Son zamanlarda ekonomik krizler, yolsuzluklar ve azalan refah seviyesiyle gündeme gelen Doğu Avrupa’nın ve Balkanların üzerine yoğun çalışmalar yürüten ve Balkan Ekonomik Formu kurarak birçok sorunu tek çatı altında çözmeyi amaçlayan Prof. Constatine Alexander ile geçtiğimiz hafta bir röportaj yaptım. Balkan Ekonomik Formu’nu ve takımını bize tanıtan Constantine Alexander’a buradan teşekkürlerimi iletiyorum.
Balkan Ekonomik Formu’nun yapılanma fikri neye dayanıyor?
Balkan Ekonomik Formu, Balkan bölgesinin sosyo-ekonomik refahı adına somut bir ekonomik kalkınma için aktif şekilde katkı sağlayabilecek her bir bireyin potansiyelinin farkında olan bir taban örgütlenmesi şeklinde kuruldu. Bu potansiyele de amaç birliği ve her kesimden inasanların katılımıyla ulaşılabilir.
Herkes Balkan Yarımadası’nda bulunan ülkelerin yüzleştiği mevcut ekonomik sorunlara çözüm bulması gerektiği konusunda hemfikir. Uzun vadede sürdürülebilir ekonomik kalkınma, Balkan ülkelerinin ihtiyacı doğrultusunda bölgesel işbirliği, barış ve güvenlik sağlandığı sürece oldukça mühim. Öyleyse 1) kimin bu çözümleri devreye sokacağı ve 2) bu çözümleri uygulamada kimin kolları sıvayıp işe girişeceği sorusu önemli oluyor. BEF her koşulda en iyi cevabın “Balkan halkları yapacaktır.” olduğuna inanıyor. Kapsamlı bir ekonomide daha fazla yatırıma yönelik gerekli adımları oluşturabiliriz.
Ancak ilk başta birbirimiz ile iletişim halinde olmalıyız ve ihtiyacımız olan malları ve hizmetleri sunan bölgedeki insanların potansiyelini keşfetmeliyiz. Bu birbirimiz içerisinde bir network sağlamamıza katkıda bulunacaktır. BEF’in ortaya çıkışındaki anlayış, bölgemizde yeni iş rtaklıkları ve ittifakları arayan insanlara bağlantı ve iş erişimi sağlamasında tezahür ediyor; böylelikle biz ticari faaliyetlerimizi koruyor veya yayabiliyoruz.
BEF’in ticari faaliyetinin bir unsuru da, bizim dünya görüşümüzü de yansıtan ve Burak Yitgin tarafından yönetilen gençlik programıdır. Bu programda, çeşitli Balkan ülkelerinden hak kazanan gençler yıllık forumumuzun misafiri ve aktif katılımcıları olacaklar. Gençleri müdahil olmasının sebebi ise basit. Birçok tecrübeli iş adamı bir zamanlar epey etkili ancak dünyadaki değişimden kaynaklı daha fazla amacına uygun hizmet veremeyen iş modellerine gereğinden fazla güveniyor. Gençler teknolojik olarak daha uzman ve en son uluslararası trendlere ve yeniliklere vakıf oluyor. BEF gençlere Balkan iş dünyasına ve hükümet önderlerine erişim sağlayarak modası geçmiş yöntemlerin sürdürülmesine karşı en iyi şekilde mücadele edilmesinde konumlandırıyor ve böylelikle fikir alışverişinde bulunup mevcut iş modellerini geliştirebiliyorlar.
Balkan Ekonomik Formu gibi bir oluşumun eksikliğini ne zaman hissettiniz?
Birkaç yıldır, Balkan nüfusunun kendisi ve başkaları tarafından geriye düşürüldüğünü düşünüyorum. Biz, kendi halkını seferber etmekte ve mevcut yeteneklerini ortaya koymakta başarılı olamadık. Son çatışmalar Balkan topluluklarını parçalamış ve ülke içi istikrar ile büyümeyi kısmen durdurmuştur. Bu aynı zamanda Balkanlara destek de olmuş, iyi niyetli, küresel kuruluşlar ve hamileri Balkan sorunların çoğuna çözümler geliştirmiştir ve buna rehberlik etmiştir.
Şimdi olan şey ise (a) dış ülke ve kuruluşların rehberliği yardımcı ve minnet uyandırıcıdır ancak bu sadece çözümün bir kısmıdır, (b) hükümetler – çıkarcı ya da kamu yararı için yönetme çabaları olan – yeterince uzun ne ofiste ne de dışarıda zaman geçirmekte; değişen dünya ayak uydurmamakta, ve gerekli reformları denetlemek için yeterli anlaşma yetkilileriyle kendilerini donatmamaktadırlar (c) Balkan vatandaşları, Balkan üniversitelerine, sunulan mükemmel eğitim fırsatlarının genişletilmesi nedeniyle daha fazla kendine güveniyor. Balkanlarda yasayan kişilerin özgüveninin artmasının diğer bir sebebi ise evlerinde oturmak yerine yabancı başkentlerde çalışmanın ve kendi bölgesini keşfeden basarili yatırımcıların olmasıdır.
Bölgesel ekonomik büyümeyi ilerleten Balkan yeniliklerinden kısa örnekler vermek gerekirse Bir Sırp IT geliştiricisi tarafından oluşturulan Farmia -hayvancılık üzerine yapılan bir online alışveriş sitesi- veterinerlik hizmeti, ulaşım, yakıt ihtiyacı ve hayvanların beslenmesi gibi bir ihtiyaçla birlikte doğmuş bu da bölgede yeni yatırım ve istihdam olanakları yaratmıştır. Sofya’da, Hristo Alexiev oynayan çocuklardan elektrik üreten oyun alanı ekipman şirketi kurucularındandır. Ayrıca Balkanlar’da geliştirilme aşamasında ileri araştırma ve yenilikçiliği teşvik etmesi için Sofya’da 50.000.000 € değerinde bir teknoloji parkı kurulmuştur. Bu gelişmeler iş ihtiyaçlarımızı ve aradığımız yetenekleri uzak mesafelere bakmaya gerek kalmadan bölgemizde rahatlıkla tatmin edebileceğimizi göstermektedir. Bu düşünceyle birlikte, BEF çalışma ahlakı ve ilkeleriyle ekonomik büyümede hayati rolü olan hükümet yetkililerinin dikkatini çekerken, aynı zamanda, profesyonel ağa erişim isteyen bireylerin yarattığı dinamik bir grup için tek bir mekan olmuştur.
Balkan Ekonomik Formu diğer forumlardan farklı yapacak olan nedir?
Benim tecrübelerime göre, birçok forum fazlasıyla bölgenin dokusuna sahip olmayan uzmanlara, tepeden tabana olan yaklaşımlara fazla bel bağlamış durumdadır. Böylece yeteri kadar bölge insanı için elle tutulur bir çözüm sunamamaktadır. Buna ek olarak, bu tarz forumlar kısa vadede amaçlar için oluşturulmuş, bir anlamda yardımcı bir proje şeklinde hareket edememişlerdir.
Bizim durumumuz biraz daha farklı. BEF, Balkanlarda yaşayan ve çalışan insanlara birbirleriyle ağ oluşturmak, karşılıklı yeteneklerini paylaşmak ve gelecekte iş tecrübeleri hakkında yardımcı olmak için fırsatlar sunmaktadır. Biz biliyoruz ki yeni bir iş alanı oluşturmak çok fazla zaman alıyor ve arz/talep konusu üzerinde bir insan zincirini gerekli kılıyor. BEF sürdürülebilir iş olanakları, genişleme ve daha sonra geliştirilecek olan yatırımlar için de ortam hazırlıyor.
Aynı zamanda, BEF yatırım ve risk sermayesi üzerinde çalışmaları olan insanlar tarafından yönetilmektedir. Bu anlamda BEF Balkanlara yatırım konusunda direk bağlantı kurabilecektir. Bu noktada diğer kuruluşlardan ayrılmaktadır. Bu bağlamda Balkan Ekonomik Formu, ekonomik gelişmelerdeki durağanlık üzerine çözümler sunmaktadır.
Takımınızın özgeçmişi hakkında biraz bilgi verebilir misin?
Geçen yılın son zamanlarında, ben ve partnerim BEF’in eş kurucusuyuz. Bugün bizden üç kişi var takımı yönlendiren:
Benim grup içindeki rolüm, BEF’in yönetim kurulu başkanlığını üstlenmektir. Ben Atina’da doğdum ve büyüdüm. Okuldan mezun olduktan sonra Hellenic askeri servisini tamamladım. Okuldayken, parakente bölümünde çalıştım ve öğrenciliğim boyunca da kendi ithalat-ihracat işimle uğraştım. Finans ve ekonomiye olan ilgimi Princeton Üniversitesi’nde olan eğitim süresince de devam ettirdim. Daha sonra Kaliforniya’da 1991 yılına kadar bankacılık ve yatırım sektörlerinde Merril Lynch’te finansal danışman olarak, H.J. Meyers & Co. Inc. Şirketinde yönetim direktörü olarak ve New York Borsası üyesi olarak görev yaptım. Daha sonra Brüksel’de bulunan AB Komisyonu’na danışman olarak görev yaptım. Tüm bunlardan sonra, Avrupa tarım endüstrisine danışman olarak görev yapmaya başladım. Bu yıllar sırasında, sivil aktiviteler olarak Avrupa-Amerikan Ticaret Meclisi’nin kurucusu ve Genel Direktörlüğünü, Kaliforniya Hellenic-Amerikan Ticaret Meclisi’nin Başkanlığını, Los Angeles Axios Foundation’ın yönetim kurulu üyeliğini ve eş başkanlığını yürüttüm. Makalelerim, çeşitli yazılarım ve fotoğraflarım 9 ülkede yayınlandı. 6 ülkede televizyon ve gazetelerde röportajlarım yayınlandı.
Candice Alexander: BEF’in Dış ilişkiler direktörü olarak görev yapmaktadır. Güney Kaliforniya Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olmuştur. Öğrencilik yıllarında Xerox Corporation’da daha sonra da 7 yıl görev yaptığı Investment Division of Pacific Life’ta çalıştı. Daha sonra Juris Doctor derecesi kazandı Western State Üniversite’sinde. Akademik hayatına Cambrigde Üniversite’sinde devam etti. Avrupa’ya taşınmadan önce, dava vekili olarak, Kaliforniya’da iş hukuku üzerine pratik yaptı. Avrupa’ya döndükten sonra, AB ile AB’nin partnerleri ile olan finansal ilişkileri içeren bir çalışma gerçekleştirdi. Sivil olarak da birçok çevresel sivil toplum örgütlerinin kurucusu ve üyesidir. Aynı zamanda, Yunanistan’da iki adet European Commission LIFE-Nature projesi gerçekleştirmiştir.
Burak Yitgin: BEF’in gençlik kolunun lideri olarak görev yapmaktadır. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünde tamamlayan Yitgin, Özyeğin Üniversitesi’nde enerji hukukuna yönelik Hukuk bölümünde yüksek lisans yapmaktadır. Kendisi aynı zamanda GazeteBilkent Ekonomi Bölümünün kurucu editörlüğü görevini yürütmüştür. Öğrencilik yılları boyunca, Ay Güzel Sanatlar Okulu’nu kurmuştur. Daha sonra, Deloitte, Dun & Bradstreet ve APCO Worldwide’ta çalışmıştır. Stratejik Düşünce ve Ekonometrik Araştırmalar Kuruluşu’nun Ekonomi Bölümü’nde araştırma asistanı olarak görev alırken, Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz ve MIT’den Daron Acemoğlu ile yapmış olduğu röportajları yayınlanmıştır. Stratejik Düşünce Enstitüsü bünyesinde bulunan EkoStrateji dergisinde sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yapmıştır. Yitgin, bunlara ek olarak, Türk-Arap ekonomik ilişkileri üzerine Sosyal Bilimler Türk-Arap Kongresi’ne katılarak önemli rol oynamıştır. Yitgin’in hazırlamış olduğu “Solutions to Youth Unemployment in EU Countries” sunumu uluslararası düzeyde dikkat çekmiştir. Kendisi halihazırda, yüksek lisans tezi olarak “Political Economy of Energy in the Balkan Region” üzerine çalışmaktadır.
Balkan Ekonomik Forum hakkındaki araştırmalarım süresince, farkettim ki BEF sosyal medya özellikle de Linkedin yoluyla çok fazla ilgi çekmekte. İnsanların bu ilgilerini nasıl açıklayabilirsiniz?
Biz son zamanlardaki inanılmaz derecede olumlu, takdirkar geri dönüşler alıyoruz henüz Kasım 2014’te kurulmuş olan Balkan Ekonomik Formu ile ilgili. Sadece iki ay içinde, biz Avrupa, Asya, Avustralya, Kuzey Amerika, Latin Amerika ülkeleri ve bazı Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere 52 ülkeden 660 üyeye sahip olduk. Bizim gözlemlerimize göre, bu ilgi 2 ana faktöre dayanıyor: 1) daha önce gerçekleştirilmiş olan tatmin edilemeyen profesyonel işbirliği ağları 2) Karşılıklı bağlantı üzerine gelişen üyelerimizin anlayışı.
Bizim Dünya çapındaki üyeliklerimiz küresel bir gerçeği yansıtmaktadır: Kültür, etnik, ülkesel ve yaş farklarına bakmadan, güvenlik ve istihdam üzerine çalışmanın nasıl yapılabileceğini göstermiştir. Refah ve barış birbirinin ayrılmaz bir parçasıdır. BEF güçlü bir iş ağı oluşturmak isteyen birbirleri ile iletişim halinde kalmak isteyen insanlara her zaman yardım ediyor ve edecektir.
Araştırmalarıma göre önümüzdeki güz ilk toplantınızı Atina’da yapmayı planlıyorsunuz. BEF toplantılarının diğer Balkan ülkelerinde gerçekleşme olanağı var mıdır?
Kesinlikle. Balkan Ekonomik Formu herhangi bir milli hükümetten, siyasal partilerden ve onların çıkarlarından bağımsız olarak kurulmuş bir organizasyondur. Bütün Balkan ülkelerinin vatandaşları için eşit fırsatlar sunan bir kuruluştur. Balkan Ekonomik Formu geliştikçe, biz de toplantılarımızı ve organizasyonlarımızı Balkan ülkeleri boyunca genişleteceğiz.
İlk BEF toplantısının ana konuları neler olacaktır? Yolsuzluk problemi hakkında bir oturum açmayı planlıyor musunuz?
Balkan Ekonomik Formu’nun ilk toplantı için konferans programı bu yıl içinde belli olacak. Konuların başlıkları: Enerji Güvenliği, AB Genişlemesi ve Bölgesel Güvenlik, Balkanlarda Yatırım ve İstihdam. Bir odadaki fil büyüklüğüne eşdeğer olan problemin, yolsuzluğun, ana konularımızdan biri olması bekleniyor. Çünkü yolsuzluk haksız kazanç yoluyla bir kesimin zenginleşmesine yol açarak diğer kesimlere zarar veren bir hal alıyor, bu durumda da güçlü, güvenilir ve iyi eğitimli orta sınıfın gelişmesi engelleniyor.
BEF olarak, Balkan ülkelerinden kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle işbirliği yapmaya istekli misiniz?
BEF olumlu dönütlerin değerini anlıyor ve zamanla tüm Balkan ülkelerinin kurumları ile çalışmayı amaçlıyor. Sivil toplum örgütleri ve Balkan üniversiteleri yeni nesil için çok önemli. Ve evet, elbette, Balkanlardaki gelişme, bölgesel işbirliği ve istikrarda önemli adımlar atan Türkiye’yi de kapsıyor. Dünya Bankası’na göre, Türkiye’nin 2014 yılı ekonomik gelişiminin %3’ten fazla olması bekleniyor, bu ise dünya çapında birçok ülkenin erişmek istediği nokta. Tüm ülkeleri etkileyen küresel yatırımcı belirsizliğine rağmen Türkiye birinci sınıf bir oyuncu olduğunu gösterdi ve bölgesel gelişme ve güvenlik sağlamada Türk iş adamları, akademisyenler ve hükümet liderleri örnek alınabilecek katkılarda bulundular.
Ben bu röportajı size ve sizin arkadaşlarınıza bana Balkan Ekonomik Formu’nu tanıtma ve fikirlerimi paylaşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederek bitirmek istiyorum. Tekrar görüşmeyi dört gözle bekliyor, GazeteBilkent’e tüm ekip olarak başarılar diliyoruz.
Ben de Balkan Ekonomik Formu daha yakından inceleme şansı sunduğu için Constantine Alexander’a teşekkürü bir borç bilirim.