Türkiye yoğun bir hafta sonunu geride bıraktı. 21 Mart cumartesi günü; Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları, Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunması, MHP’nin Ankara’daki 11. Olağan Büyük Kurultayı ve Bülent Arınç’ın cumhurbaşkanı Erdoğan ile tatlı sert restleşmesi ile geçti.

22 Mart pazar günü ise cumartesi gününe oranla daha sakindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dolmabahçe’deki görüşmeler için ”İzleme Heyeti gibi adımlar istismara açık. Başbakan Yardımcı’sının, şu an parlamento içinde olan bir grupla Dolmabahçe’de yan yana o resmi vermesini de şahsen doğru bulmadım.” sözlerine cevap vermişti Arınç. Bülent Arınç’ın yine yeniden cumartesi günü söylediği sözün arkasında olduğunu tekrar etmesi ve ”Bu ülkede bir hükümet var.” sözü ile ak saray ile hükümet arasında çözüm süreci konusunda bazı anlaşmazlıklar olduğunu gösterir gibiydi.

Gündem böylesine yoğunken Türk siyasi tarihin köklü partilerinden, iktidar olmuş, kendi içinden cumhurbaşkanları çıkarmış Demokrat Parti’de 9. Olağanüstü Kongresi’ni Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda gerçekleştirdi.

Meclis Dışı Partiler başlığı altında meclis dışındaki partileri genel seçimlere kadar sizlere anlatmaya çalışacağımı söylemiştim. Bugün sıra DP’de.

Demokrat Parti her seferinde iktidara alternatif olur mu gözüyle bakıldı, ha olacak ha oldu derken artık 2011 genel seçimlerinde Namık Kemal Zeybek genel başkanlığında %0.6’lara kadar geriledi. Bu gerilemenin kırılma noktası olarak 2007 seçimlerinde Anavatan Partisi ile yapılamayan birleşme gösterilebilir veya isim değişikliğinin de negatif etkisi var denilebilir.

Bugün bile Anadolu’daki insan Doğruyol Partisi diye hatırlarken, 1950’lerdeki parti ismine dönmek ne kadar doğruydu? Süleyman Demirel’in 1993 yılında köşke çıkmasıyla başlayan erime halen sürmekte. En son 2014 yerel seçimlerinde %0.4’ü gördü. 2011 genel seçimlerinden sonra Namık Kemal Zeybek’in istifasından boşalan genel başkanlık koltuğuna 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan kongrede Bilkent Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi mezunu 36 yaşındaki Gültekin UYSAL seçildi. Köklü bir parti artık genç bir süvariye emanetti. Genel Başkan Uysal henüz partiyi eski günlerine döndürebilmiş değil ya da günümüz siyasi ortamı buna izin vermiyor. Her siyasi muhabbetin sonu artık merkez sağ bitmiştir, kırat efsanesi sona ermiştir ile biterken, günümüz iktidarının da sonunun DP gibi olması öngörülürken, genç yaşta DP genel başkanlığını sürdürmesi ve başarıya inanmış olması takdire şayan.
7 Haziran seçimlerine 2.5 ay kalmışken, DP, tüzüğünde birkaç değişikliğe giderek pazar günü kongresini gerçekleştirdi. GİK, MYK ve YHD üyelerinin belirlendiği kongrede, 50 olan GİK üye sayısı 40’a düşürüldü. Ayrıca genel idare kuruluna gerekli gördüğü il ve ilçelerde teşkilat kurma ya da mevcut teşkilatları, üyeliklerini feshederek kapatma yetkisi verildi.

DP 9. Olağanüstü Kongresi’nden.

 

Kongrenin yapıldığı spor salonu partililer tarafından doldurulmuştu ve  heyecan havası gözlerinden okunmaktaydı. Genel Başkan Uysal konuşmasında sık sık iktidara yüklendi.

Konuşmasının satır başları şu şekilde idi:

*Türkiye’nin yeni bir başlangıca, yeni bir umuda, yeni bir rotaya ihtiyacı var olduğunu belirterek, “Adalet çivisini Türkiye mozaiğine çakan demokrat kadrolara, demokrasi ve adaleti pusula addeden 1946’dan günümüze ‘büyük Türkiye rotası’ için hedef veren bu topraklarda yaşayan her bireyi ayrı gayrı demeden haklarına kavuşturma özlemini duyan anlayışa ne kadar ihtiyaç olduğunu hepimiz görmekteyiz.

*Bugün demokrasiyi yalnız varacakları noktaya kadar bir taşıt olarak gören, sandığı adeta Alaaddin’in sihirli lambası, iktidarı da cin bilen, üç dileğinden üçünü de kendisi için eden bir iktidar var.

*Mağdur olduklarını iddia etikleri 28 Şubat ve 12 Eylüllere fark atacak şekilde masum insanımızı mağdur eden iktidar tökezlemekte, sağa sola çarpmakta ve devrileceğinin farkına vardığından gün be gün hiddetlenmektedir.

Kongresini tamamlayıp seçimlere yeni yönetimle hazırlanacak Demokrat Parti’ye kolay gelsin, seçimlerde haklarında hayırlı olmasını diliyorum.

Leave a Reply