Seçimin Nabzı – Başkanlık Ofisinden Genel Kurula: Mücahit Durmuşoğlu

Enes Ayaşlı – Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Aday adaylığınız yeniden hayırlı olsun.

Mücahit Durmuşoğlu – Bu röportajı gerçekleştirmek için de buralara kadar zahmet verdiniz. Asıl ben teşekkür ediyor, yayın hayatınızda da başarılar diliyorum.

E.A. – Teşekkürler. İsterseniz öncelikle biraz kendinizden bahsedin. Kimdir Mücahit Durmuşoğlu?

M.D. – Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde doğdum. 30 yıllık kamu hizmetimi Başbakanlık, Adalet Bakanlığı gibi devlet kurumlarında ve son olarak da yasama faaliyetlerinin yürütüldüğü TBMM’de, Meclis Başkanımız Sayın Cemil Çiçek’in özel kalem müdürü olarak  ifâ ettim. Ve halen Özel Kalem müdürlüğü görevini yürütürken, 2015 genel seçimlerinde aday olabilmek adına görevimden istifa ettim.

E.A. – Peki o halde biraz seçim sürecine değinelim. Adalet ve Kalkınma partisi seçime gideceği kadroları nasıl belirler? Milletvekili aday adaylarını nasıl bir süreç bekliyor?

M.D. – Tabi ben 2011 seçimlerinde de vekil aday adayıydım veHYD_8072 Osmaniye’de, seçim bölgemde halkımızdan çok büyük bir teveccüh gördüm. Bu teveccühün devam ettiğini görmem ve milletimize en iyi şekilde hizmet etmek istememden dolayı, milletvekilliği için bugün istifa etmiş bulunuyorum. AK Parti’de seçimler bir şölen havasında geçer. Adaylığın ilanının ardından kesin listelerin açıklanmasını bekleriz. Ardından sahaya inerek, partimize gönül vermiş tüm vatandaşlarımızla bir araya gelir, seçim çalışmalarımızı yürütürüz. İlk aşamada teşkilat yoklaması yer alır. Bunlar kadın kolları, gençlik kolları, mahalle başkanları, ara kademe teşkilatları gibi, partinin siyasi olarak görev üstlenmiş kısımlarıdır. İkinci aşamasıysa teşkilat temayülünden sonra yapılacak olan anketlerdir. Halk anketleri yapılır, kanaat önderlerine sorulur. Sonra da genel merkezde komisyonlar kurulur. Anketlerden çıkan isimlerle ilgili mülakatlar yapılır. Vizyonuna, mazisine, sadakatine ve samimiyetine bakarlar. Çünkü AK Parti bölgenin sigortası durumundadır. Bu sebeple partiye gönül verenlerin ilkeli ve prensipli olması gerekir. İnşallah bu şekilde 7 Nisan’da adaylarımız netleşecek ve YSK’ya bildirilecektir.

E.A. – 2011 Genel Seçim sonuçlarına baktığımızda Osmaniye’de AK Parti’nin %43.06’lık oy oranıyla birinci parti geldiğini, aynı zamanda MHP’nin de %41.27 ile çok yakın bir takipte olduğunu görmekteyiz. 2015 Genel seçimlerinde bu tabloda ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz? Bir AK Parti aday adayı olarak bu farkın açılacağını düşünüyor musunuz?

M.D. – Osmaniye. Türkiyedeki bir siyasi partinin genel başkanının ili durumunda. Bu nedenle bizim öncelikli olarak tabanda sevilen sayılan, sadakatli ve samimi insanları seçmemiz lazım. Bu şekilde, 2011 seçimlerinde almış olduğumuz oyun çok çok üzerine çıkacağız. Türkiyede hizmeti iktidarlar yapar. İktidarda işleri de bilenler yapar. Tecrübeniz emeğiniz varsa size hiçbir şey sıkıntı oluşturmaz. Dolayısıyla, bakir bir olan Osmaniyemizi, güneyle doğuyu bağlayan bu kavşağı kalkındıracak ve Allah nasip ederse halkımıza hizmet edeceğiz. Ben devletin omurgasını tanıyan biriyim. Devleti bilmek devletin fırsatlarını bilmektir. Bunu da merkezi hükümetin imkânı olmadan yapmak mümkün değil. Biz bu şekilde halkımıza hizmet edeceğiz. Sayın başbakanımız 3 Ocakta geldi ve Osmaniyeli vatadaşlarımıza “Sizden 55-60 bekliyorum” dedi. Bir an düşündüm, Hayal değildi. Osmaniye insanı işi ehline vermesini bilir. Ön yargılı bir anlayışı yoktur. Biz insanımızın gönlünü alasını iyi biliriz. Gönlünü aldığımız insanın da oyunu alacağız inşallah.

E.A. – Haziran seçimleri olumlu neticelenirse, siz de AK Parti saflarına ilk kez vekil olarak katılacaksınız. Yeni dönemde, parti siz ve sizin gibi yeni vekillere emanet hale gelecek. Peki siz yeni bir vekil adayı olarak neler hedefliyorsunuz? AK Partiye kazandırmak istediğiniz yeni bir vizyon var mı? Yeni Türkiye’de, aynı zamanda yeni bir AK Parti görebilecek miyiz?

M.D. – Tabi ki. AK Parti zaten yeni bir parti ama mazisi ta köklere kadar inen köklü bir çınar gibidir. AK Parti’nin koyduğu hedef 2023, 2050, 2071. Biz sadece bizim için değil, bizden sonra gelecek kuşaklar için de çalışacağız. Biz yeni dönemde teknolojiyi yakinen takip edeceğiz ve nimetlerinin en ücra köylerimize kadar ulaştırılması için çalışacağız. Yeni arkadaşlarımızla halkımızın beklentilerini, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayan bir parti geleneğini sürdüreceğiz. Halkımız derse ki anayasa isteriz, o vakit bizim ilk hedefimiz özgürlüklerin önünü açan, dünyada örnek olarak gösterilecek, model bir anayasa yapmak olacaktır.

E.A. – Tam da merak edilen hususlardan birine parmak bastınız. Tabi 2015 genel seçimleri denince, akıllara yeni anayasa çalışmaları geliyor. Yeni dönemde olası bir anayasanın yazılmasının ne derecede mümkün olduğunu düşünüyorsunuz? AK Partinin bu konuda diğer partilerle olan ilişkisinde bir değişiklik görecek miyiz?

M.D. – 2011 yılında meclis başkanımızın başkanlığında yapılan ilk iş bir anayasa komisyonunun kurulmasıydı. Farklı bölgelerden partiler, Sivil Toplum Kuruluşları ve akademisyenler bir araya geldi. Yeni bir anayasa için bir havuz oluşturuldu, herkes anayasa için elinde varsa döktü ortaya. AK Parti iyi niyetli bir şekilde, 3oo’den fazla milletvekili olmasına rağmen, komisyonda üçer işlik üyelerle temsil edilmeyi kabul etti. AK Parti iyi niyetli olmasa böyle davranmazdı. 2.5 yıllık çalışma sonucunda 69 maddede uzlaşıldı. Ancak taraflar bunları meclisten geçirmekte uzlaşamadı. Ama şu ortaya çıkmış oldu: yeni bir anayasa talebi herkeste var. Allah nasip eder de milletimiz bize yeterli gücü verirse, biz istişare süreçlerimizi başlatıp, halkımız için en iyisini yapmaya çalışacağız. Aksi durumda da gerekli adımlar yine atılacaktır.

HYD_8080

E.A. – Tabi bu konu üzerine konuşmayı açmışken, sizi biraz da Başkanlık Sistemi tartışmalarına getirmek istiyorum. Yeni anayasayla birlikte öngörülen olası bir yönetim şekli değişikliği ve bunun Türk demokrasisine yapacağı olumlu ya da olumsuz katkılar hakkında neler söyleyeceksiniz? Ve Diğer partilerin Başkanlık sistemine olan tavrı hakkında neler düşünüyorsunuz?

M.D. – AK Parti her şeyden evvel uzlaşmacı bir parti. Hedefimiz topluma en iyisini getirmek. Son yapılan değişiklikler artık sistemi zorluyor. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan. Burada iki başlılık var. Biz gelişmiş ülkelere bakacağız. Mesela Amerika. Amerika’da sıkıntı çıkıyor mu yönetimde? Herkesin çerçevesi çizilmiş. Herkesin yeri belli. Bizim de burada amaçladığımız çarkın dişlilerinin sağlıklı bir şekilde dönmesi. Bu dişliler arasında bir tıkanmanın olmaması lazım. Sizin sistemi kişilerden ziyade kurumsallaştırmanız lazım. Kuvvetler ayrılığının anayasal yapısı oturtulmalı. Kişilerden kaynaklı sıkıntılar çıkabilir aksi takdirde. Şu andaki parlamenter sistemde bu iş zaman zaman tıkanıyor. AK Parti buna bir açılım getirmek istiyor. Bu bir Türk modeli de olabilir. Türk başkanlık istemi de olabilir. Ama bu ciddi anlamda oturup tartışılmalıdır.

E.A. – Son olarak size muhalefet partilerinin 2015 seçimlerinde AK Partiye ne denli rakip olabileceğini sormak istiyorum. Malumunuz seçimlere yeni kurulan Anadolu Partisi, Demokratik Gelişim Partisi, Elektronik Demokrasi Partisi ve Millet ve Adalet Partileri de katılacak. Bu partilerin seçimde ne derece başarılı olacağını söyleyebiliriz?

M.D. – Halkımız istikrara oy veriyor. Üretenler, tüketenler… Herkes nasibini alıyor istikrardan. İşte önünüzü görüyorsanız yatırımcı gelir size yatırım yapar. Hiç kimse, ayrıca, gelmiş olduğu konumdan geriye gitmek istemez. Ev almıştır, araba almıştır. Gelecekle ilgili hedefler koymuştur. Bunların yapılabilmesi hep istikrara bağlıdır. Ben inanıyorum ki bu toplum yine istikrara oy verecektir ki bu seçimlerde de bunu gerçekleştirebilecek tek parti ak partidir.

E.A. – Sayın Durmuşoğlu, paylaştığınız görüşleriniz için teşekkür ediyor, seçim kampanyası boyunca başarılar diliyorum.

M.D. – Ben de sizlere çok teşekkür ediyor, tüm Gazete Bilkent ailesine yayın hayatında başarılar diliyorum.

[box_dark]Devam edecek…[/box_dark]

Leave a Reply