“Yok” dedim ilk duyduğumda, sosyal medya ayaktaydı ama olsa olsa saptırılmış, abartılmış bir demeçten ibarettir… Hatta kızdım insanlara, “Bunlar da kapı gıcırtısına gürültü koparıyorlar, böyle açıklama yapar mı  hiç başbakan?

Başbakan'ın Finlandiya yolculuğu öncesi yaptığı açıklamalar ülke gündemine bomba gibi düştü.

Başbakan’ın son yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı.

Üstelik ilk başta ortada görüntü falan da yoktu, sadece bir söylenti. AK Parti Kızılcahamam kampı kapanış konuşmasında güya Başbakan bombayı patlatmış, “Biz muhafazakar bir toplumuz, kız ve erkeklerin aynı yurtta, evde yaşaması uygun değildir, gerekli düzenlemeyi yapacağız” demiş. Yahu Erdoğan daha 3  5 gün önce ” Biz kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik, etmiyoruz ” demedi mi? Bu konuda hükumeti suçlayanları marjinallikle, çığırtkanlıkla suçlamadı mı?  Şimdi söylenecek söz mü bu? Böyle iş olmaz dedim içimden. Sonradan  hükumetin çok başarılı bir şekilde uyguladığı alışkın olduğumuz bir gündem değiştirme hamlesi olduğu kanısına vardım. Hani olur ya bir yetkili çıkar bir açıklama yapar, kamuoyu yoklaması yapılır, milletin nabzı ölçülür…

Meğerse doğruymuş, Finlandiya yolculuğu öncesi hava alanında açıklama yaptı Başbakan, açık sözlülüğü takdire şâyan, ” Kızların ve erkeklerin aynı yurtta kalması söz konusu olamaz, aynı evi paylaşmaları da sakıncalıdır. Biz muhafazakar demokrat bir iktidar olarak gereğini yaparız.” sesindeki şaşkınlık kolayca belli olan bir gazetecinin “ Efendim, insanların müstakil evlerinde neler yaptıklarını hangi yetkiyle düzenlemeyi planlıyorsunuz? ” sorusuna da kendinden emin bir tavırla “ Biz gerekli düzenlemeyi yaptıktan sonra görürsün hangi yetkiyle yaptığımızı.” demesin mi ! İşte tam o anda kafamda bir ampul yandı. “Tamam” dedim, AK Parti özüne geri dönüyordu…

Farklı kesimlere daha sevimli gözükmek adına, aman “Milli Görüş gömleğimizi çıkartalım”, aman “merkez sağdan, soldan transferler yapalım”, aman “orduyla, yargıyla iyi geçinelim”, aman “dinamik güçleri karşımıza almayalım” gibi kaygılar artık çok gerilerde kaldı. Bir zamanlar kabine sıralarını süsleyen MHP, ANAP hatta CHP kökenli vitrin bakanları da suyunu çektiğine göre, orduya, yargıya gereken ayar verildiğine göre daha neyin çekincesini yaşayacak başbakan ? Koy ver gitsin içinde ne varsa… %50 zaten cebimde, geriye kalan %50 için bol bol biber gazım var zaten, yeni bir gezi patlak verirse sıfatlar hazır, “marjinaller”, ” alkolikler”, “dış mihraklar”, “ayyaşlar”…

Peki nasıl yorumlamak lazım bu açıklamayı, kritik süreçlerde doğru stratejiler izleye izleye bugünkü gücüne ve meşruiyetine ulaşan Ak Parti gibi bir siyasi hareketin lideri hangi düşüncelerle bir anda böyle bir çıkış yaptı.

Mevzu basit aslında,

Eskiden AK Parti, iktidara gelecek oy çoğunluğuna sahip olmasına rağmen devletin zirvesinde güç dengelerini tam olarak kontrol edemediği için, politikalarını daha kucaklayıcı, daha ılımlı seçerdi. 2007 seçimlerinden itibaren

evli olmadan birlikte yaşayan çiftlerin akibetinin ne olacağı merak konusu.

evli olmadan birlikte yaşayan çiftlerin akibetinin ne olacağı merak konusu.

değişmeye başlayan güç dengeleri,  2010 referandumu sonrası iyiden iyiye hükümet lehine dönmeye başlayınca, dediğim dedik politikalar da kendini göstermeye başladı. Buna  rağmen, aslında Gezi Direnişi’ne kadar bir ölçüde sürdü bu ılımlı, kucaklayıcı yaklaşım. Filmin koptuğu yer Gezi oldu. “Çapulcular”la başlayan  “%50’mi zor tutuyorum”la devam eden söylemler aldı başını gitti…  Toplumdaki kutuplaşmayı bizzat kendisi körükleyen başbakan için artık şirin gözükmesinin mümkün olmadığı büyük bir kesim var ve bu kesimle yaşanan büyük kutuplaşmanın farkında olan AK Parti kurmayları artık yeni bir politikayı benimsedi… Hiçbir kesime, hiçbir gruba şirin gözükme kaygısını taşımaksızın sadece kendi tabanına, kendi seçmenine yaranma politikası. Zira AK Partinin temsil ettiği seçmen oranı, bu partiye istediğini verebilecek çoğunluğa sahip, ne de olsa artık kimseye şirin gözükmek gibi bir ihtiyaç da yok. Başbakan’ın dediği gibi muhafazakar bir iktidar, muhafazakar politikalar güdücek elbette. 

Sonuç olarak,

Genç erkek ve kadınların aynı evde yaşamalarını engelleyecek bir düzenleme yakın zamanda olur mu olmaz mı bilemem, size neyi bildiğimi söyleyeyim: Bundan böyle çok daha açık sözlü, çok daha samimi, çok daha rahat, çok daha şeffaf bir iktidarımız olacak. Zira artık beyinlerinin arkasında gizledikleri düşüncelerini ifade etmek için, yıllardır söyleyemediklerini söylemek için, takiye yapmak için, iki yüzlü davranmak için hiç bir sebepleri kalmadı. Yeri geldiğinde binilip, yeri geldiğinde inilecek bir tren gözüyle bakılan demokrasi de artık misyonunu tamamladı. Kürşad Tüzmen, Ertuğrul Günay gibi zencilerin de tasfiyesi çoktan tamamlanıp, parti özüne döndürüldüğüne göre, artık kralların çıplak hallerini göreceğiz demektir.

 

Leave a Reply

1 comment

  1. Duygu Seyman

    Mükemmel bir yazı olmuş Yağız. Tebrik ederim kalemine sağlık