Son zamanlarda artan çocuk ölümlerini farkında olmayanımız yoktur sanıyorum. Medyanın yansıtmadığı daha birçok kayıp, ölen, dilendirilen, ağır işlerde çalıştırılan çocuk var. Yani, gülen gözlerine, küçük bedenine yakışmayan durumda olan çocuklar bu ülkenin ayıbı olarak öylece bize bakıyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 5 bin 681 çocuk kayıp. Ayrıca Gündem Çocuk Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013 Raporu’na göre ise geçen yıl yaşam hakkı ihlal edilen yaklaşık 650 çocuk hayatını kaybetti. Çocuk mezarları çoğalıp duruyor çünkü bir erkek aşık oluyor. Bir erkek aşık olursa neler yapmaz ki dağları deler, herkese meydan okur ve alır istediğini. Yeri gelir bir çocuk öldürür çünkü aşık olmak bunu gerektirir!
Ablasına aşık olan “adam” kızı elde edemeyince 6 yaşındaki Gizem’i vahşice öldürüyor. İfadesine göre önce gözlerini kapatarak bıçaklıyor ve daha ölmemişken yakıyor Gizem’i. İnsan sıfatını yakıştıramadığımız bu şahıs bütün bunları yaparken ağlamış ama ablasına kavuşamadığı için aileden intikam almak istemiş. Diyorum ya aşık olmak bunu gerektirir!
Benim fikrim öldürülen Gizem Türkiye’nin acı bir gerçeğini gösteriyor bizlere; erkek egosu… Biraz da insanlığınızı kaybetmişseniz cinayet için meşru bir zemin oluşuyor aşıksınız zira. Aile ve Sosyal Politikalar bakanı Ayşegül İslam bir öneride bulundu “Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin”. Çok yapıcı bir öneri hakikaten tebrik etmek gerekiyor. Eğer bir şeyler yapmak istiyorlarsa ellerindeki büyük gücü kullansınlar, medyayı. Muhteşem Yüzyıllar’la Fatmagül’ün suçu ne’lerle ataerkil toplumu, tecavüzüne sessiz kalan biriyle evlendirilip mutlu olan kadınları empoze etmeyi nasıl başarıyorlarsa bazı insani değerleri de medya aracılığı ile empoze edebilirler. Örneğin Evrensel Çocuk hakları Bildirgesi’nin işimize en çok yarayacak 9. İlkesini empoze edebilirler. Bu 9. İlke der ki “Çocuk, her türlü ihmal, zulüm ve sömürüye karşı korunur. Çocuk, her ne biçimde olursa olsun alım-satım konusu olamaz. Çocuğun, uygun bir yaş sınırına ulaşmadan önce çalışmasına izin verilmez; hiçbir durumda sağlık ve eğitimine zarar verecek ve bedensel, zihinsel ya da ruhsal gelişmesine engel olacak bir işte çalışmasına yol açılıp izin verilemez”. Ya da polisi bir biber gazı robotu olarak değil de ihbar edilen kayıp çocuklar için kullanırsanız daha iyi olur kanımca.
Gizem’in katili idam edilsin diye sokaklara dökülen insanlara bir yanım hak verse de söylemeden edemeyeceğim. Bu gibi insan dışı varlıklar bile idamı hak etmezken en ağır cezayı alacağını umuyorum. Belki kendisi aynalı bir odaya koyulur ve vicdanıyla baş başa bırakılır, neymiş sendeki bu ego bu aşk be adam? Aşk için işlediğin cinayeti, diri diri yaktığın küçük bedeni nasıl açıklayacaksın kendine ömrünün geri kalan kısmında? Sebebi olamaz bir çocuğu öldürmenin, özellikle çocuklara yakışacak en son şeydir ölüm. Çocuk kanına doysun artık bu topraklar.
http://www.milliyet.com.tr/gizem-in-katillinden-sok-sozler-teknoloji-1874403/