Irak’ın ve Suriye’nin vazgeçilmez en büyük parçası olan Türkmenler son zamanlarda meydana gelen sistemli intihar saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Bugünkü yazımı Türkmenlere karşı sistemli olarak düzenlenen intihar saldırılarına ayırmak istiyorum. Öncelikle Irak Türkmenlerinin bugünkü varlıklarıyla ilgili küçük bir bilgi vermek istiyorum. Irak Türkmenlerinin nüfusu hakkında çelişkili bilgiler yer almaktadır. Saddam döneminin çarpıtmalı verileriyle Türkmenler Irak nüfusunun sadece %2’sini oluşturmaktadır. Ancak Türkmenlerin nüfusunu belirlemek için haksızlık yapılarak ve gerçekten uzak oranlara başvurulduğu için İstanbul’da 1996 yılında Dr. Suphi Saatçi tarafından 1990 yılında 17.742.000 olan Irak nüfusunun %12’sinin Türkmenlerden oluştuğu ortaya çıkarılmıştır. Irak Türkmen Cephesi’ne (ITC) göre ise bu oran %13-14 civarındadır. Irak Türkmenleri, Irak’ın kuzeyinden itibaren “Telafer” “Musul””Erbil” “Altunköprü” “Kerkük” “Tuzhurmatu ” “Kifri” den Bedre’ye’ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmektedir. Maalesef Irak Türkmenlere kendilerine karşı uygulanan asimilasyon politikaları ve Sunni-Şii çatışmalarından dolayı siyasi birliklerini sağlamakta güçlük çekmektedirler. ITC Koordinatörü Dr. Hicran Kazancı ise Irak-Türkiye ekseninde sıcak rüzgârların yeniden esmesinin hem bölgenin hem de Irak Türkmenlerinin yararına olacağı görüşünde. Irak’ta 30 Nisan’da gerçekleşecek olan genel seçimlere iddialı bir şekilde gireceklerini belirten Kazancı, Türkmen toplumunun, Irak’ın 2003’ten sonra girdiği hassas süreçten güçlü olarak çıkarmak ve Irak Türkmen Cephesi’ni bölgedeki gelişmelere hızlı, güçlü ve esnek bir şekilde cevap verebilecek kabiliyete kavuşturmak için cephenin iç yapılanmasında birtakım değişiklikler yapıldığını söyledi. Yapılan değişikliklerin diğer bir nedeninin de Irak siyasetindeki tüm unsurlarla rasyonel temellere dayalı yakın bir ilişki kurmak ve sürdürmek olduğunu vurguladı. Böylelikle parlamentoda daha fazla sandalye alacaklarını da sözlerine ekledi. Her şey çok aydınlık ışıklı görünüyor değil mi Türkmenler için.
Bana kalırsa durum hiç bu şekilde değil. Türkmenlerin yurtları Irak’ı bölen hainlerin emelleri yüzünden inim inim inlemektedir. Geçtiğimiz günlerde Tuzhurmatu ve Telafer’de düzenlenen bombalı saldırılarda 13 kişi ölmüş onlarca Türkmen de yaralanmıştır. Daha önceki aylarda ve yıllarda Türkmen vatandaşların evlerinin kapılarına işaretler konmuş, Türkmen liderleri bombalı saldırılara kurban gitmiş, Türkmen parlamenterlerin de konvoylarına saldırılar düzenlenmiştir. Türkmenler canlı hedef olmuşlardır. Hadi Irak merkezi hükümetinin bu katliamlara karşı suskun ve tepkisiz kalmasını anlıyorum, Başbakanımızın yeni yol arkadaşı Barzani’nin de niyetini bildiğim için ses çıkarmamasını normal karşılıyorum. Ancak Türkiye’nin Türkmen kanından abdest alanlara karşı ne gibi yaptırımları vardır? Ne gibi tepkileri vardır? Diyarbekir’de miting yapılırken Türkmenlerin can ve mal güvenliğinin kalmaması hiç mi yürekleri sızlatmaz. Maalesef devlet büyüklerimiz Irak’ta Türkmen kimliğini yok saymaya çalışanların acılarını paylaşıyor, Türkmenlerin acılarını ise görmezden geliyorlar. Aynı durum Türk medyası için de geçerli. Özellikle 2003 yılından bu yana Türkmenlerle ilgili elle tutulur bir haber yapılmadı. Türkmenler resmen unutulan üvey kardeş, peşmergeler ise öz evlat edinildi. Türkmenlerin bir bölümünün Irak’ta maddi durumu ise gayet iyi, birçok Türkmen esnaf ve tüccar bulunmaktadır. Ancak yine birçoğu sistemli göçe ve bombalı saldırılara maruz kalmakta.
Buraya kadar gelmişken Suriye’deki Türkmen varlığına değinmeden geçemeyeceğim. Suriye’de Türkmenler önemli bir unsurdur. 3 milyona yakın Türkmen var Suriye’de. Şam’da, Halep, Humus, Hama’da çok sayıda Türkmen var. Ancak maalesef ne Suriye muhalefeti, ne Suriye rejimi tarafından isimleri dahi zikredilmiyor. Aldığım bilgilere göre bugüne kadar yaklaşık 2000 kadar Türkmen katledildi. Ancak Türk basını buna hiç ehemmiyet vermedi. Suriye Türkmenleri de buna çok kırgın. Türkiye, dünyadaki tüm Türkler, Türkmenler için ana vatandır. Aynı Iraklı, Suriyeli, İranlı Kürt kardeşlerimiz için olduğu gibi Türkmenler için de anavatandır Türkiye. Suriye’de İhvanlılara destek veren Türkiye, Türkmenleri niçin Esad’ın kucağına atmıştır. Tek suçları Türkiye’yi sevmek, Türkçe konuşmak, bölgedeki Türk kültürünün temsilcisi olmak mıdır? Artık Türkiye tamamen Türkmenleri unutmuş, El-Kaide, El- İhvan, El-bilmem ne ile saçma sapan ilişkiler yumağına girmiştir. Türkmenlerin yapması gereken örgütlenme sistemlerini tamamen değiştirmek ve siyasi alanda ve diğer alanlarda bölgede söz sahibi olmaktır, tabi Türkiyesiz.
Bu noktada sözlerimi merak ettiğim bir hususu ekleyerek sonlandırmak istiyorum. İsmet İnönü’nün Azeri Türklerini, Sovyetlerin kucağına attığını iddia eden, bu yapılan yanlışı her fırsatta dile getiren, birçok Azeri kardeşimizin katliamını sanki çok Türkleri düşünürmüş gibi ballandıra ballandıra anlatan, muhafazakar medya organlarında ve youtube’ta şov yapan tarihçiler 10 sene sonra katledilen Türkmenler için de bugünkü yönetimi suçlayacaklar mı çok merak ediyorum.
http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/115/irak_turkmenleri_irakta_gercek_turkmen_nufusu