fft81_mf2262649

Cumhurbaşkanlığı Seçimine Bir Hafta Kaldı

Cumhurbaşkanlığı seçimine tam bir hafta kaldı!

Adaylar artık son düzlükte son çabalarını harcıyor, anket sonuçları yayınlanıyor ve halkın karar süreci yavaş yavaş sonlanıyor.

Bu süreçte en çok tartışılan isim “çatı aday” olarak ortaya çıkarılan Ekmeleddin İhsanoğlu oldu diyebiliriz. Bunun en önemli nedenlerinden biri de muhafazakâr sağ seçmenin destekleyebileceği bir isim olan Ekmeleddin Bey’in sosyal demokrat parti olduğu iddiasını şimdilik korumaya çalışan CHP tarafından desteklenmesiydi. Kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan birçok seçmen bu ismin adaylığından rahatsızlık duydu. O kadar ki yıllardır gözü kapalı CHP’ye “Evet” damgası basan seçmenlerde bile “kusura bakmayın Kemal Bey ama bu sefer tıpış tıpış sandığa gidip Ekmeleddin İhsanoğlu’na damgamızı basamayacağız” sesleri yükselmeye başladı. Her ne kadar “çatı aday” fikrini seçimin ilk turu için desteklemesem de amacı baştan itibaren AKP seçmenini kazanmak olan CHP’nin böyle bir çatı aday hamlesinde sosyal demokrat bir isim önermesini de elbette ki beklemiyordum. O nedenle siyasî kimlik açısından olağan dışı bir isim değildi, fakat işin garip kısmı kimsenin tanımadığı bir isimdi. Bu da demek oluyordu ki CHP hem kendi tabanına adayın tanıtımını iyi yapmalı hem de MHP ile birlikte ülke genelinde iyi organize olup Ekmeleddin İhsanoğlu’nu hafızalara Tayyip Erdoğan’ın güçlü rakibi olarak kazımalıydı. Bu süreçte toplumun tüm kesimlerine hitap edilmeli, “başkanlık” hayalleriyle bu yarışa giren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hayallerinin ülke geleceğini karanlığa sürükleyeceği anlatılmalı ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun en iyi alternatif olduğu konusunda tüm kesimler ikna edilmeliydi. Özellikle CHP tüm diğer partilerden iki kat daha fazla efor harcamalıydı bunun için, çünkü bir taban kaybı tehlikesiyle karşı karşıyaydı.

Olmadı!

CHP beklenen çabayı harcamadı. Bırakın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilmesi için çaba harcamayı adaya tepkili seçmen kitlesine karşı bu ismi savunamadı bile! Peki ama neden?

kemal-kilicdaroglu-ya-gelecek-ya-gelecek_659770_720_400

Kılıçdaroğlu yeni planlar yapıyor olabilir.

İlk turda “çatı aday” fikrini desteklemeyen biri olarak bu ismi Kemal Kılıçdaroğlu’na kimin fısıldadığını çok merak ediyordum. Bu anlaşmanın ortakları kimdi ve bu kadar tanınmayan, bilinmeyen bir ismin aday gösterilmesinin esas nedeni neydi?

Bu süreç sonrası ikna edici bulduğum bir senaryoyu sizlerle paylaşayım:

Ne CHP ne de MHP aslında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilmesi ihtimali üzerine kafa yoruyor. Tüm hesaplar Başbakan Erdoğan’ın şu anki Anayasa’da sembolik denebilecek öneme sahip olan cumhurbaşkanlığına gönderilip “başkanlık” hayallerini suya düşürmek üzerine kurulu. Ekmeleddin İhsanoğlu’na gerekli desteği veremeyen CHP, kendi tabanından çok yüksek olmasa da Selahattin Demirtaş’a kayanlar ve yaz tatilini bahane eden boykotçular nedeniyle kayıplar yaşayacak. Bu durum Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilme olasılığını artırıyor ki hesapların da bu yönde olduğu yorumu yapılabilir. Yani sanki CHP ve MHP, Erdoğan’ın ilk turda seçilip bir an önce cumhurbaşkanlığı koltuğuna yerleşmesini bekliyor.

Emniyet’teki “paralel yapı”ya düzenlenen operasyonların siyasî yönüne vurgu yapan CHP sözcülerinin bu yapılanmanın geçmişte Ergenekon, Balyoz, KCK, Hrant Dink davaları gibi siyasî davalarda yaptıkları hukuksuzluklara hiçbir parantez açmadan ve yargılamalara ilişkin bu yönde bir şerh koymadan bu operasyonu kınamaları Gülen Cemaati ile CHP ilişkilerinin iyiye gittiği izlenimini veriyor. Acaba Cemaat’in hükümete karşı bir sonraki hamlesi AKP’nin Erdoğan’dan sonra kendi içinde bölünüp ‘başkanlık’ sürecine darbe vurmak mı olacak? Bu amaçla CHP’nin desteği şaşırtıcı olmayacaktır.

ak_partinin_5_adayi_daha_belli_oldu13861524810_h1101897

Başbakan Erdoğan’ın başkanlık hayalleri suya düşebilir.

Öte yandan Selahattin Demirtaş’ın oy oranına bağlı olarak etki alanı artacak olan Kürt siyasetinin desteğiyle “başkanlık” hayallerine ulaşma planlarını yapan Erdoğan, cumhurbaşkanı olduğu anda AKP içindeki siyasal menfaat kümelerini ne kadar kontrol altında tutabilecek bilinmiyor. Bu noktada CHP’nin gittikçe yumuşayan ve muhafazakârlaşan söylemleri bu menfaat kümelerini destekleyebilecek nitelikte görünüyor. Bir başka açıdan düşünürsek,  Erdoğan’ın “tek adam” tutumunun ve hem iç hem de dış siyasetteki ayrıştırıcı üslûbunun parti içinde bir gerginlik yarattığı da görülüyor. Erdoğan’ın gidişiyle ister istemez azalacak “tek adam” baskısının parti içinde yaratacağı rahatlık ortamında kimlerin öne çıkacağı büyük önem kazanacak. Erdoğan elbette ki kendi gücünü tehdit etmeyecek nitelikte bir veliaht belirleyecek; ancak CHP ve MHP’nin Cemaat ile birlikte AKP içerisinde bir başka ismi desteklemesi sonucu dengelerin değişebileceği de ihtimal dâhilinde.

Değerlendirilmesi gereken bir başka nokta da şu ki Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama’nın Başbakan ile kişisel iletişimini kesmesi. Ortadoğu’daki ateş çemberinde ilişkileri asla koparamayacak olan iki devletin en yetkili isimlerinin iletişimi kesmesi önemli bir mesaj olarak okunmalı. Amerika’nın Türkiye’deki siyasî dinamikler üzerinde önemli bir etkisinin olduğu reddedilemez bir gerçek, bu nedenle Erdoğan’dan kişisel olarak desteğini çeken ABD’nin yeni yapılanmada desteğini ne yönde vereceği bilinmiyor. Ancak bilinen bir şey var ki ABD, Gülen Cemaati’nin zayıflatılmasına göz yumsa da tamamen tasfiyesinin asla destekçisi olmayacağını ve Türkiye’nin yeni yapılanmasında da Gülen Cemaati’nin varlığı ABD için önemli olduğunu değerlendirmek mümkün. Bu bağlamda, Erdoğan’dan Ortadoğu’da beklediği performansı göremeyen ABD’nin Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak kalmasına ve siyasî hayatının orada bitmesine sıcak bakmasını bekleyebiliriz.

Elbette ki tüm bunlar yalnızca mevcut olasılıkların bir analizi ve CHP’nin son zamanlardaki tutumuyla örtüşüyor. Ancak evdeki hesap çarşıya uymazsa o zaman AKP’nin muhtemel çözülmesi muhalefet kanatlarında görülebilir.

Öyle ya da böyle Türkiye’yi zor günler bekliyor. Erdoğan’ın muhtemel cumhurbaşkanlığı birçok farklı alanda yeni siyasî dalgalanmalar yaratacak. Türkiye siyaseti maalesef uzunca bir süre rahatlama yaşayamayacak.

Leave a Reply