Bir tecavüz davasının daha sonuna gelindi. N.Ç. davasında sanıkların 5-9 yıl arası ceza aldıklarını vicdanlarımız sızlayarak öğrendik birkaç gün önce. 11 yıl süren bir davadan daha adil bir sonuç bekleniyordu haliyle. Ama pek çok cinsel istismar davasında olduğu gibi yine beklenen olmadı, “kendi rızasıyla” gibi bir anahtar sözcük var ya bizim ülkemizde, yine işe yaradı.

13 yaşındaki halinizi hatırlıyor musunuz? Bu tecavüzlere “kendi rızası” olan kız 13 yaşındaydı, yani çocuktu. 24 kişinin tecavüzüne uğradı. 4 ameliyat geçirdi. Utanç davası diye anılan bir davada utanılacak bir sonuç çıktı. Hatta bu cezalar arttırılmış cezalardı, daha öncesinde 4 yıl ceza yeterli bulunmuş, fakat gelen tepkiler nedeniyle dava yeniden görülmüştü. Değişen pek de bir şey olmadı, “kendi rızasıyla” görüşü değişmedi, sanıklar alt sınırdan ceza aldı.

Kamuoyunun ya da gazetecilerin tepkisi ancak bu kadarına yetebildi. Hatta kimisi tepki gösterdiği için suçlu bulundu. Mesela Cüneyt Özdemir, davayı eleştirdiği için yargılandı. Özdemir “Sorumluluk benim sırtıma yükleniyorsa ve N.Ç. Davası’ndaki bu adaletsizliği ortadan kaldıracaksa cezam neyse razıyım” diyerek duyarlılığını gösterdi. Göreceli olmaktan çıkan bir davada bile böyle adaletsizlikler yaşandı bizim ülkemizde. Tepkiler bile engellenmeye çalışıldı.

İlk değil tabili N.Ç. davası, son olmasını umuyorduk, olmadı.. Çok değil daha geçen yıl bir benzeri daha Şırnak’ta yaşandı, kendilerini polis olarak tanıtan 5 kişinin tecavüzüne uğradı H.Ö. Sanıklar hala tutuklanmadı. Bir diğeri yine geçtiğimiz aylarda Sakarya’da yaşandı,14 yaşındaki Ö.C. 34 kişinin cinsel istismarına uğramıştı ama yine adalet yerini bulmadı, sanıklar serbest bırakıldı.

Tabi bunlar ne ki, bizler bir Hüseyin Üzmez davasının adaletsizliğini de izlemiştik bir zamanlar, 80 yaşındaki Hüseyin Üzmez 14 yaşındaki B.Ç. ye cinsel istismarda bulunmuştu, savunma bu sefer biraz daha farklıydı, “evlenecektim” dedi. Mahkemede bile gözyaşlarını tutamayan B.Ç ’nin beden ve ruh sağlığının bozulmadığı yönünde karar çıkmıştı mahkemeden.

Peki cezaların caydırıcılığı nerede? Sadece haberleri okuyanlar olarak bile etkilenmiyor muyuz bu haberlerden?  Pek çok anne baba 13-14 yaşındaki çocuklarına izletmiyordur bu haberleri, etkilenmesinler diye. Ama mahkemeler bizzat yaşayanların etkilenmediği kanaatinde. Hatırlar mısınız “Fatmagül’ün Suçu Ne” diye bir dizi vardı, tecavüz sahnesi gençlerin ve çocukların ahlaki gelişimini zedeleyecek türden bir program diye ceza vermişti sevgili RTÜK. Gördüğümüz gibi çocuklar izleyince etkilenir fakat yaşayınca etkilenmez diye bir kanı var.

Keşke hiç olmasa böyle olaylar da hiç tartışamasak bu cezaları… Maalesef öyle değil. Maalesef cezaları yeterli bulmadığımız ölçüde kötülükler yapılıyor. Uğur Mumcu’nun da dediği gibi şimdi hukuk diye değil adalet diye sızlıyor vicdanlarımız!

Leave a Reply