Ben daha varlığından bi haberken, onlar beni LinkedIn’den buldular. Ben San Francisco bölgesindeydim ve bir gün San Francisco bölgesi Bilkent Alumni toplantısına çağırdılar. Çok güzel bir restoranda bir akşam yemeğiydi. Sadece bu buluşma için Ankara’dan Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu hocamız eşiyle birlikte davet edilmişti. Amerika’ya gittiğim günden beri o kadar Türkü bir arada görmemişken, bir anda kendimi onlarca Bilkent mezunu mühendisin arasında buldum. Hemen hemen hepsi de Silikon Vadisinde bilişim sektöründe firmalarda çalışıyorlardı. Bir gecede edindiğim tecrübeyi ve çevreyi size anlatamam. Açık konuşmak gerekirse benim Türkiye’ye dönmeme sebep olan geceydi. Başta İhsan Hocanın sözleri ve orada yıllardır ciddi maaşlarla çalışmasına rağmen hayatından hiç de memnun gözükmeyen mühendis arkadaşlarımın tavsiyeleri sonucu ben de edinebildiğim kadar tecrübeyi bir an önce edinip ülkeme dönme kararını o gece aldım.
Yine aynı guruptan bana bizim bölümden mezun Sırrı Perek arkadaşımızı yönlendirdiler. ABD’ye yeni geldi ve iş arıyor dediler. Ben kendisini tanımıyordum, o sayede tanıştık ve bu arkadaşımızı benim çalıştığım firmada işe aldırdık. Çok da güzel bir dostluğumuz oldu. Bence en önemlisi bu gurubun başında full time bu işi organize etmesi için görevlendirilmiş ve işini çok iyi yapan bir Bilkent çalışanının olması. Bilkent Üniversitesinin bu networkü sağlaması ve bu organizasyonları düzenlemesi için birilerini istihdam etmesi bile Bilkentli olmanın ayrıcalığını hissetmemiz için yeterli diye düşünüyorum.
GB: Okuduğunuz dönemde bölümünüzde en sevdiğiniz hocalarınız kimlerdi ve dersleriniz nelerdi?
Demircin: Hocalarımızın hepsini çok severdim. Vural Polat hocamla aram iyiydi ve kendisinin verdiği Networking dersinden çok keyif almıştım. Ayrıca bölüm başkanımız Erkan Uçar gerçekten çok başarılı bir bölüm başkanı. CTIS öğrencilerini en iyi şekilde sektöre hazırladığına inanıyorum. Sektörde çok geniş bir çevresi var ve sektörü çok iyi takip ediyor. Bölüm derslerini de her zaman bu doğrultuda güncel tutuyor. Ve yine en önemlisi de mezunlarla hiç bir zaman irtibatı koparmıyor. Tahmin ediyorum sektörden kopmayan bütün mezunlarımızın tek tek nerede ne iş yaptığını biliyordur.
GB: Okuduğunuz dönemde keşke yapsaydım ve ya yapmasaydım dediğiniz şeyler var mı?
Demircin: Keşke 4 senede mezun olmasaydım diyorum bazen :) Bilkent hayatını özlüyor insan.
GB: Okuduğunuz dönemde aktif olduğunuz bir şey kulüp ya da okul takımı var mıydı?
Demircin: Bilkent Üniversitesi Voleybol takımındaydım. Çok güzel bir ekiptik ve çok güzel anılarım oldu.
GB: Geleceğe yönelik planlarınız nedir?
Demircin: Hedefimiz mobil masal projemizi Türkiye ve Ortadoğu’nun en çok bilinen ve tercih edilen mobil kütüphanesi yapmak. Şimdilik bu projenin başarısına odaklanmış durumdayız. Ama projeler ve fikirler bitmez. Erkenden emekli olup dünya turuna çıkmak gibi nihayi bir hedefim yok. Bilişim sektöründe gerekirse bata çıka, hayat boyu bir şeyler üretmek benim planım.
GB: Hala Bilkent ile bağınız devam ediyor mu?
Demircin: Şimdilik şenlikten şenliğe bağlarımız sürüyor. Fırsat bulunca da bölüme uğruyorum ve hocalarımla görüşüyorum.
GB: Son olarak başarılı bir mezun olarak Bilkentli öğrencilere vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Demircin: Bilkent Üniversitesi’nde okuyor olmanın bir ayrıcalık olduğunun bilincinde olmalarını tavsiye ederim. Bu ayrıcalığı Ankara gecelerinde değil, kariyer adımlarında kullanmaya başladıkları zaman Bilkentli olduklarını hissedeceklerdir.
Ayrıca bilişim sektöründeki arkadaşlara özel tavsiyem bilişim sektörünün çok hızlı değiştiğini ve geliştiğini unutmasınlar. Hiç bir zaman son teknolojiyi ben biliyorum diye üzerine yatmamak gerekiyor. Gerçekten çok hızlı şekilde değişiyor. Egolarımızdan kurtulmamız ve takım halinde çalışma alışkanlığını öğrencilikten oturtmamız gerekiyor.
Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Bütün Bilkentlilere başarılar diliyorum.
GB: Zaman ayırdığınız için biz de teşekkür ediyoruz Volkan Bey.