Vurulduk Ey Halkım

ugur-mumcu

 

“Ben, Atatürkçüyüm. Ben, Cumhuriyetçiyim. Ben, Laikim. Ben, anti-emperyalistim. Ben, tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben, özgürlükçüyüm. Ben, insan hakları savunucusuyum. Ben, terörün karşısındayım. Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır!” yazıyor saman renkli bir gazete kağıdında. Yazının üzerinde yine saman renkli bir fotoğraf, asıl kişinin bir gazeteci olduğu gözlüklerinden belli. Asıl kişi, zamanın tipik gazeteci gözlüklerini takmış, Uğur Mumcu. Takvim bir kez daha yineledi 365 günü. Bir 365 gün daha Fail-i meçhul suikasti geçmişe iteledi. Bugün, 24 Ocak, tam 21 yıl oldu onu yitireli. UĞURLAR OLA. Zaten kanımca bu ülkede soyadınızda aydınlık varsa, Korkmaz’sanız, Cömert’seniz (…) çok yaşamıyorsunuz.

uurmumcuqb0

 

1993 yılının, Ocak ayının, 24. Günü Karlı sokakta bir araba. Ankara’nın göbeğinde bir adam gündüz evinden çıkıyor lakin arabasına konan C-4 tipi patlayıcıdan habersiz elbet. Bilmiyor. Tıpkı katilin hala bilinmediği gibi.

Patlamadan sonra arabanın son hali...

Patlamadan sonra arabanın son hali…

Suikastin ardından olay yerinde hiçbir delil bulunamıyor. Suçu kimi örgütler üstleniyor ancak bir suikasti aynı anda birden çok grubun üstlenmesi de yine şüphe verici. O zamanlar ismi şimdiki kadar popüler olmayan bu örgütlerin dışında Mossad’ın kontragerilla oluşu da iddia ediliyor. Ölümünün arkası bir sır perdesi Mumcu’nun. Kimisi seri numarası silinmiş bir takım silahların ticaretini fazla kurcalamasında arıyor bit yeniğini. İddia dosyaları kabarık, ancak bana soracak olursanız Mumcu’nun tek suçu yazmak. Kimi sözcükler vardır evlat, bir gün katilin olur. Kimi sözcükler kurşun ağırlığındadır. Gazeteci olmak, yazmak, dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir zaman kolay olmamıştır.  1993 yılında, terör örgütlerinin faaliyetlerinin sıklaştığı bir dönemde araştırmacı gazeteci olmak cesaret işiymiş doğrusu.

Mumcu’nun araştırmaları, gazetecilik hayatının ilk yıllarına dayanıyor. Yıl 1981, Mumcu, kamuoyunu uyarmak adına Silah Kaçakçılığı ve Terör’ü yazıyor. Aynı yıl, Mehmet Ali Ağca’nın Papa’yı öldürme girişiminin ardından, Ağca hakkında bir takım inceleme ve araştırmalarda bulunuyor. Anlayacağınız, Uğur Mumcu 81-93 yılları arasında tehlikeli sularda yüzüyor.

 

Sonraki yıllarda yine gizli grupları araştırıyor cesur kalem. Mumcu, 7 Ocak 1993’te “Mossad ve Barzani” isimli bir yazı yazıyor. Bu yazısında Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılara değiniyor ve yazısını şöyle bitiriyor:

“Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında?” “Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?”

 

Mumcu’nun eşinin ziyaretçileri arasında yer alan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, “cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu”nu belirtmiş olsalar da suikastin failleri hala yakalanamamıştır.

 

Bugün 24 Ocak 1993. Bugün Karlı sokakta bir kalem arabasına doğru ilerlerken, biraz sonra başına geleceklerden habersiz. Bilmiyor. Tıpkı katillerin kim olduklarının hala bilinmemesi gibi…

Kim bilir belki de katil, kalemin özcbceöz kendi sözcükleridir.

Dünyanın hiçbir yerinde cesursunuz diye ödüllendirilmiyorsunuz maalesef.

Ataol Behramoğlu'nun Mumcu'ya yazdığı dizeleri...

Ataol Behramoğlu’nun Mumcu’ya yazdığı dizeleri…

VURULDUK EY HALKIM, UNUTMA BİZİ.

Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.

Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

Vurulduk ey halkım, unutma bizi…

uğur-mumcu.widec

Kaynakça:

www.wikipedia.org

http://siir.sitesi.web.tr

 

Leave a Reply

3 comments

  1. Sena Uysal

    Mükemmel…

  2. Gülsevim Yayla

    Herşeyi bütün çıplaklığıyla ortaya seren etkileyici bir yazı.. Teşekkürler Sevgili Lara…

  3. A Güven

    İyi kalem :)